Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler Başkanı Mehmet Çakıcı, Koronavirüs sürecinde sağlık önde olmalı anlayışıyla hükümete yıkıcı muhalefet değil, yapıcı olma gayretiyle çeşitli önerilerde bulunduklarını, ancak hükümetin toplumun sağlığını hiçe sayan ve kendi koydukları kurallara dahi uymaktan aciz bir anlayışıyla ülkeyi idare etmeye çalıştığını ileri sürdü.
Çakıcı yaptığı yazılı açıklamada, birbirini tutmayan tutarsız, bilimsel düşünceden uzak, hiçbir dayanağı olmayan beyanlarla ülkenin kaosa sürüklendiğini savunarak, hükümet yetkililerinin çelişkili açıklamalar yaptığını kaydetti.
Çakıcı'nın açıklaması şöyle:
Biz TKP Yeni Güçler olarak Koronavirüs sürecinde sağlık önde olmalı anlayışıyla hükümete yıkıcı muhalefet değil yapıcı olma gayretiyle çeşitli önerilerde bulunduk. Ancak görüyoruz ki, UBP-HP hükümetinin toplumun sağlığını hiçe sayan ve kendi koydukları kurallara dahi uymaktan aciz bir anlayışıyla ülkemizi idare etmeye çalıştıklarını esefle seyretmekteyiz.
Görüyoruz ki tüm halkla alay edercesine bizim aklımızla da oynamaya çalışarak birbirini tutmayan tutarsız, bilimsel düşünceden uzak, hiçbir dayanağı olmayan beyanlar ile yurdumuz kaosa sürüklenmektedir. Yok efendim yatırım yapılacakmış diye ortaya çıkılır ama bir bakarsınız yatırım yapılacak yerde Lapta Belediye Başkanının dahi haberi yoktur. Bir bakarsınız ortaya çıkan skandalı savunmak için Müteahitler Birliği Başkanı ve Turizm bakanı beraberce basın toplantısı yaparak ortaya çıkar. Esas muhatap olan işadamı konuşması gerekirken Birlik işleri veya hükümet işleriyle bu yatırımın sanki de alakası varmış gibi savunma peşine düşülür. Bir tarafta ise Bakanlar Kurulu'nda Turizm Bakanı, bu şahısların 1 Temmuz öncesinde garip bir şekilde adaya alelacele girişleriyle ilgili öneri getirilir. Ulaştırma Bakanı çıkar haberi yokmuş beyanı verir veya rolüne yatar. Çok ilginçtir ki, ülkeye yatırım amaçlı gelen bu uçağa kim izin verir ve kim Ercan Havaalanına inmesine yetki verdiğini kimse açıklamaz. Havaalanında çıkış kapılarının sorumluluğu Ulaştırma Bakanına ait iken İtfaiye sorumluluğundaki kapıdan çıkışın kimin izin verdiği açıklanmaz. Dışardan havaalanına araçların girerek özel olarak uçaktan havaalanı içinde VIP muamelesine kimin izin verdiğini kimse açıklamaz. Tüm bunlardan sorumlu olan ve aslında izni veren Ulaştırma Bakanı ise Bakanlar Kurulu kararından haberim yok diye ortaya çıkar ya da sorumluluğu almaktan kaçar. Tüm bu olaylar skandaldan öte bir durum değildir ve kabul edilemez.
Gerçekten tüm halkla ancak bu kadar alay edilebilir. Bu skandaldan iki bakanda direkt olarak sorumludur. Biri, bu kişileri adaya virüs testi olmaksızın sokan Turizm Bakanı diğeri ise tüm yetkileri skandala hizmet eder şeklinde kullanan Ulaştıurma Bakanı. Hükümetin her iki kanadından da kaynaklanan ciddi bir skandal ile karşı karşıyız. İkisini de derhal istifasını talep ediyoruz. Herkesi bu sorumluluğu yüklenmeye davet ediyoruz.
Daha bir hafta önce ekmek parası kazanmak için Güney Kıbrıs'a giden işçi yurttaşlarımıza “git ve dönme” diyen de, sermayenin, krizi fırsata çevirmek adına türlü usulsüzlükleri “özel izin”lerle hayata geçirmesine göz yuman da aynı hükümet. Bir yandan hukuk devleti, eşitlik ve adalet ilkeleri ayaklar altına alınırken, diğer yandan halkın sağlığı tehlikeye atılmıştır. Bu münferit gibi görünen olay, aslında mevcut hükümetin yönetim anlayışını da ifşa etmiştir. Emeğe karşı sermayeyi ne pahasına olursa olsun kollamak ve sermayeye ayrıcalık tanımak!
Başbakanlık Koordinasyon Konseyinde görev alan 3 doktor görevden çekildiklerini açıkladı. Bu istifa, Bakanlar Kurulu'nun karar alırken, sağlık uzmanlarının önerilerini dikkate almadığını açıkça gösterdi. Görünen o ki, şu anki yönetimde halkın sağlığından ziyade sermayenin üstünlüğü söz konusudur. UBP-HP koalisyon hükümetini Covid – 19 pandemisinin yaşandığı bu özel ve tarihi dönemde sorumlu bir biçimde davranmaya devam ediyor.
Bu çerçevede hukukun üstünlüğüne, eşitlik ve adalet ilkelerine inanan, kamu sağlığına ve emeğe öncelik veren partimizin, bu yolda mücadele etmekteki kararlılığını ve her türlü haksızlığa karşı aktif bir biçimde direneceğini, bir kez daha duyurur, tüm halkımızı bu mücadeleye aktif destek vermeye çağırırız.