TKP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü selamladı ve barış dolu bir gelecek temenni etti. Çakıcı yayımladığı mesajda, insanlığın gelişiminin önündeki en büyük engelin savaşlar olduğuna vurgu yaparak, savaşların yarattığı yıkımın, insanlığın fakirliğinin de başlıca nedeni olduğunu kaydetti.  1 Eylül Dünya Barış Günü’nün, 2. Dünya savaşının sona erdiği gün olduğunu ifade eden Çakıcı, 1 Eylül'ü Dünya Barış Günü’nün her yıl kutlandığını ancak savaşların yine de devam ettiğini kaydetti. 

Yapılan açıklama şöyle;

İnsanlığın gelişiminin önündeki en büyük engel savaşlar olmuştur. Savaşların yarattığı yıkım insanlığın  fakirliğinin de başlıca nedenidir. Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü, 2. Dünya savaşının sona aerdiği gündür. Emperyalist paylaşım savaşlarının ikincisi sona ererken insanlık savaşların kötülüğünü unutmama adına 1 Eylül'ü Dünya Barış Günü ilan etti. Her yıl kutlanıyor.  Ancak, savaşlar yine de devam ediyor. Bundan da anlaşılacağı üzere, 1 Eylüllerde barış günü kutlamakla yetinmeyip, nerede olduğuna bakmaksızın savaşların tümüne karşı çıkmak gerekmektedir. 

Yurdumuzda 47 yıldan beridir ateşkes hali süregelmektedir. Barış ateş kes ile değil anlaşmalarla sağlanır.Bugünkü sürerdurum kesinlikle barış ortamı değildir. Kıbrıs'ta barışın sağlanması ancak iki toplumun anlaşmasıyla mümkün olacaktır.

Bu bakımdan anlaşmazlık ortamını körükleyen tutum ve davranışlardan her iki taraf da kaçınmalıdır. Kıbrıs'ta ulaşılması en mümkün olan anlaşma şekli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından da karar altına alınan federal çözüm şeklidir.

Kıbrıs'ın Kuzeyinde ve Güneyinde iş başında bulunan siyasiler bu dönemde federal çözüm şeklinden kaçmak için içi boş öneriler ortaya atmaktadır. Ancak kuzeyde ileri sürülen iki devletli çözüm önerisi de, güneyde öne çıkarılmaya çalışılan üniter devlete dönüş niyeti de hayata geçirilmesi uzak olasılıklı seçeneklerdir.

Güney Kıbrıs'ta Nikos Anastasiadis tarafından dillendirilen "1960 anlaşmalarıyla oluşan Kıbrıs Cumhuriyetine dönüş yapalım" şeklindeki önerinin ise altı bilinçli olarak boş tutulmuş gibi görünmektedir. 1963'te Anayasa'da askıya alınan 13 madde yeniden uygulanacak mı?  1977 ve 1979 doruk anlaşmalarında da yer alan 2 bölgelilik nasıl uygulanacak? ve bunlar gibi sorulara cevaplar bulmadan bu öneriyle oyalanmak da çözümsüzlüğe oynamakla eş anlamlıdır.

Ülkemizde ve dünyamızdaki tüm savaşların sona ermesi var olan tüm sorunların barışçıl yollarla çözümlenmesi dileklerimizle insanlığın 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü selamlar, barış dolu gelecekler dileriz.

Saygılarımızla. 

Mehmet Çakıcı

Genel Başkan