Gelelim işin en acı kısmına
O tarihten sonra Kıbrıs Cumhuriyetinde olan bütün haklarımız süratle elden çıkartıldı.
Büyük bir milliyetçilik fırtınası ile bu kaybedişler alkışlarla karşılandı.
Sadece Kıbrıs liralarının tedavülden kaldırılıp bankalarda karşılığını 36 TL olarak el konulmasına sermeye karşı çıktı ama onlara sağlanan menfaatler karşılığı bu karşı çıkış hasarsız atlatıldı.
Seçilmişler her geçen gün Kıbrıs Türkünün tüm alanlarda Türkiye’ye bağlılığımızı artıracak şekilde bizi yönetmenin peşinde oldular.
Havada, karada, denizde ne hakkımız varsa TC’nin emrine ve onun sermayesine verdiler.
Hiçbir siyasi partimiz bu kaybettiklerimizi geri alacağız demediler, diyemediler.
Hiçbir iktidar nüfus yapısını değiştiren vatandaşlık yasasını değiştiremediler.
Hiç bir iktidar uyuşturucu, kara para, kumar ve fuhuş artışını engelleyecek yasa yapamadılar.
Vatandaşın sorgulama hakkını elde edebileceği ‘İyi idare yasasını’ çıkarttılar ama kendileri bile unu hayata geçirmediler.
Halkın büyük umutlarla seçtikleri çalışanın haklarını koruyan sendikaları batırmak için TC ile işbirliği yaptılar.
Sonuç olarak bu güne kadar iktidara gelenler Kıbrıs Türkünü yüceltmek yerine tüketmek için TC ile işbirliği içindedirler. Öyle olmaya da devam edeceklerdir.
HEPİMİZE GEÇMİŞ OLSUN.