Mali Protokol ve her iki hükumetin Milli Eğitim Bakanları’nın imzaladığı “Mutabakat zaptının”, toplumun Anayasada da yer alan laik, demokratik, bilimden ve çağdaşlıktan yana yaşam şeklini bozmayı, topluma ait ekonomik değerleri peşkeş çekerek toplumsal bağları yok etmeyi amaçladığını iddia eden Davulcu, “eğitim alanında işbirliği” öngören mutabakat zaptının daha önceden yaralanan bilimsel demokratik eğitim sistemini ikiye ayırarak, gerici eğitim kurumlarını çoğaltıp, atanacak koordinatör aracılığıyla Türkiye’ye devretmeyi içerdiğini öne sürdü.

TKP-YG Genel Sekreteri Mehmet Davulcu yaptığı yazılı açıklamada, protokolün Göç Yasası’nın dayattığı fakirleştirmenin hafifletilmesini bile yasaklayan kesin hükümler içerdiğini iddia etti.

Yapılan açıklama şöyle;

UBP-HP hükumetinin Türkiye’deki AKP hükumetiyle imzaladığı paket (Mali Protokol) ve her iki hükumetin Milli Eğitim Bakanlarının imzaladığı “Mutabakat zaptı” toplumumuzun Anayasada da yer alan laik, demokratik, bilimden ve çağdaşlıktan yana yaşam şeklini bozmayı, topluma ait ekonomik değerleri peşkeş çekerek toplumsal bağları yok etmeyi amaçladığı açıkça ortadır.

Sözde “eğitim alanında işbirliği” öngören mutabakat zaptı zaten daha önceden yaralanan bilimsel demokratik eğitim sistemimizi ikiye ayırmak ve gerici eğitim kurumlarını çoğaltıp, atanacak koordinatör aracılığıyla Türkiye’ye devretmeyi içermektedir.

Sözde “ekonomik ve mali” aslında siyasi olan protokol içerik olarak toplumsal ekonomik kurum ve kuruluşların parçalara ayrılarak peşkeşe hazır hale getirilmesi ve Kıbrıslı Türk emekçi kesimlerin daha da fakirleştirilerek direncinin kırılmasını hedeflemektedir.

Bu protokol Göç Yasası’nın dayattığı fakirleştirmenin hafifletilmesini bile yasaklayan kesin hükümler içermektedir.

Bu protokol sendikalaşmayı ve toplu iş sözleşmesi ile çalışma ortamını yok etmeye yönelik uygulamalar ve yasa değişikliği yapılmasını emreden maddeler içermektedir.

Bu protokol kamu çalışanları ve emeklileri ile Sosyal Sigorta emeklilerini % 2 oranında fakirleştirmeyi emretmektedir.

Bu protokol Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ve Kooperatif Merkez Bankası ve Polis Örgütünü parçalara ayırıp peşkeş çekilmeye hazır hale getirilmesini emretmektedir.

Bu protokol, Telefon Dairesi ve Limanlar Dairesi’nin peşkeşe çekilmesini emretmektedir.

Bu protokol ve mutabakat zaptı, geniş anlamda KKTC Anayasası’na dayalı düzenin 175 milyon TL karşılığında ilga edilme sürecinin ilerletilmesidir.

Kıbrıslı Türk toplumu olarak bu topraklardan paketlerle paketlenmeyi asla kabul etmeyeceğiz.

Gün direniş günüdür.

Gün, kendi yurdumuzda barışı tesis etmek ve kendi evimizin efendisi olarak yaşamak için mücadeleyi yükseltme günüdür.