Haberatör Özel:

Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Sekreteri Mehmet Davulcu, Türkiye Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanlarından Merhum Turgut Özal’ın danışmanlarından Bülent Şemiler’in basında yer alan röportajını,” Çok ciddi hafıza erozyonları yansıtan bir röportaj” olarak değerlendirdi. Kişisel sosyal medya hesabında ilgili röportajı da paylaşarak geniş bir değerlendirmede bulunan TKP Genel Sekreteri Davulcu, “zamanlamasına bakıldığında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı karalama amaçlı olduğu düşüncesi uyandırıyor” dedi.

Röportajında, bir dizi yanlışlar olduğunu da belirten Mehmet Davulcu, toplumsal tarihimizin o dönemine ışık tutacak bilgiler yanında TKP’nin toplumcu siyasi duruşuyla ilgili bilgiler de verdi.

TKP Genel Sekreteri Mehmet Davulcu’nun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyledir:

“Çok ciddi hafıza erozyonları yansıtan bir röportaj. Zamanlamasına bakıldığında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı karalama amaçlı olduğu düşüncesi uyandırıyor. Sadece zamanlama değil elbette. Söz konusu tarihte Mustafa Akıncı TKP Genel Başkanı değildir. Dolayısıyla Başbakan Yardımcısı da değildir. Dahası o hükümette başbakan yardımcılığı yoktur. O tarihte UBP-TKP koalisyon hükümeti işbaşındadır. Başbakan Derviş Eroğlu'dur. TKP Genel Başkanı İsmail Bozkurt'tur. Hükümette Kültür ve Turizm Bakanıdır. Mehmet Altınay (TKP) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Dr. Mustafa Erbilen de Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanıdır.
Özal ve heyeti ile yapılan görüşmede Özal'ın masaya koyduğu pakete TKP adına karşı görüş ortaya koyan Mehmet Atınay'dır.
Mustafa Akıncı ise o günlerde Lefkoşa Belediye Başkanı (TKP) olduğu için bu görüşmelerde yoktur.
Sn. Şemiler en başta, Özal'ın ağzından, "Kuzey Kıbrıs'ın 'Türkiye'nin Hong Kong'u olmasını çok arzuladığını" söylüyor.
Yani bu pakete karşı çıkanların ne kadar haklı olduğunu bizzat kendisi söylüyor Sn. Şemiler. Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'nin arka bahçesi olmasını dayattıklarını söylüyor aslında.
Sn. Şemiler'in yanlış hatırladığı bir husus daha var. Özal'ın paketini TKP reddettikten saatler sonra Eroğlu hükümeti bozdu ve yerine Sn. İsmet Kotak ile koalisyon kurup Özal'ın paketini uygulamaya başladı. Sanayi Holding'in batırılıp kapatılması Özal paketinin gereğiydi.

Kuzey Kıbrıs'ta doğru düzgün bir ekonomik sistem kurulamamış olmasının ana nedeni TC'de değişen her hükümete veya "Kıbrıs'tan sorumlu" bakana göre paket dayatılmasıdır. Paketlerin asıl amacı Kuzey Kıbrıs'ı kolonize etmektir. Kıbrıs'ta çözümsüzlüğe oynanmasının nedeni de budur. 45 yıllık sürede nerede olduğumuza bakıldığında paketlerin asıl amaca hizmet ettiğini görebilmemiz gerekir.

TKP en başında olduğu gibi, bugün de dayatma paketlere karşı olmaya devam etmektedir."