-Deneyimli Şehir Plancısı Layık Topcan, gelmiş geçmiş tüm medeniyetlerin, toplumların ortaya koyduğu birçok eserin bulunduğuna dikkat çekerek, bu eserlerin korunmasında devletin hibe ve kredilerle teşvik vermesi gerektiğinin kaydetti. Topcan, restorasyon sırasında bu yapıların ve anların özgün yerleşim dokusu ve mimari özelliklerinin bozulmaması gerektiğini dile getirdi.
-Eski binaların, insanların yaşadığı evlerin bulunacağı, bunları rahatsız etmeyecek türden eğlence mekanları, sanat atölyesi veya turistlerin gelip konaklayabileceği mekanların yaratılması gerektiğini ifade eden Topcan, Surlariçinde birçok binanın butik otel, kafe veya bar haline geldiğini, eski binaların kendi parasını üreten, istihdam yaratan, değer artıran ve benzeri faaliyetleri de bölgeye çeken yerler olması gerektiğine dikkat çekti.
-Lefkoşa’da son zamanlarda genç girişimcilerin birçok eski binayı restore ederek, işlevini değiştirdiğini belirten Topcan, “Değerlerimizi hakkını vererek koruyamıyoruz. Yeni nesil genç girişimciler, devletin yapamadıklarını yapmaya çalışıyor. Bu girişimci gençleri desteklemek için, planlama yapılması, kriterler belirlenmesi, yol gösterici kılavuzların hazırlanması gerekiyor. Çünkü eski eserleri korumak bireysel olarak yapılabilecek bir şey değil. Kollektif bir çalışma gerektirir. Devletin bu konuda kılavuz olması lazım.” dedi.
Senagül TAŞAR
Deneyimli Şehir Plancısı Layık Topcan, Kıbrıs’a gelip, yaşamış olan birçok medeniyetin, toprağın altında ya da üstünde tarihi ve kültürel değerler açısından önemli birçok kültürel, anıtsal, doğal ve arkeolojik alan olduğunu belirterek, toplumların ortaya koyduğu birçok eserin bulunduğunu kaydetti. Toplumların yaşadıkları kültürel özelliklere bağlı yapıların mevcut olduğunu ifade eden Topcan, İngiliz döneminden beri ülkenin tarihini, kültürel mirasını korumaya yönelik çalışmaların yapıldığını dile getirdi.