1. YAZARLAR

  2. Psikolog Gül Yılmaz

  3. Filofobi (Aşık Olma Korkusu) nedir? Nasıl ortaya çıkar ?
Psikolog Gül Yılmaz

Psikolog Gül Yılmaz

Yazarın Tüm Yazıları >

Filofobi (Aşık Olma Korkusu) nedir? Nasıl ortaya çıkar ?

A+A-

Kişinin karşı tarafa duyduğu aşırı sevgi ve bağlılık duygusuna aşk adı verilir. Aşk insanın ayaklarını yerden kesen, birey de heyecan, coşku ve mutluluk uyandıran zaman zaman bireyin kişiliğinden daha farklı davranmasına yol açan hisselerden oluşur. Aşk duygusu kişinin kan basıncının artıp kalbinin çarpmasına hatta bireyler arasında mıknatıs gücünde çekim oluşmasına yol açar.

Zaman zaman insanın ayaklarını yerden kesen, aşırı mutluluk hissi uyandıran hatta biyolojik olarak sağlıklı hissettiren aşk duygusu zaman zaman da travmatik şekilde sonuçlanabilir ya da yaşanan bazı olaylarla travmalara yol açabilir. Bu travmalar sonucun da ise filofobi yani aşık olma korkusu oluşur.

Filofobi; aşkın bağlılık duygusu ve çekim gücüne kapılmak istemeyen hatta bu duygulardan köşe bucak kaçmak isteyen bireyler de görülen fobi türüdür.

Peki genel olarak güzel hisler uyandıran aşk duygusunu neden filofobiye yol açar ve kişi bu hisselerden neden kaçarak uzaklaşmak ister?

Filofobi bazı kültürde aşık olmanın ayıp karşılanması sonucunda yaşansa da genellikle geçmişin de travmatik bir ilişki yaşamış ya da problemli bir boşanma dönemi geçirmiş bireyler de görülür. Yani aşk sanıp yaptığınız yanlış seçimlerde filofobiye yol açabilir.

Aldatılıp kendini değersiz ve yetersiz hisseden bireyler de, kalbi kırılan yada platonik aşk yaşayan  bireyler de, şiddetli geçimsizlik ve uyumsuzlukla devam eden evliliklerini bitiren bireyler de, aile içinde inişli çıkışlı ve problemli bir yetişme dönemi geçiren bireylerde, önceki ilişkisinde sözlü ve fiziksel olarak şiddet görmüş bireylerde, yaşadığı toplumda ki baskı sonucun da aşık olursa ayıp karşılanacağı ve dışlanacağını düşünen bireyler de filofobi görülebilir. Filofobi çesitli nedenlerle depresyon geçirmiş bireylerde de görülebilir. Depresyon geçirmiş birey aşk duygusu karşısında kendine karşın güvensiz ve kaygılı hissedebilir.

Aşk duygusunun etkisine kapılıp yapılan yanlış seçimler ya da elimizde olmadan yaşanan olaylar sonucun da geçirilen travmalar, sorunlu ve stres dolu geçirilen boşanma dönemleri... Bu ve benzeri problem her ne kadar artık hayatınız da yok gibi görünse de sizi başka sorunlara itebilir ve filofobi yaşayabilirsiniz.

Filofobik olan birey aşık olmaktan bağlanmaktan ve bir ilişki yaşamaktan tamamen kaçar, aşık olma ihtimali karşısın da bile bulunduğu yerde kalp atışları hızlanır endişe içerisinde bulunduğu yerden uzaklaşmak hatta kaçmak ister. Aşık olma ve bir ilişki yaşama fikri konusunda aşırı sinirli ve tepkilidir. Filofobik kişiler sinemalar gibi çiftlerin sıklıkla gitmeyi tercih ettiği yerlerde bulunmaktan rahatsızlık duyar ve öfkelenirler. Başkalarının düğünlerine vb. Yerlere gitmeyi tercih etmez, bu tip ortamlar da bulundukları zaman gergin tavırlarını gizlemekte zorlanırlar. Aşırı sinirli ruh hali ile tepki gösterebilir.

Bazen heyecanlı ve romantik duygularla başlayan ilişkiler travmatik üzücü ve yıkıcı bir şekilde sonuçlanabilir bunların sonucunda ortaya çıkan filofobi aşık olmaktan kaçma, çiftlerin bulunduğu sosyal ortamlardan uzaklaşma, içine kapanma, öfke ve sinir duygularının dışında; nefes darlığı, kalp çarpıntısı, terleme, uyuşma, bulantı hatta aşık olma ve ilişki yaşama gibi durumlarla karşı karşıya kalındığında bayılma gibi bulgulara yol açabilir.

Travmatik ve problemli dönemler sonucunda ortaya çıkan filofobi garip bir fobi olarak görülsede bireyin hayatında sosyal yaşamdan izole olma, içsel derin sıkıntılar yaşama ve fiziksel rahatsızlıklar gibi oldukça ciddi problemlere yol açabilir. Günümüz de yaşanan ilişkilerde, evlilikler de ya da boşanma süreçlerinde bireyler ağır bir travma yaşadığı, insanlara karşı güven duygusunun kırıldığı ya da çevreden uzaklaşma ihtiyacı hissettiği duygulara kapılabilir. Bu duygular bazı ilişkilerin bitimin de ya da boşanma süreçlerinde normal karşılanabilir.  Fakat bu duygular da filofobi belirtileri 6 ay kadar gözlemleniyorsa bireyin sağlıklı bir yaşama devam etmek adına tedavi olması gereklidir. Yaşadığı deneyimler sonucunda filofobik olan bireyler düzenli psikoterapiler ya da ilaç destekli tedaviler sonucun da sağlıklı bir yaşama devam edebilir, fiziksel ve ruhsal problemlerinden uzaklaşarak sağlıklı ilişkiler yaşayabilirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum