Çıkarlarınız var, yalan mı?

Zafer Kurtuluş

Hükümet, ne zaman bir işe yarayacak ya da ne zaman düzgün bir iş yapmış olacak çok merak ederim doğrusu. Aslında sizleri duyar gibiyim çok beklersin çok diyorsunuz.
Haklısınız çok beklerim çok.
Aslında düzgün işler yapacaklarını hiç beklemiyorum.
Onlara da güvenmiyorum.
Güvendiğimiz dağlara karlar yağdı.
Güvendiğimiz partilere bakıyorum da bir birilerini tamamladılar. 
Dört partide bire bir örtüşen oldular. 
Ne sol kaldı, ne de sosyal demokrat! Hepside bugün tek bir güç halinde düzenin bekçileri ve bu düzenden de beslenmek için hükümet oldular hepsi bu kadar. 
Güvendiğimiz dağlara kar yağdı işte bu yüzden!
Ne umduk da ne bulduk değil mi?
Düzenin çarkına çomak sokacağız diyenler, bu gün o çarkın hızlı şekilde dönmesi ve emekçileri ezmesi için o çarkı yağlıyorlar.
Bu çarkın dişlerini kıracağız diyen üç partide, yani CTP, HP ve TDP, bu çarkı iyice yağlıyorlar.
Neden?
Dişleri iyice emekçileri ezip geçsin diye!
Umut etmişti emekçiler.
Ne oldu peki?
Umudu emekçilerin kursağında bırakıldı.
Yazık!
Aldatan dört parti bu şekilde hiç utanmadan ve de çekinmeden UBP'den arta kalan ne varsa yerine getiriyor. 
Yani düzen tam hız devam ediyor.
Ama bu sefer solum, sosyalisttim diyenlerle birlikte!
Evet, acı olan da budur ey okuyucular.
Bunu bugün solcular yapıyor.
Ne acıdır ki geldiler ve onlarda ayni şekilde bu düzenin devamını el birliği ile götürüyorlar. 
Aslında UBP'den hiç bir farkları kalmadı.
Emekçiler hep sömürülüyor.
Sermaye hep kazanıyor.
Buna dur diyen yok!
Yola devam diyorlar.
Ama bu sefer o sol denen partilerle birlikte!
Ben şunu diyeceğim bu efendilere:
Geliniz aranıza UBP'yi hatta YDP'yi de alınız.
Bir birinizi zaten tamamlıyorsunuz.
Ne ayrınız var ne de gayrınız.
Bu statüko çok güzel gider hep beraber olduğunuz zaman!
Sahi tam unutuyordum Cumhurbaşkanı Akıncı'da var, onu unutmadan alın onu da aranız, sağlam ve de güçlü bir şekilde statüko'nun devamını sağlarsınız.
Vurun emekçi kesime.
Kollayın sermaye kesimini.
Zaten işiniz bu.
Bakıyorum da çok başarılı işler yapıyorsunuz zaten.
Marketlerin bundan böyle naylon poşetleri para karşılığında müşterilerine verecektir diyorsunuz. Her poşet 25 kuruş olacak. Yani burada yine kazanan kesim sermaye kesim olacaktır.
Kaydeden fakir fukara!
Amaç nedir de bu yapılıyor?
Şayet amaç kirlenen çevreyi kurtarmaksa, yemezler anam bunu hiç kimse bilesiniz.
Avrupa ülkelerinde zararlı olduğu gerekçesiyle çok uzun yıllardan beridir naylon poşetler kaldırıldı ve bunun yerine doğada çözülen ve de toprak olup giden kağıt poşetler kullanılıyor. 
Hükümetiz diyen efendiler, özellikle de sol olanlar ki halk sizi umut görmüştü, sizler niye kağıt poşet değil de naylon poşete devam dediniz?
Dediniz çünkü düzen sizi bu şekilde yönetiyor.
O düzende kâr payınız, çıkarlarınız var, yalan mı?