Bu durum karşısında nasıl rahat olabiliriz ki

Zafer Kurtuluş

Lefkoşa okullar yolu ve polis genel müdürlüğüne yakın yerde bir ceset bulunuyor. Bu ceset, park edilen bir aracın bagajı içerisinde kokmuş ve çürümeye yüz tutmuş şekilde bulunuyor.
Eğer ki bu ceset kokmasa ve etrafa koku yaymasa kimse bunu fark etmeyecekti.
Araçta orada atıl vaziyette olacaktı ve polis, bu araç da ne burada kaç gündür diye merak edip de bakmayacaktı belki de.
Yani uzun süre o ceset aracın bagajında  çürüyor olacaktı. Íyi ki de etrafa koku yaydı da vatandaşlar fark edip de bulundu.
Bulunan bu ceset, edindiğimiz polis bilgisine göre bagajda battaniyeye sarılı, ayakları kemerle bağlanmış, kafasında kesici alet yaralanması tespit edilmiş, erkek bir ceset.
Bu ceset, buralı kıbrıslı ya da Türkiye vatandaşın birinin ceseti değil. Ceset, Afrika kökenli birisine ait bir ceset.
Aracın ise o bölgeye yani okullar bölgesine, 1 Temmuz 2019 tarihinde bırakıldığı anlaşılıyor. Bu cinayet, o gün mü işlendi, yoksa daha önce mi işlendi bilinmiyor. Havanın sıcak olması nedeni ile ceset doğal olarak çürümeye ve kokmaya başlamış olur. Yani öldürülme olayı, günü, saati ancak polisin incelemesi sonucunda ortaya çıkmış olur.
Gerçekten de ülkede yaşamak o kadar kolay değildir artık. 

Canına kıyacaklar ve seni bir bagaj içerisinde terk edip de kayıplara karışmış olacaklar. 

Bu cinayeti yapan ya da yapanlar belkide halen daha içimizde de olabilir.
Ülke gerçekten de güvenli olmaktan çıkmıştır. Her an her şey olabilir buralarda. 
En fazla canımı sıkan ve de tepkime yol açan yetkili kişilerin bu tür cinayetler konusunda açıklama yapmaları ya da yorum yapmış olmalarıdır.
Yaptıkları yorumlar karşısında isyan ederiz, tepki gösteririz, böyle açıklama mı olur deriz.
Evet, yetkililer âdeta normal gibi davranıyorlar. Bir bakarsınız örnek de göstermiş olurlar. Bunlar tüm ülkelerde olur da derler.
Onların değişleri ile kabullenmiş olalım. Bu tür cinayetler karşısında gayet rahat olalım ve hiç bir tepki de göstermiş olmayalım, çünkü dünyada bunlar oluyor ve burada da olması gayet normal diyerek keselim sesimizi, susalım. Hatta bu konularda yazılar dahi yazmayalım. Eleştirmeye kalkmayalım hükümet edenleri, gerekli güvenlik ve huzur içeren bir yapı oluşturmadıklarından hiç bahsetmeyelim. Hatta bunlar normal diyerek de yazılar yazalım.
Korkmayalım.

Etrafta insanlar boğazlansın.

Bunlar artık normal doğal şeyler olarak kabul edilsin öyle mi?

Hele de cinayete kurban giden birisi kendi insanın değilse hiç aldırış etme.

Boş ver de zaten bizden değil de.

Yani böyle bir düzen yaratmış oldular.
Buralarda bunların yaşanması mümkün değilken bugün bunlarda yaşanıyor.

Her an etrafında birileri öldürülecek ve o kadar rahat bir şekilde bagaj içerisinde ceset sokağa da bırakılacak.

Bukadar rahat bir şekilde bunlar burada yapılıyor.

Ve bizler bunları toplum olarak yaşıyoruz.

Yabancı oldu mu da işte bir hesaplaşma vardı o yüzden oldu diyerek rahat olalım diyorlar.

Olur mu böyle?

Bu şekilde nasıl rahat olunur?
Bunlar bizleri ilgilendirir.

Hesaplaşma dahi olsa bu memlekette bizleri ilgilendirir.

Ne isterse olsun sonuçta bu ülkede bizi ilgilendiren cinayet konusudur bu.

Yabancı da olsa öldürülen sonuçta insandır.

Ve bu durum karşısında nasıl rahat olabiliriz ki.

Olamayız.