Sosyolog ve Siyaset Bilimleri Uzmanı Hakan Gündüz, UBP Genel Başkanı Özgürgün’ün, dörtlünün kuracağı bir hükümetin uzun soluklu bir hükümet olmayacağını ve erken seçimin her an gündeme gelebileceğini iyi bildiğine dikkat çekerek, parti tabanına “Gördüğünüz gibi ben elimden geleni yaptım ama diğer partiler buna imkan tanımadı o zaman hadi iktidar olmak için çalışmaya” mesajı vereceğini kaydetti
Gündüz: Özgürgün’ün isteksizliği ortada. Bunda 26 rakamı ile bıçak sırtında olan bir hükümette özellikle Serdar Denktaş ve YDP milletvekillerinin hükümet ederken olası anlaşmazlıklarda olabilecek ‘olmazsa hükümeti bozarız’ tavır ve sinyalleri buna en önemli etken
Gündüz: Bu aşamada Özgürgün en azından Ankara hükümetinin hükümet kurmada etken rol oynamasını bekleme ihtimalini de atlamamak lazım. Hükümet ortaklarını Özgürgün’e değil, Erdoğan ya da Çavuşuğlu’na sorumlu bırakmak olası benzer bir hükümette en azından benzer fevri davranışları bloke edebileceğini hesaplıyor da olabilir. Bu yüzden DP ikna edilecekse bunu kendinden çok Ankara’dan bekleyecektir
Araştırmacı Yazar Mete Hatay ise UBP Genel Başkanı Özgürgün’ün hükümeti kurma görevini ısrarla almak istemesini DP Başkanı Denktaş’ı ikna etmek arzusu olarak nitelendirdi
Hatay, “Denktaş’a kendi partisi içinden de baskı var. Bu baskılara rağmen nasıl bir karar alacağını henüz bilmiyoruz. UBP ile bir koalisyona girerek daha fazla bakanlık alma ihtimali olduğu gibi dörtlü koalisyonda yer alarak etik olarak partisini daha da yukarılara çıkarabilir. Hangi tarafın galip geleceğini göreceğiz” diye konuştu
Deniz ABİDİN
Sosyolog ve Siyaset Bilimleri Uzmanı Hakan Gündüz, “Siyasette yaptığınız ve yapmadığınız şeylerin bedelini ödersiniz. Seçimin açık ara galibi olan Özgürgün hükümet kurma görevini ısrarla istemedi. Bu görev teamüller gereği ona verilecekti zaten. Sadece görevi reddetmedi. Alacağım ve deneyeceğim dedi” şeklinde konuştu.
Sosyolog ve Siyaset Bilimleri Uzmanı Gündüz: “Olası bir erken seçimde iktidarı zorlayacak”
Gündüz, Özgürgün’ün sürecinin devam ettiğini, dörtlünün kuracağı bir hükümetin uzun soluklu bir hükümet olmayacağını, yeniden seçimin her an gündemde olacağını çok iyi bildiğini belirterek, “hem parti tabanına ‘gördüğünüz gibi ben elimden geleni yaptım ama diğer partiler buna imkan tanımadı o zaman hadi iktidar olmak için çalışmaya’ mesajını verecek ve olası bir erken seçimde iktidarı zorlayacaktır” dedi.
Gündüz, Özgürgün’ün ülkede ekonomik plan ve istikrar için uzun soluklu bir hükümet arzu ettiğini belirterek, Türkiye’ye “ben elimden geleni yaptım ama gördüğünüz gibi diğer partiler buna yanaşmadı, sorumluluk bende değil” mesajı verdiğini söyledi.
“Özgürgün’ün isteksizliği ortada”
Gündüz, Özgürgün’ün Kıbrıs siyasetinde her an her şeyin olabileceği ve dörtlünün kuvvetle muhtemel uyumsuzluğundan da yararlanıp her an hükümeti kurabilme ihtimali de gördüğünü ifade ederek, şunları söyledi, “Özgürgün’ün isteksizliği ortada. Bunda 26 rakamı ile bıçak sırtında olan bir hükümette özellikle Serdar Denktaş ve YDP milletvekillerinin hükümet ederken olası anlaşmazlıklarda olabilecek ‘olmazsa hükümeti bozarız’ tavır ve sinyalleri buna en önemli etken. Unutmayalım ki seçime hükümet ortağı DP ile olan uyumsuzluklardan ve karşılıklı benzer tavırlar nedeni ile gidildi. Bu aşamada Özgürgün en azından Ankara hükümetinin hükümet kurmada etken rol oynamasını bekleme ihtimalini de atlamamak lazım. Hükümet ortaklarını Özgürgün’e değil Erdoğan ya da Çavuşuğlu’na sorumlu bırakmak olası benzer bir hükümette en azından benzer fevri davranışları bloke edebileceğini hesaplıyor da olabilir. Bu yüzden DP ikna edilecekse bunu kendinden çok Ankara’dan bekleyecektir.”
“Koalisyonda erozyona uğrayacaklar”
Gündüz, Halkın Partisi dışında hiçbir partinin önceleri UBP ile hükümet kurmam demediğine dikkat çekerek, bu partilerin tümünde UBP ile koalisyon kurulabileceğini savunan önemli miktarda parti fraksiyonları olduğunu kaydetti. Gündüz, “DP ile oturduğumuza göre UBP ile oturup neden hem daha fazla bakanlık almıyoruz hem neden uzun soluklu bir hükümet kurmuyoruz?” diyenlerin çok olduğuna vurgu yaparak, Özgürgün’ün buralara formal ya da informal yapacağı teklif hamleleri ile bu partileri karıştırabileceğini belirtti.
Gündüz, şöyle devam etti, “Bu partilerde bu yüzden önemli kırılmalar olabilir. Bu da partilerin olası bir erken seçimde ya da kurulacak dörtlü hükümette her zaman sorun çıkaracak bir kalıntı bırakacaktır. Dörtlü koalisyon şu anda ne kadar da UBP’nin de dâhil olduğu pazarlıklar dönüp dursa da en yüksek ihtimalli hükümet senaryosu olarak karşımızda. Ancak parti uyumu ve hükümet uyumu söz konusu olduğunda bu koalisyonun kendilerinin iddia ettiği gibi uzun soluklu bir yenilenme, yenileme, reform gibi şeyleri başarma ihtimali yok. Bu koalisyona kalkışan bu 4 partinin hiçbirisi kendi parti uyumuna bile sahip değil. Her partinin kendi içinde ciddi hoşnutsuzluklar, çekişmeler, seçim yenilgisi tahribatı var. Haliyle kendi içinde homojen bir yapıya sahip olmayan bu ortak adaylarının birbirleri ile uyumları oldukça sıkıntılı olacak. Yapacakları ya da yapmaya çalışacakları her icraatta bu karşılarına çıkacak. O yüzden bu hükümet kurulursa en geç haziran ayı için bir seçim süreci başlatmalıdır. Seçim ve halkoylaması yasasını tekrar ele alıp ülkeyi seçime götürmeleridir. Aksi durumda koalisyonda hiç tahmin etmedikleri bir erozyona uğrayacaklardır.”
“UBP-DP-YDP üçlü koalisyonunu sağlamak için bir kurgu mu?”
Gündüz, Serdar Denktaş’ın “üçlü koalisyona zorlanıyorum” lafından çok “çıkarılan kargaşanın nedeni beni üçlü koalisyona zorlamaktır” ifadesinin daha yerinde olduğuna dikkat çekti.
“Serdar Denktaş, ‘Afrika gazetesi manşeti, Doğuş Derya’nın sosyal medya paylaşımı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının ilgili açıklamaları, Afrika Gazetesine yapılan saldırı, KKTC Cumhurbaşkanına yapılan saldırı girişimi, Meclis yeminindeki olaylar, Meclisin işgal edilip bayrak çekilmesi’ olaylarının, UBP-DP-YDP üçlü koalisyonunu sağlamak için bir kurgu olduğunu mu iddia etmektedir?” diye soran Gündüz, asıl üzerinde durulması gerekenin bu olduğunu belirtti.
“Siyasi hayatımız bunlarla doludur”
Gündüz, “Böyle bir kumpas ve provokasyon dizisinin varlığından mı bahsetmektedir. Bu kumpasın içine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da mı çekilmiştir? Bunlar bu ifadenin tüyler ürperten açılımıdır ve aydınlığa kavuşmalıdır. Yoksa Türkiye ya da başka çevrelerden gelen bir temenni telefonu da zorlama olabilir ki siyasal hayatımız bunlarla doludur diye konuştu.
Araştırmacı Yazar Hatay:“Denktaş’ın söylemi genel bir temkin”
Araştırmacı Yazar Mete Hatay da, UBP Genel Başkanı Özgürgün’ün hükümeti kurma görevini ısrarla almak istemesini DP Başkanı Denktaş’ı ikna etme arzusu olarak değerlendirdiğini belirtti. Hatay, “Özgürgün üçlü koalisyon için Denktaş’ı ikna edeceğini zannediyor” diyerek, önceki gün Serdar Denktaş’ın yaptığı açıklamayla bir baskı unsuru yaratmaya çalışmakta olduğunu kaydetti. Hatay, Serdar Denktaş’ın dörtlü bir koalisyon istediğini ifade ettiğini belirtti. Hatay, Denktaş’ın “UBP ve YDP ile üçlü koalisyonda yer almam için büyük bir baskı var” söyleminin genel bir temkin olduğunu söyledi.
“Denktaş’a kendi partisi içinden de baskı var”
Hatay, hangi koalisyonla bir hükümetin kurulacağının Serdar Denktaş’ın kararına bağlı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi, “Denktaş’a kendi partisi içinden de baskı var. Bu baskılara rağmen nasıl bir karar alacağını henüz bilmiyoruz. UBP ile bir koalisyona girerek daha fazla bakanlık alma ihtimalini göz önünde de bulundurabilir.”
Hatay, “DP, dörtlü koalisyonda yer alırsa belki de etik olarak daha da yukarılara çıkabilir” diyerek, bu konuda Serdar Denktaş’ın bütün alternatifleri düşündüğünü, dörtlü koalisyonda karar verirse partisi adına yeni bir başlangıç yapabileceğini kaydetti. Hatay, “Hangi tarafın galip geleceğini göreceğiz” diye konuştu.
“Sucuoğlu parti başkanlığı için kulis yapmaya başladı”
Hatay, UBP’nin muhalefette kalması durumunda Özgürgün ile ilgili ortaya atılan iddiaların sorgulanacağını ifade ederek, bunun UBP içindeki dönüşümü başlatabileceğini kaydetti.
Hatay, Faiz Sucuoğlu’nun parti başkanlığına hazırlandığının bilinmekte olduğunu belirterek, “Sucuoğlu parti başkanlığı için kulis yapmaya başladı, bunu herkes biliyor” dedi.