KAMU-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Yeni Bakış WEB TV'de yayınlanan Vizyon programında Meltem Sakin ile gündemi değerlendirdi. Serdaroğlu, geçtiğimiz gün Maliye Bakanlığında yer alan toplantıya katıldıklarını ancak bekledikleri neticeyi alamadıklarını belirterek, beklenmedik şeyler olduğunu söyledi. Serdaroğlu, hiçbir sendikanın toplantıda hoşnut kalmadığını ifade ederek, esas olarak göç yasasından istihdam olanlar adına hükümetin yaklaşık üç haftadır süren bir çalışması olduğunu kaydetti. Serdaroğlu, masaya ciddi bir çalışma konmasını beklediklerini, ancak üç haftalık çalışmadan sonra işe girenlerin sınıflarına göre ilkokul, orta okul gibi ayırarak 300 TL, 200 TL ve 100 TL brüt artış öngörüldüğünü söyledi.
“Yok oluşa doğru gidiyoruz”
Serdaroğlu, 300 TL ya da 100 TL artış veriyoruz diye açıklama yapmanın çalışanı dilenci durumuna düşürmek demek olduğunu söyleyerek, hiç verilmedi demenin devlet açısından daha makul olacağını kaydetti. Serdaroğlu, maliye olanaklarının yetersiz olduğunun söylendiğini, ancak hala kişisel menfaat dağıtmaya devam edildiğine vurgu yaparak, “atamalar, istihdam, sözleşmeli işe alma devam ediyor. Artık bu kişisel menfaatten bu toplum da vazgeçsin. Yok oluşa doğru gidiyoruz. Hala gemisini kurtaran kaptan zihniyetinde olan insanlar var” diye konuştu.
“Personel eksikliği var”
Ahmet Serdaroğlu, içinde bulunduğumuz ortamdan kendilerinin de şikayet etmekte olduklarını belirterek, doğru düzgün bir eğitim sisteminin olmadığını, kişisel menfaat peşinde koşanların çocuklarının eğitim ve sağlık hizmeti alamayacak duruma gelmekte olduğunun farkında olmadığını söyledi. Serdaroğlu, okulların talaş durumda olduğunu, öğretmenlerde sorun olduğunu belirterek, “binalarda sorun var. Temizlik hizmetlerinde sorunlar var. Personel eksikliği var. Sözde temizlik ihalesi adı altında hükümet yıllardır istihdam yapıyor” diye konuştu.
“Hedefleri memleketi kaosa götürmekse doğru yoldadırlar”
Serdaroğlu, sağlık hizmetlerinin de tıkanma noktasına geldiğini belirterek, su işleri dairesindeki hizmetlerinde kötü olduğunu söyledi. Serdaroğlu, “Çalışanlara o kadar çok iş yükü bindi ki personel alınması gereken yerler dururken sürekli kişilere istihdam, yandaşlara bir maaş gelsin diye yerler ayarlanıyor” dedi. Serdaroğlu, hükümetin çözüm üretme noktasında olmadığını belirterek, bir hedefleri olduğunu ancak kimsenin bilmediğini söyledi. Serdaroğlu, “Hedefleri memleketi kaosa götürmekse doğru yoldadırlar” diye konuştu. Ahmet Serdaroğlu, hükümetin bütün sivil toplum örgütlerini masaya çağırarak “100 TL artış yapacağız” demesi kadar yanlış bir şey olmadığını söyledi.
“Bu zamlar karşısında bu insanlar nasıl hayatların iademe ettirecekler?”
Serdaroğlu, vergi muafiyetleri ile ilgili de sorunlar olduğunu belirterek, bunu sene başı yapabileceklerinin söylediklerini, ancak diğer işleri yapmaya devam ettiklerini kaydetti. Serdaroğlu, emekçiye geldiğinde yılın başının beklendiğini belirterek, toplumun alım gücünü dengeleyecek bir uygulamaya karşı çıkacak bir muhalefetin olmadığını söyledi. Serdaroğlu, şöyle devam etti, “Ocak ayı işaret ediliyor. Ocak’a kadar sordular mı bu kadar vergi yükümlüsü vergi öderken maaşında aldığı artışı bile anlamadı. Bu zamlar karşısında bu insanlar nasıl hayatların iademe ettirecekler? Karınlarını mı doyuracaklar yoksa bankadaki taksitlerini mi ödeyecekler? Mazbatalar çoğaldı. Bankalar her gün birilerini mahkemeye veriyor. Kişiler taksitlerini ödeyemeyecek duruma geldi. Bu tarz yönetim şekliyle bu memleket bir yere gitmez.”
“Toplu iş sözleşmesi dışında farklı bir sözleşme ile işçi çalıştırılmasına izin vermeyeceğiz”
Serdaroğlu, bir iş yerinde toplu iş sözleşmesi varsa bu sözleşme dışında herhangi bir iş akdi veya sözleşmesinin yapılamayacağını belirterek, “temizlik şirketi için çıkılan ihalede 280 kişi işe alınacaksa bu kişiler sendikanın üyesi olacak ve toplu iş sözleşmesi yapılacak” dedi. Serdaroğlu, iddialarını şu anda mahkemede de bu olduğunu ifade ederek, bu işin sonuna kadar gideceklerini belirtti. Serdaroğlu, şunları söyledi, “Bu insanları çalıştıracaksanız iş yasalarına uyularak çalıştıracaksınız. İhaleyi alan şirketin nasıl aldığını gördük. Aldığım duyuma göre, kişi başına 280 TL ayda kazanacak. Bunu kabul etti ve ihaleyi aldı. Aklıma farklı soru işaretleri geliyor. Devlete bu jesti yaparken acaba bunun yanında neler aldı? Bir şirket 280 tane işçi çalıştıracak ve her birinden 1 TL kar elde ederek ayda 280 TL kazanç için böyle bir ihaleyi kim alır? İzin hakları hiçe sayıldı. Hasta olmayacaklar, izne çıkmayacaklar. Bu tarz çalışma hayatına katkı koyacaklar. Çalışma Bakanına bu konuda çok büyük görev düşüyor. Çalışma Bakanı hesap sormalı. Toplu iş sözleşmesi dışında farklı bir sözleşme ile işçi çalıştırılmasına izin vermeyeceği