Girne…

Arif Alasya

Girne’de oturmuyorum fakar 1963 yılına kadar yılın altı ayını ya misafir ya da ev kiralayarak Girne’de geçirerek büyüdüm.

Küçük bir tatil kasabasıydı Türk ve Rumlar’ın yanında adadaki İngiliz görevliler, Emekli İngiliz ve genelde İngiliz Turistlerin yaşadığı bir yerdi.

Bir dönem annem da hemşire olarak Girne Hastanesinde görev yapmıştı.

Girne Gençliğimden kalma anılarla süslü yer.

Hediye teyzemde kaldığımız dönemde Sabri Tahir’in Demsi isimli köpeğinin bizi denize götürüp bize bekçilik yaptığını unutmam.

Balıkçı Bekir dayının balık barınağını soyunma yeri olarak kullaıp hem onunoğulları hemde Girneli arkadaşlarla limana yüzmeye gitmeyi unutmam.

Neredeyse Girneli gençlerin kabesi sayılan Karakız’da tüm gençlerin toplanarak deniz sefası sürdüğümüzü hiç unutmam.

Daha neler nelar fakat bu günkü konumuz benim anılarım değil. Bu güzel temiz ve sesiz Girne bu gün ne oldu? Bu günün Girnesinde Girneli ara da bulasın.

Girne’yi bu hale kim nasıl getirdi?

2000’li yılların başına kadar Girne böyle değildi. Sonra ne oldu?

Bu gün birçek siyasi partimiz Girne’nin beton yığını haline döndüğünden, Kıyıların yağmalanmasından, yeşil alanın kaybolmasından şikâyet etmektedirler. Tabi ki şikâyetlerinde çok çok haklıdırlar ancak suçlama noktasında da haksızdırlar. Özellikle CTP bu konuda en haksız olanıdır.

2002 yılı öncesinde hasbelkader benin de Girne’de bir ofisim vardı. O dönemdeki arsa fiyatları Girne içinde 10000 Stg. Ve civar yerlerde ise 2500 -5000 Stg. Arasında idi. Bu satılık arsa ve tarlalar da genellikle mücahitlere verilen puanları avantadan satın alan birtekim açıkgöz emlakçıların bu puanlara karşılık aldığı yerlerdi.

2002’den sonra çok çok ciddi bir patlama meydana geldi o 5000-10000 Stg olan yerle milyon Stg.’ye varan değerlerle el değişmeye başladı.

Bu değişimi körükleyen bu yerleri alanlara verilen inşaat izinleri oldu.

Girne bu sayede bir tatil kasabası olmaktan çıkartıldı. Kumar Turizmine yönelik ucube bir şehir haline dönüştürüldü.

Hala daha insanların koçan alamadığı bazılarının da alması mümkün olamayacağı siteler oluşturuldu. Site inşaatı yapan şirketler Hümümetlerin onlara geçtiği kıyakla alıcılarına ev koçanı yerine hisse koçanı vererek sektörü olumsuz yönde dar boğaza sürüklediler.

Bütün bu olumsuzluklar Hükümetler ve Belediyeler çanak tutmuşlardır.

Bu gün herkesin şikâyetçi olduğu Girne’yi Hükümetler ve Belediyeler bu hale getirmişlerdir.

Özellikle 2000’li yılların başindan itibaren başta Belediye Başkanları veTüm Hukumetler bu durumun sorumlusudur.

Kimsesinin ne şimdiki Belediye Başkanını ve şimdiki Hükumeti tek aşlarına sorumlu tutamazlar.

2000 yılı sonrası çıkartılan tüm emirnameler, Bu emirnameler doğrultusunda veya hilafına verilmiş Belediye tarafından verilen inşaat izinleri araştırılsın ve açıklansın.

Belki tüm Girne için bunu yapmak zordur.Fakat bu gün şikayet edilen yüksek bina ve uygunsuz inşaat yapılan yerlere kim inşaat izni verdi?.Kıyı yağmalanmasında hangi Hükumet kimlere nereleri verdi?

Göreceksiniz ki 2013 yılında yapılan genel seçimlerden bu güne kadar nasıl üçtarti sultası varsa ve her yapılandan sorumlu ise bu 17 yıllık dönemde de ayni parti ve onların Belediye başkanları bu işlerin sorumlusudur.

Şimdi şikâyet eden halk mı? Bunlara oy veren ve de vermeye devam edecek olan şimdi şikâyetçi olan halktır.

El birliği ile güzelim Girne’yi bitirdiniz şimdi de oturup ağlıyoruz.

Halk layık olduğu yönetimlere yönetilir….