Gerek iş hayatında, gerekse siyasi yaşamından bahsettiğimiz Manavoğlu, özellikle devlet ve toplum yapısı konularında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kamu ve özel istihdamlarının yanı sıra, iç ve dış politika üzerine de söyleşi gerçekleştirdiğimiz Manavoğlu, hükümetin 2020 yılı hedeflerine de değiniyor.
“YALANA VE TEMBELLİĞE TAHAMMÜLÜM YOK”
Gülşah Hanım kimdir? Bize biraz kendinizden ve kişisel özelliklerinizden bahseder misiniz?
1971 yılı Lefkoşa doğumluyum. Çocukluğum bir sürü arkadaşımın olduğu iş yerimizin hemen arkasında Kumsal Park’ta geçti. Bu açıdan da şanslı bir çocuktum esasen. Orta ve lise eğitimin ardından 1993 yılında Bilkent Üniversitesinden mezun olup, zaten çocukluğumda da içinde bulunduğum işletmemizin başına geçtim. O zamandan beri belki de kasıtlı olarak siyaset ile arama mesafe koyduğumu söyleyebilirim. Kişisel özelliklerim bağlamında en bariz olarak yalana ve tembelliğe pek tahammülüm yok. Ama iyi niyet ve pişmanlık içeren bir girişime de her zaman açığım. Kin tutmam hatta yaşanılanı direk unuturum. Bu özelliğimi seviyorum. Hayatla barışık olmamı sağlıyor çünkü.
“GİDECEK ÇOK YOLUMUZ VAR”
Bir iş insanısınız. İş hayatından siyasete geçiş nasıl oldu?
Dediğim gibi önceleri siyasette bariz bulunduğum bir parti veya radikal bir nokta olmadı. Benim hayat ilkem biraz daha rasyonellik üstüne. İki yıl önce partim böyle bir teklif getirince oturup değerlendirip, konuştuk. Belki de o güne dek siyaset ile arama koymuş olduğum mesafe odaklanmamı kolaylaştırdı ve başarı getirdi. Evet, ülkede kanayan yaralarda, olumsuzluklar da var ama gidecek çok yolumuz var