Mehmet Davulcu: Türkiye’den su gelmesine karşın Kıbrıs’ın su ihtiyacı sürmektedir. Çağdaş gelişmeye bağlı olarak bireyin geçmişe göre su kullanması daha da arttı"

Ada’mızın yer altı su kaynaklarının tüketilmesinin temelinde Kıbrıs sorunu vardır. "Mesarya çölleşiyor. Mesarya’da çölleşme ancak sulu tarım yapılarak durdurulabilir"

"Kıbrıs sorunu, emperyal niyetlerle İngiliz üslerinin Ada’daki varlığının garanti alına alınması amacıyla toplumlar birbirine çatıştırılarak yaratıldı"

"Su yaşamsal öneme sahip. Su olmazsa Ada’daki toplam 1 milyon 500 bin kişi yaşamını sürdüremez. Tatlı su olmayan yerde hayat olmaz. Hayat biter"

Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP/YG) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Davulcu, Kıbrıs’ın sıcak ve kurak iklime sahil yolduğuna işaret ederek, Ada’nın bu nedenle suya ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Davulcu, Türkiye’den su gelmiş olmasına karışın Ada’nın su ihtiyacının sürmekte olduğunu belirterek, gelen suyun su ihtiyacının sadece birazcık ateşini düşürdüğünü kaydetti.

SU HARCAMASI ARTTI

“Kıbrıs sorunu sebep oldu, bir emperyal oyun dönsün burda İngiliz’in üssleri kalsın diye iki toplum biribirine vurduruldu ve Kıbrıs’ın bütün yer altı su kaynakları da türekitlmiş oldu bu 40-50 senede” diye sonuşmasını sürdüren Davulcu, “Bunun nedeni şu. Birkere iki şey birlikte oldu. 1. İnsan çağdaşlaştık sonra su tüketimi artar. Bundan 40-50 yıl önce bir yetişkin bireyin kullandığı su bir lengerdi. Hatta bir lenger bile değildi. Haftada bir defa duş yapardı evinde onu da gider guyudan getirirdi ya da en gelişmiş olanı köyün meydanındaki çeşmeden kovalarla taşır getirirdi evine. Lefkoşa’da bile 5 tane çeşme varıdı. Şimdi çağdaşlaştık sonra insanlar su tüketimi artıyor” ifadelerini kullandı.

Mehmet Davulcu, tuvaletler artık evlerin içinde günde bilmem kaç defa basılıyor tonlarca su akılıtlıdığını anlatarak, tüm bunların insanın su tüketiminin artığının göstergesi olduğunu kaydetti.

Davulcu, kullanımındaki artışın ikinci nedeninin nüfus artışı olduğuna işaret ederek, Rum’u Türk’ü tüm Kıbrıs’ın  toplam nüfusunun yarım milyonun altında olduğunu, bugün itibarıyla bir buçuk milyonluk bir nüfustan söz edildiğini söyledi.

Mehmet Davulcu, nüfus artışının da su tüketimini artırdığını, bu nüfus ortışının da yine Kıbrıs sorunundan kaynaklandığının akıldı tutulmasını istedi.

ADA’NIN HER İKİ TARAFINA DIŞTAN NÜFUS GETİRİLMESİ...

Ada’nın her iki tarafından da nüfus dengesinin bozulması için sürekli dıştan nüfus getirildiğini anlatan Davulcu, “Benim delikanlılık yıllarımda bu ülkede pınarlar akardı. Her tarafta bu Beşparmak dağlarında her tarafta pınarlar vardı” şeklinde konuştu.

Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Davulcu ‘nun bunun Ada’daki yeraltı su kaynaklarının seviyesinin yüksek olduğu ve o kaynakların kenarından su sızdırdığı anlamına geldini anlatarak, şimdi pınar kalmadığını çünkü artezyenlerle yerin en son noktasına kadarak yeraltı sularının çıkarıldığını söyledi.

Davulcu, yeraltı sularının bu nedenle bitirilmek üzeri olduğuna dikkat çekerek, bu nedenle pınarların kuruduğunu, Mesarya ovasının süratli bir şekilde çölleşmekte olduğunu kaydetti.

MESARYA ÇÖLLEŞİYOR

Toprağın sadece yukarıdan gelen suyla nemli kalamayacağını, Mesarya’nın alttan gelen nemle (suyla) verimli olduğuna işaret eden Davulcu, kendi çocukluğunda Mesarya’ya kıraç bostanı bostan (kavun karpuz) ekildiğini söyledi.

Mehmet Davulcu, şimdi böyle bir ekim yapmanın mümkün olmadığını çünkü açılan artezyenlerle yaraltındaki suyun vahşi bir şekilde çekilerek tüketildiğini belirtti.

Bunun nedeninin çiftçi deyimiyle gönen kalmaması anlamına geldiğini söyleyen Davulcu, bunun doğal sonucunun ise toprağın kumlaşması olduğunu vurguladı.

Mehmet Davulcu, KEMA Vakfı’nın aylar önce Mesarya’nın çölleşmekte olduğu yönünde ayrıntılı bilimsel bir rapor yayımlandığını hatırlatarak, “Eğer bir an önce sulamazsak Mesarya çölleşmektedir” dedi.

RAPOR GAZETELERDE MANŞET OLDU. ÜÇ GÜN SONRA UNUTULDU

Raporun bütün gazetelerde manşet olduğunu, ancak üç gün sonra unutulduğunu ifade eden Davulcu, raporda çölleşme sürecinin çözümlerinin de yer aldığını kaydetti.

TKP Yeni Güçler Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Davulcu, çölleşmeye çare için Mesarya’da sulu tarım yapılması gerektiğini anlatarak, “Bir yerden, git denizi arıt getir sula. Ama mutlaka sulu tarım yapmak gerekir. Aksi takdirde orası kumlaşmaktadır her gün için” diye konuştu.

“Zaten dağlardan gelen topraklarla oluştu Mesarya. Çok daha derindi eksiden deniz seviyesinin altındaydı şu anda bile yer yer deniz seviyesinin altındadır halen” diye açıklamasını sürdüren Mehmet Davulcu, bu toprağı uzun süre sudan uzak tutulursa kumlaşarak uçabilcek hale geleceğini söyledi.

Davulcu, Mesarya’nın çölleşmesi kapıda olduğunu ısrarla yineleyerek, çölleşme sürecinin başladığını, bunu durdurmaya yönelik çözümün, Mesarya’nın sulanması olduğunu vurguladı.

ETRAFIMIZ SU DOLU

Bunun için su bulunarak getirilmesi ve sulanmasının kaçınılmaz olduğunu anlatan Mehmet Davulcu, “Ada’da yaşıyoruz. Bizim etrafımız engin sularla dolu” dedi.

Mehmet Davulcu, Kıbrıs sorununun, Kıbrıs’ta su sorununu büyük bir sorun haline getirdiğini anlatarak, “Kıbrıs sorunu bu Ada’nın yeraltı sularını bitirdi bize”  ifadesini kullandı.

Suyun tüm Kıbrıs için yaşamsal bir öneme sahip olduğunu, bir anda Ada’daki 1 buçuk milyon insanının yaşamını yok etmeye neden olabilceğini vurgulayan Davulcu, “Tatlı su olmayan yerde hayat olmaz. Hayat biter. Taşımayla şişe suyuyala hayat olmaz” diye konuştu.

Davulcu, Türkiye’den gelen suya işret ederek, “Geldi de ne oldu” sorusunu sorarak, soruyu şöyle yanıtladı:

“Çok pahalı. Kesindir bu söylediğim. Ta başından beri karşı çıkıyorum. Sudur bu gelen. Devletler suyu bedava vermek durumundadır. Su olmazsa hayat olmaz. Oraya yapılan yatırım bir başka şekilde önedebilir” diye değerlendirmesini sürdüren Mehmet Davulcu, “Gerekirse vergi topla öde” dedi.

Davulcu, vatandaşın parası yoksa susutluktan ölmesinin mi beklenmesi gerektiğini anlatarak, bunun kabul edilemeyeceğini bildirdi.

Mehmet Davulcu, bugün “yağmur yağar Girne’yi su basar” konumuna gelinmesine işaret ederek, bunun sorumlusunun yağmur olmadığını söyledi.

SORUMLULAR.....

Davulcu, Girne’nin en küçük yağmurda sele teslim olmasının sorumlusunun, bugün kadar Girne’yi yöneten tüm geliş geçmiş hükümet şehircilik, belediye başkanları, mütehhitlerle Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olduğunu kaydetti.

TKP Yeni Güçler Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Davulcu, Türkiye’den gelen suyun denize boşaltılması söylentisine ise “Ne demek yani. Neye denize akıtılır. Ne bu gaddarlık” sözleriyle tepki gösterdi.

Davulcu, gelen suyun barajı yıkmaması için geri denize pomplanması yerine en kötü ihtimalle bir dereye pompalanabilineceğini kaydetti.