Covid-19 zamanı yaptığı akademik çalışmalardan bahseden Prof. Dr. Acar; “Pandemi dönemi
aslında benim için boş bir süreç olarak geçmedi. Bu dönemde boş kaldığım süre boyunca
akademik çalışmalarıma ara vermeden devam ettim. 2020 yılı bitmeden KKTC’de en önde
gelen, Türkiye’de en ön sıralarda gelen akademik bildiriler ve makaleler yayınladım.
KKTC'de özellikle üç büyük üniversitenin akademik çalışma ortalamaları; Türkiye’de en üst
sıralarda yer alıyor. Burada akademik faaliyet zorunluluğu var. Fakat Türkiye’de bu
zorunluluk yok.
Türkiye ve KKTC’de yapılan akademik çalışmalardan bahseden Acar; “Akademik
faaliyetlerin yayınlandığı Web Of Science’da KKTC’de üç büyük üniversitede öğretim üyesi
başına düşen uluslararası makale sayısı ortalama 1,5 civarı, Türkiye’de ise en iyi
üniversitelerde bu oran 1, diğer ortalama üniversitelerde bu oran 0.3. Üniversitelerin temel
ögesi araştırmadır. Araştırma veya bilimsel akademik etkinlik yoksa orası gerçek bir
üniversite değildir. Bu sayıların bu kadar az olmasının tek nedeni kesinlikle tembellik
olduğunu söyleyebiliriz. Kabahat idari kadro, parasızlık ve diğer unsunlar değildir. Bu olay
kişisel tembellik olayıdır”
Acar akademik başarıların en önemli ögesinin çok çalışmak olduğunu ifade ederken kendi
akademik başarılarının nedenini şu şekilde açıkladı;
“Liseyi derece ile ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitirdim. Genel
Cerrahide 32 yaşında Tıp alanında en geç Doçent Uzman ben oldum. O tarihlerde
üniversitede en çok makaleye sahip kişiydim. Tabi o dönemlerde bilgisayar yoktu, bu kadar
dergilere, araştırma ögelerine kolay ulaşamıyorduk. Bu zorluklara rağmen o zamanlarda
yılmadım 60’a yakın makale yazdım. Henüz daha kıdemli asistanken ilk kitabım olan Tiroit
Cerrahisini yazdım. Şuana kadar yayınlanmış yedi tane bilimsel kitabım var. Uluslararası
yapılan her çalışma insanlığa büyük bir katkıdır. Bir buçuk yıl Bozok Üniversitesi’nde Tıp
Fakültesi Dekanlığı yaptım. O dönemde de bir çok akademik çalışmalarda bulundum. 2019
yılında GAÜ’ye geldim ve faaliyetlerime kaldığım yerden devam etmekteyim. Akademik
başarıda zekâ tabi ki çok önemli. Fakat en önemli unsur çalışmak. 2020 yılının başından
itibaren ortalama 8 ayında her gün 12 saat çalıştım. Buna nazaran söylüyorum ki akademik
başarının en önemli unsuru çalışmaktır.”
“ÇOK ÇALIŞIRSAK YAPILAMAYACAK HİÇBİR ŞEY YOK”
“Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bu zor dönemde beklediğimiz, bir an önce bilim insanları
tarafından aşının veya ilacın bulunması. Beklediğimiz tedavide bilimsel çalışmalarla
bulunacak. Bu işe yatırılan fonlar, milyar dolarlar çok önemli. Ama insan unsuru en önemli
faktör. Hiçbir şey tesadüf değildir, her şey bilimsel araştırmalarla, uzun süreçli çalışmalarla
ortaya çıkıyor. Bunu sağlamak KKTC ve Türkiye insanı içinde mümkün. Bir tedavi yönetimi
bulduğumuzda bize getireceği kazancın yanı sıra milyarlarca insanın kurtulması, bunu sizin
bulmuş olmanız hem çalıştığınız kurum hemde kendinizin akademik hayatı açısından çok
önemlidir. Bunun içinde önümüzde ki tek engel tembelliktir. Çok çalışırsak yapılamayacak
hiçbir şey yok.”
Akademik kariyer düşünen öğrencilere tavsiyelerde bulunan Acar; “Ben genç
akademisyenlerimize genç bilim insanlarımıza, başa gelebilecek bütün sıkıntılara rağmen
yılmadan, vazgeçmeden çalışmalarını öneriyorum.”