5+1 neymiş..

Arif Alasya

Crans Montana’dan sonra Kasım 2019’dan itibaren gündemimize giren bir terim.

Kasım 2019’da Berlin’de yapılan 3’lü zirve toplantısında amaçlanan iki lider arasında bir mutabakat belgesinin imzalanmasıydı. Bu konuda özel temsilci Lute ciddi bir çalışma ortaya koymuştu.

Ancak uzlaşılan bir mutabakat belgesi ortaya çıkmadı.Nedeni ise Garantörlerin liderlere böyle bir belgenin imzalanmaması yönünde yaptıkları baskılardı.

Mutabakat belgesi imzalanmadı ancak BM Genel Sekreteri bir açıklama yaparak tarafların BM kararlarının tümünde ve Crans Montana’da sunduğu (O tarihe kadar resmi olmayan belgede)maddelerde de Garantörleri ilgilendiren konular dışında uzlaştıklarını açıklayarak Garantörlere bir çağrı yaptı.Belgede garantörleri ilgilendiren maddelerde uzlaşı sağladığınız takdirde 5+1 ucu kapalı bir zirvede sorunu çözmek için konferans çağrısı yaparım.

Bu sonuçtan da görüleceği gibi BM Genel sekreteri BM karalarında belirtiler ve tarafların da müzakere ettiği ‘’Ferderal bir Kıbrıs’ı yaratmak için çağrı yapacağıdır.

Sonuç BM federal bir çözüm için 5+1’ önermektedir.

Sn.Çavuşoğlu ve Sn.Tatar ise 5+1 çağrısını ve talebini ise Bu güne kadarki tüm süreci olmamış kabul edelim, Tüm BM karalarını ortadan kaldıralım ve bizim önereceğimiz iki devletli bir çözümü konuşalım.

BM Güvenlik konseyinden bu çözüm önerisini onaylamadan BM Genel Sekreterinin böylesi gündemle toplanma çağrısı yapması mümkün müdür?

Özetle Sn.Çavuşoğlu ve Tatar Kuralları bizim koyacağımız bir 5+1 zirve çağrısını talep etmektedir.

Sonuç itibarı ile iki 5+1 çağrısı tban tabana zıt iki çağrıdır. Birisi uluslar arası hukukun kurallarına uygun bir çağrı diğeri ise tek taraflı bir garantörün kurallarını koyduğu bir çağrı.

Sonuç.TC ve Sn.Tatarın önerdiği 5+1 ‘in toplanması mümkün görünmüyor.Ancak TC bu konuyu BM genel kuruluna taşıyıp BM kararı haline dönüştürürse bunu başarabilir.

Gelinen noktada sil baştan yapılması da bana göre çok çok zordur. Önerilen çözümsüzlükten başka bir şey değildir.