Konferansta, temel olarak işitme ve konuşma arasındaki ilişkiyi ele alan Gingi, “Dil ve konuşma terapisi diğer alanlarda da olduğu gibi işitme kaybında vazgeçilmez alanlardan biridir çünkü işitmeye yeni başlayan çocuk dinlemeyi ve seslerin doğru üretimini bilmediği için daha yoğun ilgi ve terapiye ihtiyaç duyar, ne kadar erken başlanırsa süreç o kadar güzel ve verimli ilerler” diyerek, öncelikle iletişim, dil ve konuşma kavramlarını tanımlayarak aralarındaki farkı konuşarak giriş yaptı ve çocuklarda beklenen normal dil gelişim aşamaları aktardı. Konferansın devamında işitme kavramını dil ve konuşma çerçevesinde inceleyerek, işitme davranışının gelişim aşamalarından bahseden Gingi, bu gelişim aşamalarının işitme kayıplı çocuklarda işitme kaybının derecesine ve tanılanma yaşına bağlı olarak olumsuz etkilendiğine değindi.
İşitme kaybı nedir, risk faktörleri nelerdir bu konulara değinerek erken tanının kritik öneminden söz eden Gingi, son olarak işitme kayıplı çocukların dil gelişimine katkı sağlayabilmek için ne yapılması gerektiğinden, dinlemeyi öğrenmenin temel prensiplerinden ve dinleme becerilerini geliştirebilmek için bilinmesi gereken önemli stratejilerden de bahsederek konu anlatımı tamamlandı