Avrupa Birliği’nin Dış İlişkiler Servisi ve Komisyonunun Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin sondaj gemilerinin faaliyetleri nedeniyle Avrupa Birliği’nin Türkiye aleyhine alabileceği tedbirlerle ilgili öneri paketi Rumları daha da şımartacaktır. AB’nin Rum yanlısı davranışları ne ilktir ne de son olacaktır.
Rum tetikçiliği yapan Avrupa Birliği’nin tarafsız olmadığı bir kez daha anlaşılmaktadır. Kıbrıs adasının etrafındaki hidrokarbon yataklarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru hakları vardır. Kıbrıs’ın egemenliği denince Kıbrıs Türk halkını dikkate almadan yapılan söylemler geçerli değildir. Kıbrıs’ta iki ayrı egemen halk ve devlet vardır. Rumların yönetimindeki Kıbrıs Cumhuriyeti bizim de kurucu olduğumuz ortaklık devletidir. Bu ortaklık haklarımız 1963’ten beri gasp edilmiş ve çiğnemiştir. Bugün Kıbrıs adasında iki ayrı devlet, iki ayrı egemenlik ve iki kesimli bir coğrafya varsa bunun müsebbibi Rum-Yunan ikilisidir. Türkiye Doğu Akdeniz bölgesinin en büyük ülkesidir. Doğu Akdeniz’de en fazla kıyısı olan ülkedir ve Kıbrıs’ın da garantörüdür. Ne Rumlar ne de diğer ülkeler Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dışlayarak doğal gazın üzerine oturamaz. Adaletsiz bir dünya düzeninin baş mimarı AB ve ABD'dir. Herkesi bu gerçeği görmeye ve kabul etmeye çağırıyoruz.
Rumların hayalperest bir toplum olmasının en büyük sebebi kilise ve Avrupa'nın birçok ülkesidir