Şifa Eczanesi’nin sahibi M. Şevket (Çubukçu) Efendi’nin, 1925 yılında İstanbul Eczacılık Mektebi’ni bitirerek, Sivas’ta 1927 yılında Şifa Eczanesini açtığını belirten Çubukçu, o zamanın Cumhuriyet’in ilk yılları olduğunu, yoksulluktan, bakımsızlıktan, ilaçsızlıktan ve ihmalden, sıtma, verem, şark çıbanı, trahom, dizanteri gibi hastalıkların halkı esir aldığını dile getirdi.
“Halkın günlük yaşamına birçok yenilikler girerken, sağlığın korunması yönünde, eczanelerde adeta bir seferberlik yaşanmakta, insan odaklı çalışmalar, ön plana çıkarılmaktadır” diyen Çubukçu, halkın ilaç ihtiyacının, eczanelerin laboratuvarlarında ve tedavi için gerekli sayıda yapılan ilaçlarla karşılandığını ve sağlık giderlerini karşılayacak sosyal güvenlik kurumlarının henüz devreye girmekten çok uzak olduğunu ifade etti.
Çubukçu, 50’li yıllardan başlayarak hızla gelişen ilaç endüstrisi ile eczanelerde ilaç yapımının nerede ise hiç kalmadığı, ilaçla hastalıkların tedavisinde ‘kişiye özel’ ilaç ve tedavinin gündemde olduğu günümüz eczanelerinde ‘Farmasötik Bakım’ hizmeti veren eczacılar ile Cumhuriyetin ilk yıllarında verilen hizmetin özveri açısından aynı ancak üretilen hizmet açısından farklı olduğunu belirtti.
Babasının eczanesinden başlayan eczacılık hayatıyla ilgili anılarından söz ederek devam eden Çubukçu, 1982 yılı ve sonrasında serbest eczacılık ve yazarlık döneminin başladığını ifade etti.
Söyleşinin sonunda Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seyide Rümeysa Demirdamar tarafından Çubukçu’ya teşekkür belgesi takdim edildi.