Deniz ABİDİN
Yeni Bakış’a konuşan siyasiler Başbakan Özgürgün’ün boşanmasıyla sonuçlanan davanın Özgürgün’ün banka hesap hareketlerini ortadan kaldırmadığını belirterek, yetkili mercilerin bir an önce bu konuyu aydınlatmasını talep etti.
TDP Milletvekili Angolemli:“Halk açıklama bekliyor”
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, Başbakanın ilk gün çıkıp gelirini ve giderini halkına anlatmak durumunda olduğuna dikkat çekerek, bunu yapmadığını söyledi. Angolemli, “Bir başka ülkede olmuş olunsaydı ya istifa ederdi ya da istifaya zorlanırdı” diyerek, her şeyin halkla paylaşılması gerektiğini belirtti. Angolemli, mahkemenin sonuçlanmasının banka hesapları tartışmasının önüne geçtiğini ifade ederek, bu konunun halkın gündeminde olduğunu ve başbakandan açıklama beklediğini söyledi.
Angolemli, halkın 7 Ocak’ta sandık başına giderek kararını vereceğini anımsatarak, yeni kurulacak olan hükümetin konunun üzerine gitmesi gerektiğini kaydetti.
Angolemli, şöyle devam etti, “Meclise girerken bütün milletvekillerinin mal beyanı yaptığını Meclis Başkanı da açıkladı. Seçim sonrası yeni oluşacak olan Meclise de girerken Milletvekilleri mal beyanı yapacaktır. Meclis Başkanı mevzuatın bu kadar olduğunu ve şu an için yapacak başka bir şeyin olmadığını da ifade etti. Bence bu durumu yeni gelecek olan hükümet açığa çıkarmalıdır. Halk açıklama bekliyor.”
YKP Genel Sekreteri Kanatlı:“İhbar kabul edilip soruşturma açılmalı”
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı ise, bu konuda yasanın olduğunu, ancak bu yasanın çalışması için belli kurumların olması gerektiğini belirtti. Kanatlı, bu konuda ortada bir suç fiili iddiası olduğuna dikkat çekerek, şu aşamada Polis Genel Müdürlüğünün tartışmaları ihbar kabul edip soruşturma açması gerektiğini söyledi. Kanatlı, Mali Polisin Başbakan hakkında soruşturma açması gerektiğine dikkat çekerek, mümkün olan en kısa sürede bu konunun Savcılığın önüne gitmesi gerektiğini kaydetti.
“Polisin hükümete karşı harekete geçmesine engel olunuyor”
Kanatlı, Savcılığın ise bu konuda dava açması gerektiğini belirterek, Polis Genel Müdürlüğünün teori olarak bu konuda harekete geçebildiğini, ancak pratikte bunu yapamadığını söyledi. Kanatlı, geçici 10’uncu maddenin polisin hükümete karşı harekete geçmesine engel olunduğunu kaydetti.
Kanatlı, “Demokratik bir ülkede olmuş olsaydık polis soruşturma açardı” diyerek, “Mali Polis nerede?” diye sordu.
“Mali Polis ve Başbakanlık Denetleme Kurulu ne yapıyor?”
Kanatlı, şöyle devam etti, “Mali Polis ve Başbakanlık Denetleme Kurulu ne yapıyor? Ancak Başbakanlık Denetleme Kurulu’na üçlü kararnamelerle hükümet yetkilileri atarsa, kendi kendilerini denetleyemeyeceklerdir. Kurumların otomatik olarak harekete geçebileceği koşulların oluşması gerekmektedir. Elimizde denetim yapacak araçlar vardır. Bu konu Sayıştaylığın da görevidir.
Sayıştayın Eroğlu ile olan akrabalık ilişkileri hatırlanacak olunursa bunun zor olduğu görülmektedir. Hukuksal olarak mekanizmalar çalışsa zeminimiz zıttır. Burada sadece Meclis Başkanının araştırma yapmasını beklemek olayın bir yönüdür. Burada mali polisin, Sayıştayın ve savcılığın harekete geçerek bu iddiaları araştırması gerekmektedir.”
Kanatlı, yasaların sadece Meclis Başkanına düşen görevle kısıtlı olmadığını ifade ederek, sadece bu konuda değil, hükümetle ilgili ortada birçok iddianın olduğunu kaydetti.
Kanatlı, örnek vererek, Sunat Atun’un babasının üniversite açmaya çalıştığını, ülkeye gelen TC’nin eski AB Bakanı Egemen Bağış’a vatandaşlık verilmesinin bile araştırılması gereken bir durum olduğunu belirtti.
BKP Genel Başkanı İzcan: “1 milyon dolar paraya nasıl eriştiğini halk bilmeli”
Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Başkanı İzzet İzcan da, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün boşanıp boşanmamasının kimseyi ilgilendirmediğini, ancak üç yıllık süre içinde en az iki çekimde 1 milyon doların hesabına girip çıkmasının ilgilendirdiğini söyledi.
İzcan, Başbakan’ın eşi ile uzlaşarak boşanmaması durumunda mahkemenin üç yıl içinde toplam kaç paranın hesabına girip çıktığını sorgulayacağını anımsatarak, toplumun da bunu bileceğini söyledi.
İzcan, alelacele bir uzlaşı sağlanarak boşanmanın sağlandığını, ancak hesap hareketlerinin halktan gizlendiğini kaydetti. İzcan, “Başbakan başka bir geliri olmadığını, sadece 13 bin liralık başbakanlık maaşı olduğunu beyan etmiştir. Bu üç yıllık süre içinde miktarı belli olmayan en az 1 milyon dolar olan paraya nasıl eriştiğinin halk tarafından bilinmesi gerekir” diye konuştu.
“Konu bilerek kapatılmaya çalışılıyor”
İzcan, yasada mal beyanından sonra anormal artış meydana gelirse beyanı istenebileceğini belirterek, bunun da Meclis başkanlığı eliyle yapılabileceğini söyledi. İzcan, bunun yapılmadığını ve bilerek konunun kapatılmaya çalışıldığını ifade ederek, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir skandala izin verilmediğine vurgu yaptı.
İzcan, Başbakanın bu paraların kaynağını açıklaması gerektiğini söyleyerek, bir diğer seçeneğin ise istifa edip çekilmesi olduğunu belirtti.
İzcan, “Bu hesaplar verilememektedir” diyerek, “Meclis Başkanı görevini yapmıyor. Savcılık yapması gereken açıklamayı yapmıyor. Bu hesap bu topluma verilmelidir” diye konuştu.