Tünay MERTEKCİ
Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerine giriş için gerçekleştirilen sınav sisteminin değişmesi, KKTC’li öğrencilerin kafalarını karıştırdı.
Yüksek Öğrenim Dairesi ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Dr. Ziya Öztürkler, Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı olarak değiştirilen Türkiye üniversitelerine giriş sınavı hakkında bilgi verirken, öğrencilerin ileriye gidebilecekleri mesleklere yönelmesi gerektiğini ve art arda girecekleri sınavlar için titiz bir şekilde çalışmaları gerektiğine dikkat çekti.
Öztürkler: Daha yalın ve daha sade bir sınav modeli yaratıldı
Bir önceki yıla kadar, Türkiye Cumhuriyeti’nde okumak isteyen KKTC vatandaşlarının, YGS ve LYS sınavlarına girmeleri gerektiğini ifade eden Yüksek Öğrenim Dairesi ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Dr. Ziya Öztürkler, YGS sınavının her yılın mart ayında, LYS sınavlarının ise haziranın ikinci ve üçüncü haftasında yapıldığını kaydetti.
Bu yıl ÖSYM’nin, üniversite giriş sınavında ciddi bir değişikliğe gittiğini dile getiren Öztürkler, böylelikle daha yalın ve daha sade bir sınav modelinin yaratıldığını belirtti.
Bu yıl sınav sisteminin isminin Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı olarak değiştiğini belirten Öztürkler, bu sınavın iki oturumda gerçekleştirileceğini dile getirdi.
Daha önce öğrencilerin ilk aşamada YGS sınavına girdiğini ve bu sınavdan sonra da 5 aşamalı olan LYS sınavına girdiğini belirten Öztürkler, şu andaki yeni sınav sistemine göre öğrencilerin 2 tane sınava gireceğini ifade etti. Yeni sınav sisteminin birinci oturumunu temel yeterlilik testinin oluşturduğunu kaydeden Öztürkler, bu sınavın 23 Haziran 2018 Cumartesi günü yapılacağını ifade etti.
İkinci sınavın ise 24 Haziran Pazar günü olacağını ifade eden Öztürkler, bu sınavlarda kritik noktanın öğrencinin lisans bölümlerini tercih yapabilmesi için ilk gireceği sınav, yani temel yeterlilik testinden 180 ve üzeri puan alması gerektiğini söyledi.
“İlk aşamada ağırlık Türkçe ve Matematik testlerinde”
Ön lisans programlarında ise tercih yapabilmesi için 150 puan ve üstü derece alınması gerekeceğini söyleyen Öztürkler, yeni sınav sistemine göre sınavların arka arkaya yapılacağını ve öğrencilerin ilk sınav puanını öğrenmeden ikinci sınava gireceğini belirtti.
Bunun sonucunda herkesin ikinci sınava girme hakkı olacağını ifade eden Öztürkler, ikinci sınavın değerlendirilebilmesi için ilk sınavdan 180 puan ve üzeri puan alması gerekeceğini dile getirdi.
Öztürkler, ilk sınavdan 150 ile 180 puan arasında kalanlara ön lisans bölümlerini seçme şansı getirildiğini ifade etti.
Temel Yeterlilik Testi’nde 200 puan ve üzeri alan öğrencilerin, istedikleri taktirde bu puanlarını bir yıl sonra da kullanabileceklerini söyleyen Öztürkler, değişen sınav sisteminin bu kolaylığı da sağladığına dikkat çekti.
Öztürkler, “Diyelim ki öğrenci ilk sınavdan 200 puan ve üstü aldı fakat ikinci girdiği sınavda istediği bölümü kazanamadı. Öğrenci aldığı 200 üstü puanını bir sonraki yıl da kullanabilecektir” dedi.
İlk sınavda 40 Türkçe, 20 Sosyal Bilimler, 40 Temel Matematik ve 20 de Fen Bilgisi olmak üzere 120 soru olacağını dile getiren Öztürkler, sürenin ise 135 dakika olacağını belirtti.
2’nci oturumda Edebiyat ve Sosyal Bilgiler testinde 40, Sosyal Bilgiler 2’nci testinde 40, Matematik testinde 40 ve Fen Bilimleri testinde de 40 olmak üzere toplam 160 soru sorulacağını söyleyen Öztürkler, bunun da toplam süresinin 180 dakika olacağını ifade etti.
Türkçe testinin ağırlığının yüzde 33, Sosyal Bilimlerin yüzde 17, Temel Matematiğin yüzde 33 ve Fen Bilimlerinin ağırlığının ise yüzde 17 olacağını kaydeden Öztürkler, ilk aşamadaki sınavda ağrılığın Türkçe ve Matematikte olacağını belirtti.
“Sistem sadeleşti”
Eski sistemde 15-16 adet puan türünün karşımıza çıktığını söyleyen Öztürkler, şimdi sistemin sadeleştiğini ve karşımıza 4 puan türünün çıkacağını belirtti.
Bu 4 farklı puan türünün Fen, Matematik, Türkçe-Matematik bir de Sosyal Bilgiler puanı sonucu çıkacağını dile getiren Öztürkler, dil bölümü okuyacaklar için ise ayrı bir sınavın yapılacağını kaydetti.
“Dil okumak isteyenler için yine 24 Haziran Pazar günü öğleden sonra bir dil sınavı yapılacaktır” diyen Öztürkler, yabancı dil oturumundaki adaylara 80 soru sorulacağını ve bu soruları yanıtlamaları için 120 dakika süre verileceğini belirtti.
Dil testinde farklı olarak bu yıl İngilizce, Almanca ve Fransızca testlerine ek olarak Arapça ve Rusça testlerinin de yer alacağını ifade eden Öztürkler, “Eskiden sadece İngilizce, Almanca ve Fransızca idi. Bunun yanına Arapça ve Rusça da eklendi” şeklinde konuştu.
Geçen yıl da uygulanan ve bu yıl da devam edecek olan bazı şeylerin de olduğunu ifade eden Öztürkler, bazı başarı sıralaması şartlarının bulunduğunu dile getirdi.
Öztürkler, bu başarı sıralaması şartlarının hem Türkiye’deki üniversiteler için geçerli olduğunu, hem de Türkiye’den KKTC’ye okumak için gelecek olan öğrencilerin de bu uygulamaya tabii olacağını kaydetti.
Bunun aslında yüksek öğrenimdeki var olan kaliteyi de yukarıya çeken bir uygulama olduğunu belirten Öztürkler, “Tıp öğrenimi görmek isteyen öğrenciler 2 milyon kişinin gireceği sınavda ilk 40 bine, hukukta 150 bine, mühendislikte 240 bine, mimarlıkta 200 bine, öğretmenlik programlarında ise 240 bine girmesi gerekecek” dedi.
Bu sistemin Türkiye’den KKTC’ye gelecek olan öğrenciler veya KKTC liselerinden mezun olup da Türkiye’ye okumaya gidecek olan öğrenciler için geçerli olacağını söyleyen Öztürkler, öğrencilerin söz konusu sıralama içerisine girememesi durumunda, söz konusu bölümlere yerleşme durumunun olmayacağından bahsetti.
Bu bölümler için öğrenci belirtilen sıralamanın içerisine giremezse, üniversitenin kontenjanın boş bırakılacağını ama bu programlara yerleşme olmayacağını söyleyen Öztürkler, “Yani aslında TC’den KKTC’ye gelip tıp okuyan çocuklar 2 milyonun içerisinden ilk 40 binin içerisine giren çocuklardır” şeklinde konuştu.
Örneğin ülkemizden, Türkiye üniversitelerine öğretmenlik bölümlerinde eğitim görmek için gidecek olan öğrencilerin 2 milyon öğrenci içerisinden ilk 240 bine girmeleri gerekeceğini söyleyen Öztürkler, bu uygulamanın ÖSYM sınavına girecek olan öğrencileri kapsayan bir uygulama olduğuna dikkat çekti.
“Mesleğin küçüğü, büyüğü yoktur”
Şu anda sınavla ilgili başvuru sürecinin devam ettiğini ifade eden Öztürkler, 21 Mart tarihine kadar öğrencilerin okullarında rehber öğretmenleri aracılığıyla kayıtlarını yaptırmayı unutmamaları gerektiğini kaydetti.
Bunun dışında Haziran’ın 23 ve 24’üne kadar öğrencilerin arka arkaya iki sınava gireceklerini belirten Öztürkler, bu yüzden öğrencilerin titiz bir şekilde çalışmalarına devam etmeleri gerektiğini savundu.
Öztürkler, “Önce elde edebilecekleri en yüksek başarıyı elde etmeye çalışsınlar. Kendi hedefleri dahilindeki, çalışma takvimi içerisinde devam etmelidirler. Sınavlar bittikten sonra tercih dönemleri gerçekleşecek. Öğrenciler puanlarını ve sıralamalarını görüp tercih yapacaklar” şeklinde konuştu.
Öğrencilerin kendi hedefleri doğrultusunda, ileride icra edecekleri meslek doğrultusuna yönelmeleri gerektiğini ifade eden Öztürkler, “Mesleğin küçüğü, büyüğü yoktur” dedi.
Öztürkler, “Önemli olan insanların kendi hayatlarını idame edecekleri, mutlu olacakları, mutlu olacakları işi bulacakları ve attıkları adım doğrultusunda ileriye gidebilecekleri mesleklere yönelmeleridir” diyerek bu bağlamda teknik bölümlerin, özel yetenek gerektiren bölümlerin ve ön lisans bölümlerinin de detaylı şekilde incelenmesi gerektiğini kaydetti.
Öztürkler son olarak, popüler bölüm anlayışıyla hareket etmenin çok doğru bir yaklaşım olmayacağını sözlerine ekledi.