Çakıcı, hükümete gelmeleri durumunda Müteahhitler Birliği’yle işbirliği içerisinde evsiz ve yeni evlenen çiftlere yönelik olarak hazırlanan sosyal konut projesinin hayata geçirileceğini belirtti.

Mehmet Çakıcı,  dar gelirli ve evsiz vatandaşların yaşadıkları sıkıntıların bilincinde olduklarını belirterek, hükümetin yapması gereken görevi üstlenerek sosyal konut projesini manifestomuza aldık dedi. Ülkemizde geçmiş yıllarda yapılmış olan birçok sosyal konut projesi olduğunu ifade eden Çakıcı, programlı bir şekilde araştırmalar yaptıklarını kaydetti.  İlk araştırmaların Türkiye’de TOKİ sosyal konutlarının örnek alınarak yapıldığını belirten Çakıcı, Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği’yle yapılan görüşmelerde projenin yarattığı heyecanı gördüklerini ve bir anlamda onayının alındığını dile getirdi. Çakıcı, “Kendi Müteahhitlerimizin uluslararası bankalardan ya da yerli bankalardan devletin kefil olmasıyla bu krediyi alabileceği bilgisini aldık. Faiz farkı fonuyla faizlerin düşürülmesiyle 20 yıllık bir krediyle, ayda 500 TL gibi bir ücrete 2+1 80 metre kare konutların, evsiz insanlar için yapılabileceğini gördük” dedi.  Çakıcı, Hükümete gelmeleri durumunda Müteahhitler Birliği’yle işbirliği içerisinde sosyal konut projesini mutlaka hayata geçireceklerini belirtti.

“TARIMDA ZENGİNLİK SINIRI KONULACAK”

Tarım reformunun da olmazsa olmazlar arasında yer alan önemli bir proje olduğunu ifade eden Çakıcı, “Biz orta direğin, ezilenin, emekçinin partisiyiz. Şimdiki sistemin dışına çıkarak, sistemi değiştirmeyi düşünüyoruz” dedi. Çakıcı, tarımda zenginlik sınırı konulması gerektiğini belirterek, bizdeki yardımın hayvan ya da dönüm başına olduğunu ancak böyle bir şeyin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını kaydetti. Çakıcı, “Mevcut uygulamada büyük sermaye sahibi işletmelere çiftçi adı altında milyonlarla ifade edilen devlet desteği verilmektedir. Aynı büyük sermaye grupları imalat ve ihracat alanlarında da devlet tarafından ikinci ve üçüncü kez teşvik edilmektedir. Büyük bir çiftçi kuruluşu bir milyon TL civarında devlet desteği alabilmektedir. Bu sistemde büyük sermaye sahipleri zenginliklerine zenginlik katarken orta ve küçük ölçekli çiftçiler iflas etmektedir. Örneğin Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de bu sosyal adaletsizliği önlemek için ekonomik özgürlüğünü kazanmış büyük işletmelere destekler azaltılarak zenginlik sınırına bağlı olarak yardımlar kesilmekte ve küçük orta işletmelere daha yüksek oranlarda destek verilmektedir. Yapılacak zenginlik sınırı reformuyla 50 milyon TL tasarruf edilecek ve bu kaynaklarla öncelikli olarak küçük ölçekliler olmak üzere orta ölçekli çiftçilere daha fazla destek verilecektir” dedi.