TKP Yeni Güçler Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Davulcu, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasında nasıl bir anlaşma yapılırsa yapılsın, Güvenlik ve Garanti anlaşmalarının değişeceğini vurgulayarak, Annan Planı iki tarafça da kabul edilmiş olsaydı orada da değişeceğini hatırlattı.

Yeni bir anlaşma olması halinde Garanti Antlaşması’nın değişerek yeni devletin anayasası ve toprak bütünlüğünü garanti etmesinden daha doğal başka bir şeyin olmayacağını ifade eden Mehmet Davulcu, “Bunun nasıl olacağını da konuşmak gerekir ki konuşuldu. Bir yığın ara formül üzerinde duruldu ama bilinçli bir şekilde sürecin panikleyen Kıbrıslı Rum lider tarafından Güney’deki seçimlerin sonrasına bırakıldığını söyledi.

Türk tarafının ise son zirvede, “Zaman şimdi, zaman gel çözelim” dediğini anlatan Davulcu, “Bence de doğruydu aslında o zorlama. Çünkü seçimler girdi mi araya işler uzar ve işte, ‘Rumlar onu dedi, Rumlar bunu dedi’ denir bu tarafta, Güney’de tersi; ‘Türkler onu zorladı, bunu zorladı’ der ve mesafe açılır” şeklinde konuştu.

Mehmet Davulcu, Kıbrıs Sorunu’na çözüm bulmaya yönelik görüşmelerin kaldığı yerden devam ederek, görüşmelerin yeniden başlayacağını vurguladı. Davulcu, uzun yıllardan sonra gerçekleşen Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Yunanistan ziyaretinde de süren arayışın buna yönelik olduğunu kaydetti.

Türkiye ve Yunanistan’ın da bu sorunu çözerek kendi ilişkileri bağlamında önlerini açmak için çaba harcayacaklarına işaret eden Davulcu, Kıbrıs sorununa çözüm bulmaya yönelik sürecin bu nedenle Şubat sonrası başlayarak sonuca varacağını söyledi.

TKP Yeni Güçler Genel Başkan Yardımcısı Davulcu, kimsenin Kıbrıslı Türk ve Rumların başına silah dayayarak barıştırmayacağını veya yan yana yaşamayı öğretemeyeceğini, o nedenle toplumlararası temasın artırılması gerektiğini vurgulayarak, TKP’nin uzun yıllardır bu nedenle toplumlararası her tür temasa destek verdiğini kaydetti.