Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasının ardından iki haftayı aşkın bir süre geçti… Bu süre zarfında gerek geçmişten süregelen, gerekse de yeni eklenen sorunlar gündemden düşmedi.
Okullara bütçe ayrılmayışı, dil sorunu yaşayan öğrencilerin sayısının artması, okul ve bina güvenliğinin hala sorgulanır durumda olması, yargıya taşınan ders kitapları, temizlik ve hijyen malzemelerinin eksikliği, öğretmen ve yönetici kadrolarının tamamlanmayışı, kalabalık sınıflar ve sınıf içerisindeki sıkıntılı koşullar yeni eğitim yılına da damgasını vurdu….
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, sorunlarla başlayan eğitim dönemine ilişkin Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulundu.
“EĞİTİMDEKİ SORUNLAR BİR ÇEMBER İÇERİSİNDE SIKIŞMIŞ BİR HAL ALDI”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, eğitimdeki sorunların bir çember içerisine sıkışmış bir hal aldığına dikkat çekerek, “Çemberin içerisindeki sorunları çözmeden, çemberin dışında yeni problemler ortaya çıkmaktadır” dedi.
Çemberin içindeki sorunları çözebilmek için dıştan yaratılan sorunları da çözmek gerektiğini kaydeden Maviş, “Bu sorunların kaynağı siyasettir. Siyasetin eğitim ile ilgili somut bir hedefi, planı ve kaynağı yoktur. Bu umursuzluk eğitimin organizesini de olumsuz etkilenmektedir” ifadelerini kullandı.
Burak Maviş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaşanan sorunlar karşısındaki tutumunu da eleştirdi. Eğitim Bakanlığı’nın yönetici, öğretmen, eğitim çalışanı, kitap, defter, bina ve okul taşımacılığını sağlayabilecek bir bütçe yönetimi olduğunu dile getiren Maviş, “Bu yıl bu noktalarda da sorunlar birikmiştir. Bu sıraladıklarım dışında yük okullara ve ailelere bırakılmıştır” diye konuştu.
“EĞİTİM BAKANLIĞI’NIN BÜTÇESİNİ ARTIRMADAN SORUNLARI GEREKEN ZAMANDA ÇÖZMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Özellikle okul bina güvenliği konusunda ciddi bir sorun yaşandığına, öğrencilere yeterli özel eğitim, rehberlik ve sosyal hizmet sunacak destek kadrolarının da yetersiz olduğuna vurgu yapan Maviş, “Eğitim Bakanlığı’nın bütçesini artırmadan, daha opsiyonel birimleri oluşturmadan, devlet projesi olmadan birikmiş ve yeni eklenen sorunları gereken zamanda çözmesi mümkün değildir” dedi.
Maviş, nüfus ve vatandaşlık politikasının olmayışı nedeniyle okullarda artan öğrenci nüfusunu karşılayacak öğretmen ihtiyacı doğduğunu söyleyerek, “Eğitim Bakanlığı bir kısmını karşılasa da, 25 civarı ilkokul ve okulöncesi öğretmeni ihtiyacı için bakanlıklar arasında yapılan bürokratik yazışmaları ve izinleri takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“PLANSIZLIĞIN CEZASINI ÖĞRENCİLER ÇEKMEMELİ”
Plansızlığın cezasını öğrencilerin çekmemesi, okulların mağdur edilmemesi, bu konuda eylem gerekmeden bakanlığın üzerine düşeni yaparak okulların kadro eksikliklerini gidermesi gerektiğini kaydeden Maviş, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Özel eğitim öğretmenliğinde boşalan 2 kadro ile birlikte atanamayan 44 öğretmen görev bekliyor. Bu konuda okullar öğretmensiz, öğrenciler mağdur. Bakanlığın bu konuya öncelik vermesi gerekiyor. Psikolojik danışmanlık ve rehberlik ile ilgili de kadrolar artırılmalıdır. Her iki alanda da atılan adımlar mevcut, sorun çözücü nitelikte değil, özel eğitim ve rehberliğin tüm okullara yayılması için girişimlerimize devam edeceğiz.”
Maviş, İskele’de Türkçe konuşamayan yabancı öğrenci oranının yüzde 50’ye vardığını ifade ederek, “Bakanlık nihayetinde ada genelinde 10 farklı okula yabancı öğrencilere Türkçe öğretecek geçici birer öğretmen verme noktasında adım attı. Bununla birlikte Atatürk Öğretmen Akademisi konu ile ilgili son sınıf öğrencilerine 2 kredilik ders oluşturdu. Bu olumlu gelişmenin takipçisi olacağız, sayının artırılmasını isteyeceğiz” açıklamasında bulundu.
“ÖĞRENCİLERİN KONTEYNER SINIFLARDAN ERKEN ZAMANDA ÇIKMASINI İSTİYORUZ”
Deprem fizibilite çalışması yapılan 124 tane okulun, 11 tanesi için toplanan fondan blokeler oluştuğunu belirten Maviş, “5 tanesinin ihale süreci ise başlamıştı. Bu noktada da işlerin daha hızlı gitmesini ve öğrencilerin konteyner sınıflardan erken zamanda çıkmasını istiyoruz” diye konuştu.
KTÖS Genel Sekreteri Maviş, sorunlarla başlayan eğitim döneminin sorunlarla devam etmemesi adına yapılması gerekenlere de değindi.
Eğitimin planlanması ve finansmanının ihtiyaçlara göre oluşturulması gerektiğini ifade eden Maviş, “Plansız, öngörüsüz yol almamızın mümkün olmadığı gibi, okulların zorluklarla baş başa bırakılması da kamusal eğitim açısından zafiyettir. Bu zafiyeti ortadan kaldırmak için planlı ve donanımlı bir Bakanlığın, eğitimin paydaşları olan sendikalarla iş birliği içerisinde çalışması gerekir” dedi.
“EĞİTİM BAKANLIĞI ÇOCUKLARIN İHTİYAÇLARINI KOŞULSUZ KARŞILAMASI GEREKİYOR”
Maviş, Eğitim Bakanlığı’nın mali disiplin sınırını aşarak çocukların ihtiyaçlarını koşulsuz bir şekilde karşılaması gerektiğine vurgu yaptı.
Eğitimdeki süreçle ilgili de öğretmenlerin üzerine düşeni yaptığını, Eğitim Bakanlığı’nın ise sürecin planlanması, finansmanı, kadro artırımı ve benzeri okul ihtiyaçları ile ilgili üzerine düşeni henüz yapmadığını kaydeden Maviş, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Bu hususlar yerine getirilmezse koşullar sürdürülebilir olmaktan çıkacak, verimlilik düşecek ve ortaya konan hedef anlamını yitirecek ve kendi kendini sonlandıracaktır. Sürecin baştan yanlış olduğunu, bir hedefinin olmadığını, içinin doldurulmadığını, ihtiyaç analizi ve kapasite çalışması yapılmadığını, gerekli planlama ve zamana yayılmış yatırım hedefi konulmadığını, örnek uygulamalar yaratılmadığını izah etmiş ve popülist söylemin çocuklar üzerinde olumsuz etki bırakacağı, istenmeyen sorunlar yaratacağı konusunda kamuoyunu uyarmıştık.”