Çelepis: "Garantilerin ilk günden kaldırılması Türkiye hariç herkesin tezi"
Güney Kıbrıs’taki AKEL partisinin polit bürosu üyesi ve Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerde danışmanlık yapan Tumazos Çelepis, bugün Rum basınında yer alan demecinde, Crans-Montana sürecinden söz etti.
Haravgi gazetesinde yayımlanan demecinde, kendilerinin ezelden beridir ve ısrarlı bir şekilde Garanti Anlaşmaları ile müdahale haklarının kaldırılmasını istediğini ifade eden Çelepis, Crans-Montana’da, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten, çözümle olmasa bile, en azından Türkiye’yi teşhir ederek, bu meselelerde kendileri için olumlu ortamdan yararlanmasını beklediklerini dile getirdi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in raporunun durumları, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten oldukça farklı tasvir ettiğini de ifade eden Çelepis, başkanlığa göre, Crans-Montana’daki başarısızlığın sebebinin, Türkiye’nin garantiler, müdahale hakları, hatta askeri üsle ilgili ısrarı olduğu görüşünü ifade etti.
Bunun da ötesinde, BM Genel Sekreteri’nin, hakemlik rolüne sahip olmadığı ve sürecin devam etmesini istediğinden, taraflara sorumluluk yüklemesinin söz konusu olmadığının savunulduğunu ifade eden Çelepis, Genel Sekreter’in geçmişte de hakemlik rolü olmadığını ancak sorumluluklar yüklediğine işaret etti.
Bununla birlikte Çelepis, sorumluluk yüklenmesinin başka, olayların tasvir edilmesinin başka bir şey olduğunu da söyledi.
“AKEL’i 650 ve 950 askerin kalması konusunda eleştirdiklerini, öte yandan Başkan’ın Türk üssünden söz ettiğine” dair bir ifade konusunda ise Çelepis, “müzakere masasında Türk Üssüne dair bir konu tartışıldığına dair hiçbir fikri olmadığını” söyledi.
“Risk teşkil eden şey Türk Alayı’ndan 650, Yunan Alayı’ndan da 950 kişiyse, bunların 1960 İttifak Anlaşması’nda da yer aldığını” ifade eden Çelepis, “BM Genel Sekreteri’nin atıfta bulunduğu belirsizliğin garantiler veya müdahale haklarının olup olmayacağı değil, Türkiye’nin 650 asker için istediği yeniden gözden geçirme maddesi veya kendilerinin istediği bir sona eriş maddesi olup olmayacağıyla alakalı olduğunu” ifade etti.
“Konferans içerisinde Türkiye kaç kez garantiler ve müdahale haklarının yeniden ele alınmasına dair bir zaman takvimi olması gerektiğini söylemeyi denediyse, BM Genel Sekreteri’nin buna yanıtının kati olduğunu” öne süren Çelepis, kati yanıtın da “garantiler ve müdahale haklarının ilk günden sona ereceği, sona eriş veya yeniden gözden geçirme takviminin ise yalnızca 650 ve 950 rakamıyla alakalı olduğu” şeklinde olduğunu iletti.
Çelepis “garantilerin ilk günden kaldırılmasının Türkiye hariç herkesin tezi olduğunu” da öne sürdü.
Çelepis, taraflardan hiçbirinin Genel Sekreter tarafından önerildiği gibi devam etmeye niyetli olmadığını, bu yüzden seçimlere kadar hiçbir şey beklemediklerini ifade etti.
Çelepis, bunun da ötesinde, bunun kimin seçileceği ve Türkiye’nin, BM Genel Sekreteri’nin garantilerle müdahale haklarının ilk andan itibaren kaldırılması konusunda söylediklerine ilişkin bahsettiği noktada olup olmayacağına bağlı olduğunu sözlerine ekledi.
HABERE YORUM KAT