Ada TV’de Seher Güraslan'ın sunduğu Öğlen Ajansı programında konuşan Çakıcı, hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Hükümet kurulmasıyla ilgili bazı partilerin üzerinin çizildiğini belirten Çakıcı, son dönemde Kıbrıslı-Türkiyeli ayrımının siyasetin birinci maddesi olarak görüldüğünü ifade ederek, ülke insanının yaşadığı sorunların bir tarafa bırakılmasının ve ana sorunların çözülmemesinin Kıbrıs Türk halkını bir çıkmaza doğru sürüklediğini söyledi. Çakıcı “Maalesef ayrımcılıktan beslenen kötü bir zihniyet var. Kendi vatandaşlarını doğum yerine göre bölerek oy avcılığı yapan partiler var. Aslında kendi ülkesine en büyük zararı veren de bu kesimlerdir. Ancak er geç foyaları meydana çıkacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçim süresinde yaşanan müdahalelerin daha önceki yıllarda da yaşandığının bilindiğini kaydeden Çakıcı, farklı olanın ise bu kez Türkiye'nin egemen güçlerinin bunu çok daha aşikar olarak yaptıklarını kaydetti. Bu müdahalelere çanak açanların ve bunu siyaset yapma biçimi olarak görmelerinin de Kıbrıs Türk halkına zarar verdiğini bildirdi. Çakıcı, Türkiye halkıyla Kıbrıs Türk halkının arasını açacak ilişki biçimlerinin ve siyaset anlayışının doğru olmadığını, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu açıdan bakıldığında, seçim süresince yaratılan havanın herkes açısından kırıcı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin demokratik görünse bile adil olmadığını ifade eden Çakıcı, Türkiye'yi sevip saydıklarını ancak taraf olmasını istemediklerini, "Nasıl ki biz Türkiye halkının seçimlerine saygı duyuyorsak onların da Kıbrıs Türk halkının demokratik iradesine ağırlık koyarak tercih yapmasını istemeyiz. Ancak bu yaşandı. Yetmedi, UBP kurultayında kimin başkan olacağı noktasında da yine müdahaleler yaşandı. Hatta medyaya da yansıyan UBP içinde yaşanan kavgalara, tartışmalara Türkiye yetkilileri şahit olarak, tercih ettikleri insanların düştüğü durumu bizzat yerinde gördüler" dedi.

Bu kavgaların içinde bütçenin durumunu da soran Çakıcı, devlete alınan 501 kişinin oturacağı bir yer bile yokken, bu ekonomik koşullarda sınavsız, münhalsiz yapılan istihdamların geçtiğimiz günlerde bir sendika tarafından protesto edildiğine de dikkat çekti.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs döneminde alınan bazı kararları da eleştiren Mehmet Çakıcı, ülkeye gelip 3 gün alacak kişilerin karantinaya alınmaması konusunun da ilginç olduğunu kaydederek, bu izinlerin casinolar için verildiğinin herkes tarafından bilindiğinin, aynı çabanın hastalar için hastanelere verilmediğini kaydederek, hükümetin beceriksizce aldığı kararlara rağmen, ülke insanının duyarlılığı sayesinde diğer ülkelere oranla daha iyi durumda olduğumuzu söyledi.

Hükümetin kurulamaması nedeniyle bağımlı hastaların gerekli tedaviyi alamadığı için zor bir dönemden geçtiğini belirten Çakıcı, sağlık ve eğitim ücretlerinin devlet tarafından karşılanması gerektiğini, bunun için Genel Sağlık sigortasının geçirilmesi gerektiğini söyledi. Çakıcı, insanların ister özelden ister devletten tedavi almasının önünün açılması gerektiğine vurgu yaptı.