Prof. Dr. Erol Kaymak, diplomatik girişimlerin hidrokarbon konusu paralelinde yapılmasının tesadüf olmadığını, bu konunun diplomatik bir çerçevede bu süreçte gündeme geleceğini söyledi.
Kaymak, “Bazı dinamikler Rum tarafını tetikleyebilir gibi görünüyor. Rum tarafı bu statükonun arkasına saklanıyor. Ancak bu değişebilir diye bir düşüncem var. ABD parayı kesebilir, ara bölgedeki faaliyetler ise her anlamda azalmaya başlayabilir. Bu da Rum tarafı açısından bir tehdit olarak algılanabilir. Bu nedenle ileriye dönük bazı şartlar değişebilir” diye konuştu.
Kaymak, TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Ada’da olmasının tesadüf olmadığını, Lute’nin temaslarının ardından garantör devletlerle yapacağı görüşmelerin de gündemde olduğunu, halkın beklentisinin başka, bürokratik realitelerin başka olduğunu belirtti.
“Ya garantör ülkelerin uzlaştığı bir belge olacak ya da müzakere olmayacak” diyen Kaymak, bir noktadan sonra uluslararası konularda anlaşmazlıkların olduğunu, Rumların Türkiye’yi, Türkiye’nin de Rum tarafını suçladığını, Kıbrıs Türk tarafının etkisiz olduğunu kaydetti.