Meclisteki statükocular ateş aldı!

Zafer Kurtuluş

Niyazi Kızılyürek bizleri temsil edemez diyor mecliste yer alan tüm partiler.
Yani statüko bu işe karşı çıkıyor.
Neden?
Seçilecek kişiler bizden seçilmesi gerekir deniyor.
Bizden seçilmiş olsa ne olacak ki?
Hiç bir şey!
Sürekli bizler seçiyoruz kendi içimizden partileri ve adaylarını.
Peki ne oluyor?
Seçtik diye oy verdik diye demokratik bir hareket mi oluyor?
Maalesef hayır.
Her türlü baskı yaşanıyor. 
Müdahale yapılıyor.
Bunları zaten geçmişten bugüne yaşadık ve yaşıyoruz da!
Türkiye'nin müdahalesi her seçimde ve öncesinde hep yapıldı.
Kendi kaderimiz kendi elimizde hiç bir zaman olmadı. O seçmeyen, müdahale yapan Türkiye'nin elinde oldu hep kaderimiz.
Bizleri seçtiklerimiz değil, Türkiye yönetiyor. Ufak işleri sadece yapıyoruz. Gereksiz olan işleri. Muhtariyet işleri gibi
74 öncesi durumumuz da yine öyleydi. Yani yaşadığımız tarih bunu bizlere hatırlatıyor.
Bakınız o zamanlarda Liderlik konusunda Dr. Küçük'ün karşısına Zeka bey aday çıkıyordu fakat engellendi ve çıkarılmadı.
74 öncesi ve sonrası hep müdahale vardı Türkiye tarafından.
Yıllar sonra Dr. Küçük yerine bu sefer Türkiye tarafından Denktaş seçildi. Küçük liderlikten çektirilmiş oldu.
Peki Ahmet Mithat Berberoğlu'na ne demeli?
O da yine Türkiye tarafından tehdit edildi ve adaylıktan çektirildi.
Bunlar tarihimize yazılan gerçeklerdir.
Bizler hiç bir zaman seçemeyen toplum olduk.
Hep Türkiye seçmiş oldu.
Her türlü müdahaleyi yapmış oldu.
Seçimler yaptık, sandıklar kurduk, ama biz seçmedik.
Şimdi de bakıyorum mecliste yer alan statüko partileri onay vermiyorlar Niyazi Kızılyürek'in aday olmasına. 
Bizi temsil etmez diyorlar koro halinde.
Ben Kıbrıslıyım be kardeşim.
Oy verme hakkım da var Avrupa parlamento seçimlerinde.
O zaman oy vereceğim.
Bu hakkı statüko partiler istedikleri kadar kabul etmesinler, bu verilen hak geçerlidir.
Soruyorum:
Seçme hakkına müdahale eden mi var?
Ya da aday hakkına müdahale eden mi var?
Hayır.
Oysa Türkiye hep müdahale etmiş oldu.
Bunlara karşın ne yaptık?
Sesimizi açtık mı?
Hayır!
Hep sustuk.
Şimdi ses çıkarıyorlar.
Bunu kabul etmiyorlar.
Ya be annem o kimlikleri ve pasaportları kabul ediyorsunuz da!
Ceplerinize indirdiniz da!
Evet, oy hakkımız var ve seçmek de hakkımızdır ey efendiler.
Ve seçtiğimiz kişide bizi temsil eder diyorum.
Yok sizler gibi mecliste yer alacak ve  kaderimizi Türkiye'nin eline bırakacaksınız.
Yağma yok.
Evet sandığa gideceğiz ve gerçekten de bizleri temsil edecek olan birini seçeceğiz!