İnsaf ve Günah!

Muhammet Gözay

İki hafta önce marketlerde Koop süt arıyordum ve bulmam da mümkün olmuyordu. Yoksa kapatılıyor mu, buna da mı son veriyor, son verdikleri bir çok üretim kaynaklarında olduğu gibi diye düşünmüştüm. 

İki hafta geçti ve bir baktım ki süt marketlerde raflarda yerini almaya başlamış oldu ve dün itibariyle de zam kararı verilmiş oldu. 

Demek ki zam yapılacak kararını alan marketler, açıkgözce ve doymaz hırsı ile sütleri raflardan alarak zam kararından sonra tekrar rafa taşımış oluyorlar. Bu da açıkçası vatandaşı çalmaktır. Soymaktır. Bu ne doymazlık oluyor ki böyle. Siz bunları zam yapılmadan önce alıyorsunuz ve zamsız satacağınız yerde tam tersini yapıyor ve vatandaşı da böylece kazıklamış oluyorsunuz. 

İnsaf da dinin yarısı derdi eskiler. 

Ama nerde o insaflık anlayışı. 

Nerde o vicdan denen yürek. 

Yok değil mi? 

Kalmadı ve para hırsı, doymamazlık hep devam ediyor. 

Doysun gözünüz de biraz olmaz mı? 

Yüreğiniz biraz acısın olmaz mı? 

İnsan olunuz biraz, olmaz mı? 

Yeter bu doyumsuzluk, nereye kadar doyacaksınız? 

Sonuçta ölüm var. 

Sonuçta öleceksiniz. 

Kim götürdü de siz götüreceksiniz? 

Hiç kimse!

Ama nerde böyle bir vicdan sahipliği. 

Evet. 

Vicdanını yitirenler haline geldik. 

Git gide de daha da kötüye doğru gidiyoruz. 

Her neyse. 

Marketler bu şekilde milleti soyuyor ya, ardından da hükümet de soymaya devam ediyor her şeye yaptığı zam kararıyla vatandaşını. 

Niye peki zam? 

Geçtik diğer yaptıkları ürünlerin üzerindeki zamları, bari hiç olmazsa süte ve de süt ürünlerine yapmayın olmaz mı?

Özellikle temel ve de vaz geçilmeyen ürünlerin kesinlikle zam görmemesi gerekirken ve de halkın bunları alabilme imkanına sahip olması gerekirken, tam tersi zam furyasına uğraması kabul edilir bir anlayış sayılamaz. Yapılan açıkça insanların temel beslenmesine karşı bir harekettir. Süt içmemek, peynir, hellim yememek, bir çocuğun beslenmesine ve sabahleyin aç olarak okula gitmesine sebep olan bu zam hükümeti açıkçası artık insanlığından çıkmıştır. Dünyada sütün ve de süt ürünlerin her ailenin tüketmesini sağlayacak biçimde fiyat üzerinde tutuyorlar ve kesinlikle etiket değişmiyor. Çocuklar özellikle günde 3 defa süt tüketiyor. Tüketiyor çünkü gelişme açısından şart ve olmazsa olmazıdır. Aynı zamanda 40 yaş üzerindeki herkesinde sütten mahrum kalmaması gerekir ki bu da kemiklerin güçlenmesi için gereklidir. Güney de ve ayrıca diğer Avrupa ülkeleri devletlerinde süt ve süt ürünleri insanlara sağlanmış oluyor. Kesinlikle bunlardan hiç kimse mahrum bırakılmıyor. 

Peki ya biz de? 

Görüyorsunuz yaptıklarını. 

Bu temel gıdaya bile dokunuyorlar.

Verdikleri asgari ücretle ya da yoksulluk maaşı ile gelinde geçinin. 

Zaten asgari ücret açlık sınırının altında kalmıştır. 

Peki ya yoksuluk maaşı? 

O daha da vahim!

Sütünü, hellimini, peynirini, alamaz hale getirdiniz bu insanları. 

Peki ne yapacaklar? 

Nasıl yaşayacaklar? 

İnsaf!

Günah!

Yeter artık!