İşte o açıklama;
Kapitalist sistemin vahşileşmiş hali olan neoliberal uygulamalar dünya işçi sınıfını hızlı bir şekilde fakirleştirip kökleleştirmektedir. Ülkemizin kuzeyinde de egemen olan neolibaralizm sözde krizleri bahane ederek sürekli ugulanan kemer sıkma politikalarıyla işçileri fakirleştirirken sınırsız muafiyetler ve teşviklerle sermaye sınıfını koruyup kollamaktadır.
Artık çok sayıda sermaye grubu devletten güçlü konuma ulaşmış, yeri geldiğinde devlete borç verir duruma gelmiştir. Devlet kurumu artık yöneten değil, borç aldığı sermaye grubları tarafından kullanılan bir kurum duruma düşürülmüştür. Gelir vergisi verme görevi sadece işçi-köylü ve esnaf kesimlerine kalmıştır.
Özel sektör işçileri hala sendikasız ve dolayısıyla iş güvencesiz çalıştırılmaktadır. Siyasi hükümet özel sektör işçilerine verdiği sözün arkasında durmadığı gibi, sendikalar arasında yandaş ayrımı yaparak yetki uyuşmazlığı yaratıp özel sektörde sendikalaşmanın önüne bir büyük taş daha koymuştur.
Özel sektör işçisi hala inşaatlarda can vermekte, ancak bunun sorumluluğu yine hayatını kaybetmiş işçiye yüklenmeye de devam edilmektedir. Bir günlük mesai 10 satten 16 saate kadar çıkmakta ek mesai hakkı hatırlanmamktadır. Özel sektör işçileri için hafta sonu tatili ve resmi tatiller yok sayılmakta ve hafta içi mesaisi gibi muamele yapılıp zorunlu olarak çılıştırılmaktadır.
Yabancı işçi ithali sınırsız bir şekilde devam etmekte, bu işçiler insanlık dışı koşullarda ve yeri geldiğinde dayak atılarak çalıştılmaktadır.
Bu tablo karşısında işçi sınıfına düşen görev birleşmek ve güç oluşturmaktır. Birleşip güç oluşturmadan mücadele verilemez.
1 Mayıs İşçi Bayramı bu anlamda önemlidir.
Tüm işçilere çağrımızdır; yarın saat 18.00'de Lefkoşa Kuğulu Park'ta toplanıp birlik, mücadele, dayanışma azmimizi ortaya koyalım.
Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçi sınıfının uluslararası dayanışması.
Saygılarımızla.