“Protokolde, sendikalaşmaya, sendikal örgütlenmeye yönelik büyük bir saldırı var. Örgütlü toplumu, çalışanların en temel örgütlerini yok etmek istiyorlar” diyen Akansoy, bunun adını sendika düşmanlığı olarak koydu.
Akansoy, “Öngörülen model ile Kıbrıslı Türklerin kurumsal yapısının ortadan kaldırılması söz konusudur. Özelleştirmeler, İlahiyat Anadolu Lisesi projesi, sendika düşmanlığı peşi sıra Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlığına dönük bir tavırdır. Saldırı büyüktür, demek ki kavga büyük olacak” dedi.
Akansoy, Fuat Oktay’ın koordinatör olarak atanması ile ilgili de, “Geçmişte siyasiler arası ilişki kuruluyordu ve doğru olan da budur. Buradaki bir siyasinin muhatabı Türkiye’de bir seçilmiş olmalı. Bunun önemi ise seçilmiş bir şahsiyet üzerinden temsiliyet olmasının gerekliliğidir. Fuat Oktay bey seçilmiş, siyasi bir şahıs değil. Koordinasyon yapısı denkliği bozan bir ilişkidir. Sanki Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı sistemi altında bir Kıbrıs modeli öngörüldü. Bu iş tamam değil” dedi.
CTP’nin bir hükümet deneyimi daha oldu. İlk kez bir 4’lü koalisyon… En baştan bu hükümete girmek yanlış mıydı?
AKANSOY: O günkü koşulları bir düşünmek lazım. O gün hatırlarsanız seçim sonrası dönemde hiçbir siyasi parti UBP ile hükümet kurmayacağını açıkladı ve ülkede bir siyasi kriz vardı. Top geldi CTP’nin önünde durdu. CTP elbette bu sorumluluğu üstlenmek zorundaydı. Bu halka karşı bir sorumluluktu. Zor olacağını biliyorduk. 4’lü koalisyonun riskli olacağını biliyorduk. Yönetilmesinin belli sıkıntılar içereceğini de biliyorduk. Bu konuyla ilgili arkadaşlarımızı dikkatli olunması gerektiği yönünde epey bir uyardığımızı düşünüyorum. Gelişen süre zarfında siyasi partilerin ellerinden gelen gayreti göstermeye çalıştıklarını düşünüyorum. Yani hükümete karşı sorumlu davrandılar