Bugün biraz ilişkilerden bahsetmek istedik, biliyoruz ki şu an karantina süreci içerisindeyiz. Bu dönemde romantik ilişkilerimiz ile ilgili ufak sarsıntılar yaşadığımız duygusuna kapılmış olabiliriz .İkili ilişkilerimizdeki öfke ve çatışmaların zihnimizin bir hilesi olduğunu biliyor muydunuz? Tartışma anında zihnimizde çarpıtılmış(yanlış yorumlanmış) bazı düşünceler oluşur ve bu düşünceler kendini doğrulayan kehanetler gibidir. Yani tamamen doğruymuş gibi hissederiz. İkili ilişkilerimizdeki çatışmalarda bakış açımızı, düşünce tarzımızı değiştirmemiz duygu ve davranışlarımızın da değişmesine yardımcı olacaktır. Çatışmayı tetikleyen düşünceleri değiştirmek o kadar da kolay değildir.Bu çarpıtılmış düşüncelere tutunan bir tarafımız vardır.Çünkü tartışmanın tırmandığı anda öfke dolu cümleler sarf etmek kendimizi iyi hissettirebilir. Odaklanmamız gereken nokta şudur ki; pozitif düşüncelere ve daha gerçekçi bir bakış açısına sahip olursak daha sağlıklı ve tatminkar ilişkilere sahip olabiliriz. Eşler arasında en cok yapılan iletişim hatası rahatsızlık duyduğu konuda eşine hissettiği duyguyu paylaşmak yerine, direk kızmak ya da eleştirmek oluyor ve böylece tartişma sonuç alınamadan kalıyor.. Olumsuz davranış kalıpları,katı düşünceler,saygının olmaması ve duygusuzluk ilişkiyi zor duruma götürebilir.. Dikkat etmekte fayda var.
Karantina sürecini partnerle birlikte deneyimlemenin zorlukları olduğu gibi, bu süreci partnerden ayrı geçiriyor olmak da stres ve kaygı yaratabiliyor .Sürecin böyle olması normaldir.Stresli ve kaygılı olmamız durumu önemsediğimizi ve karşımızdaki kişiye değer verdiğimizi gösterir. Belirsiz geçirilen dönem olumsuz etkilere yol açabiliyor. Bu durum yeni bir deneyim geliştirebileceğiniz gibi endişeli ve içinden çıkılmaz bir döngüye girmenizi sağlayabilyor. Peki bu süreci daha iyi atlatmak için neler yapabiliriz ?
*Tüm ilişkilerimizde olduğu gibi empati yeteneğimizi burda da ön plana çıkarmakta fayda var. J Empati kurabilmek bize her zaman yardımcı olup çözüme daha erken kavuşturacaktır.
*Farklılıklara duyarlı, açık ve esnek olmalıyız. Partnerinizle ortak hobileriniz olmayabilir, okunan kitaplar,izlenen film veya diziler ,seçimler vs bir çok alandan farklılık sayılabilir. Farklılık, çok renklilik ve çok seslilik iyidir.
*Partnerinizin ilgi alanlarını daha iyi öğrenerek,son derece zihin açıcı yaratılığınız da tetiklenebilir. Farklı kaynaklardan beslenen güçlerinizi birleştirerek birlikte birşeyler üretebilirsiniz ! J
*Aynı evi paylaşmıyorsanız fiziksel olarak uzak kalmanın olumsuz bir durum gibi değil, ilişkinizi geliştirmek için bir fırsat olarak görmeye çalışın.
*Birlikte olmasanız dahi birbirinizin yanında olduğunuzu hissettirin!
*Süreç bittiğinde neler yapabileceğinizi hayal edin..
*Daha açık ve etkili iletişim için görüntülü konuşmaya çalışın..
*Kendinizle birlikte partnerinize de sürecin geçici olduğunu hatırlatın.
Aynı evi paylaşıyorsanız ;
-Karantina öncesi ertelemiş olduğunuz romantik akşam yemekleri için şimdi tam zamanı
-Partnerinizle birlikte ev içi spor faaliyetlerine yönelmek. Spor’un endorfin,melatonin ve dopamin gibi mutluluk hormanları sağladığını unutmayalım.
-Sinema geceleri düzenleyin.. Her gün için yeni bir film,mısır ve içeceğiniz ile birbirinize sarılarak keydini çıkarın!
Son olarak partnetinizden ayrı evin içerisinde kendinize özel yaratmayı ihmal etmeyin, okunmayı bekleyen bir kitap veya kişisel bakım saatleriniz olabilir.