Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler, asgari ücrete yapılan artışın gözden geçirilerek, yeniden belirlenmesi çağrısında bulundu. TKP Yeni Güçler Genel Sekreteri Sonay Adem, asgari ücretle ilgili yayımladığı mesajda, “Aldığınız kararı derhal geri çekip günün koşullarına uygun bir ücret belirleyiniz. Çalışanların beklentisi budur” dedi

Son 5 yılda gelir dağılımdaki adaletsizliğin büyüdüğünü kaydeden Adem, “Kalan asgari ücret, bir işçinin yaşayabilmesi için yapması gereken aylık asgari harcamaların yanına bile yaklaşamamıştır” dedi. Gelir dağılımının gittikçe daha da büyüyeceğine inandığını belirten Adem, “Uzun yıllardır uygulanan neoliberal politikalar büyük sermaye çevrelerinin, medyanın büyük çoğunluğunu ve siyasi partileri etki alanı içine almış, karar alma mekanizmalarını ele geçirmiş bulunmaktadır” dedi.

İşte o açıklama;

Yapılan ısrarlı çağrılar sonucu nihayet asgari ücret saptama komisyonu 1 Mart’tan itibaren geçerli olacak yeni aylık asgari ücreti brüt 2 bin 365 TL olarak belirledi. 190 TL artışla hükümet ve işveren temsilcilerinin oyları ile ilan edildi.

Son 5 yıldan bu yana uygulanan neo-liberal politikalar sonucu gelir dağılımdaki adaletsizlik gittikçe büyümüştür. Özellikle asgari ücret ve yasa dışı bir şekilde asgari ücretin de altında ücretlerle “yoksulluk kıskacı” altında kalan emekçi klesişmler zor bir yaşam mücadelesi vermek zorunda kalmışlardır.

Enflasyonun çift haneli rakamlara ulaşması, satın alma gücünün hızla düşmesi son 5 yıldır daha saptandığı anda bile açlık sınırı altında kalan asgari ücret, bir işçinin yaşayabilmesi için yapması gereken aylık asgari harcamaların yanına bile yaklaşamamıştır. Bitmek bilmez bir hızla yükselen döviz neyazık ki ithalata dayalı eknomimizde artık herhangi bir ürünü iki kez aynı fiyata alma olanağı bırakmamıştır. Keza devletin bütün harçlara getirdiği zamlar bu durumun üzerine tuz biber eklemiştir.

Haksız rekabet koşulları nedeni ile sürekli işsiz kalma tehdidi altında düşük ücretlerle yaşamak zorunda kalan ülkemizin en örgütsüz kesimleri, 7 Ocak erken genek seçimleri nedeni ile yaşam koşullarının iyileşeceğine dair “Ne demek umut yok! Çalışır yaparız” umutları ile sandık başına gitmiştir.

Realite göstermiştir ki Kıbrıs Türk siyasetinde yaşanan niteliksel değişimi henüz ne örgütlü ne de örgütsüz kesimler anlayamamıştır. Uzun yıllardır uygulanan neoliberal politikalar büyük sermaye çevrelerinin, medyanın büyük çoğunluğunu ve siyasi partileri etki alanı içine almış, karar alma mekanızmalarını ele geçirmiş bulunmaktadır.

Göstergeler o yöndedir ki yıllar içerisinde meydana gelen gelir dağılımındaki adaletsizlik gittikçe derinleşerek büyüyecektir.

4’lü koalisyon büyük bir umutla karşılanmış olmasına rağmen, çalışanlar açısından yeni asgari ücretin belirlenmesi ile birlikte tam bir hayal kırıklığına dönüşmüştür. Tesbit edilen asgari ücretin Türkiye’de bile bekar bir çalışanın aylık maaliyetine ancak tekabül etmiş olmasında karar kılınması, çalışanlar açısından, 4 kişilik bir ailenin yaşama maaliyetinin Türkiye’deki bir bekar işçinin yaşama maaliyetine eşitlenmesi kabul edilemezdir. Üstelik çalışanlar bir gerçeği daha biliyor, işverenlerin “Yerli İstihdamını Destekleme Fonu'ndan”, çalışanlar için yatırılan Sosyal Güvenlik yatırımlarını (S.Sigorta ve İhtiyat Sandığı) yatırımlarını geri aldığıdır.

İşveren ile birlikte alınan karara, "işçi tarafı da niye onay vermedi" diyerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın öfkelenmesi, içine düştükleri trajikomik durumu gözler önüne sermektedir. Mualefetteyken, "İnsanlarımız asgari ücretle gırak gırak yaşamaya çalışırken” ifadelerini meclis tutanaklarına geçireceksiniz, yetkiyi alınca da son 5 yılda olduğu gibi asgari ücreti açlık sınırı altında belirleyeceksiniz ve niye işçi tarafı oy vermedi diye öfkeleneceksiniz!

İşçi tarafını suçlayacağınıza, aldığınız kararı derhal geri çekip günün koşullarına uygun bir ücret belirleyiniz. ÇALIŞANLARIN BEKLENTİSİ BUDUR... UMUDU TEKRARDAN YEŞERTİNİZ!

Sonay AdemGenel Sekreter