Girne’de Nidai, Mağusa’da Arter

Mehmet Eş

Dün 24 Haziran Pazar günü gerçekleşecek olan Yerel Seçimlere yönelik yapmış olduğum analizimde Lefkoşa Bölgesini ele almıştım.

Haberatör Gazetesinin de manşete taşıyarak okuyucu ile buluşturduğu köşe yazımdan bazı arkadaşlar oldukça rahatsız olmuşlar.

Haberimizi ve köşe yazımı eleştirenlerin kim ya da kimler olduğuna şöyle bir baktığımda çokta şaşırmadım doğrusu…

Okuduklarından oldukça rahatsız olduğu anlaşılan ve eleştiren bu arkadaşların hepsinin TDP’li ve Harmancı sevdalısı olduğunu gördüm…

Yazıya kaleme alırken elbette bir kesimin bundan hoşnut olacağını bir kesiminde rahatsız,  hatta çılgına döneceklerini kestirebiliyordum.

Öyle de oldu…

Birileri çılgında döndü.

Geçmişte de alışık olduğum ve bildiğim o alaycı tavırlarla ve küçümseyen ifadelerle bazı arkadaşlar sosyal medyadan veryansın etmişler.

Klavye kahramanları diyorum ben onlara…

Bu arkadaşlar oturdukları yerden ahkâm kesmeye bayılırlar.

Bizlere solculuk dersi vermeye çalışırlar.

Kimseyi beğenmezler,

Vay efendim nasıl böyle bir şey yazarmışım da, çok komikmişim de vs.

Gerçekleri duymak hiç hoşlarına gitmedi.

En büyük Demokrasi sevdalısı olan bu arkadaşlar, demokrasinin en temel ilkesinden olan çok sesliliğe de hiç mi hiç tahammülleri de kalmamış..

Kendilerini “solcu” olarak niteleyen arkadaşlar, kim solcu, kim değil, tespitlerinde bulunmaya çalışarak bilirkişi olmaya soyunmuşlar.

Bir dakika be arkadaşlar.

Harmancı eleştirilemez mi?

Diğer adaylardan ne farkı var?

Dokunulmazlığı mı bu arkadaşın?

Üstün bir ırkın mı temsilcisi?

Yoksa seçilmiş kişi mi?

Biraz daha giderse Peygamber ilan edeceksiniz adamı!

Eğer ortada bir yanlış varsa, kim olduğu önemli değil.

İster kendi partinizden biri olur, ister farklı bir partiden…

Ne fark eder.

Eleştiriye de tahammülleri olmayan bu arkadaşlardan bazıları işi daha da ileriye taşıyarak bizi “Yoldaşına ihanet” etmekle suçladı.

Kimmiş yoldaş, Kimmiş ihanet eden, anlamadım!

Geçmişte birlikte bir mücadele kavgasında aynı parti saflarında omuz omuza yürüdüğümüz doğru Harmancı’yla...

Kendisiyle hiçbir kişisel bir problemim de hiç olmadı.

Olamazda..

Biz siyaseti toplum yararına yapanlardanız, kişisel ego ve çıkar için değil..

Bizim kişilerle de bir problemiz olamaz.

Biz birileri gibi kin de tutarak siyasette yapmayız…

Lefkoşa’nın iyi yönetilmediği kesin bir gerçek..

Kimse bana mazeret üretmesin..

Yok Belediye’yi borçla aldık, yok paramız yoktu falan filan..

Bunlara hiç girmeyeceksin.

Belediye’nin durumunu bile bile girdiysen seçime ve seçildiğiysen ve o koltuğa oturduysan, ağlamayacaksın..

Halka hizmet için o koltuk sana verilmişse o koltuğun hakkını vereceksin.

Eğer bu Lefkoşalı zaten senden memnun ise telaş edecek de bir şey yok demektir.

24 Haziran akşamı yine seçilirsin.

***

Bugün Girne ve Gazimağusa bölgesinin şöyle bir değerlendirelim istedim..

Bana kalırsa seçimin galibinin kesin olduğu iki bölge…

Sokaktaki çocuğa sorsanız size kim olduklarını söyler.

Gazimağusa’da UBP, DP ve YDP’nin desteklediği mevcut Belediye Başkanı İsmail Arter, Son dört yılda yapmış olduğu hizmetler ve projelerle öne çıkan, taraflı tarafsız her kesimin sevdiği bir aday..

Sayın Arter, kendine en yakın rakibinden nerdeyse iki katı fazla oy alacak..

Arter’in açık ara farkla sandıktan birinci çıkacağına kesin gözüyle bakıyorum.

Rakipleri içerisinde kendine en yakın isim ise (kimilerine göre sürpriz olacak ama) UBP eski İlçe Başkanı Güneş Güneşoğlu olacak.

UBP’nin en güçlü bölgesi olan Mağusa’da sevilen birisi olarak bilinen Güneşoğlu, birçok UBP’li yanında farklı kesimlerden oy alabilecek bir kişi olarak öne çıkıyor.

İyi bir oy oranı yakalayacak olsa da bu kendisinin başkan olmasına yeterli olmayacak.

CTP’nin adayı Erol Adalıer, adaylar içinde bence en güçsüzü..

CTP ile TDP arasındaki sözde ittifak işbirliği bu bölgede hiç yok..

Kendi partisinden bile oy alamayacak olan bir adayı Başkanlığa aday gösteren CTP’yi bu bölgede 24 Haziran akşamı hüsran bekler.

Bağımsız aday olarak seçime katıldığını açıklayan fakat CTP’nin ve TDP’nin gizli adayı olduğunu düşündüğüm Ulaş Gökçe ise akademisyen kimliği ile öne çıksa da seçimden en az oyu alan kişi olarak en çok üzülecek kişi olacaktır.

Sonuç olarak Mağusa’da kazanan şimdiden belli…

Hatta kutlamalara şimdiden başlanabilir düşüncesindeyim…

İsmail Arter’i şimdiden kutluyorum..

***

Gel Gelelim Girne Bölgesine…

CTP ile TDP arasındaki sözde işbirliği Mağusa’da olduğu gibi bu bölgede de becerilemedi.

Hatta bu iki partinin seçmenine hitap eden birkaç aday da bağımsız aday olarak seçime katılması bütün planları kendileri adına altüst oldu.

Hele hele CTP’li bir önceki Belediye Başkanı Sümer Aygın’ın bağımsız aday olarak adaylığı ilan etmesi, sonrasında Aygın’ın CTP’den ihraç edilmesi ile birlikte CTP; bu bölgede adeta karpuz gibi ikiye bölündü.

CTP, Girne bölgesinde genç bir adayı Birol Karaman’ı aday göstermesine karşın, karşısında çok güçlü bir rakip var.

O kişi de bağımsız aday ve mevcut başkan Nidai Güngördü..

Nidai bey’i yakınen tanıyan biriyim..

Son derece mütevazı ve beyefendi bir kişiliğe sahip…

Ama en önemlisi iyi bir Belediyeci..

Yıllarca Girne Belediyesi’nde müdürlük görevi yürüttükten sonra Bağımsız aday olarak girdiği 2014 seçimlerinde başkanlığa seçildi.

Son dört yılda Girne’nin çehresini değiştirdi.

Son dönemlerde karalama kampanyasına maruz kalsa da herkes tarafından sevilen Nidai Bey, bu seçimlerde de başarıyla çıkacaktır.

Sayın Güngördü benim favorim adayım..

Banko kazanacak dediklerimden..

%50+ bir oy alacağını düşünüyorum…

24 Haziran akşamı Mağusa’da Arter, Girne’de ise Nidai Banko.