1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. Deniz: “Faiz oranlarıyla oynanmalı”
Deniz: “Faiz oranlarıyla oynanmalı”

Deniz: “Faiz oranlarıyla oynanmalı”

Ekonomist Deniz, dövizin artışının yanında ülkedeki enflasyonun da arttığını belirterek, “Bugün döviz artıyor diyerek hep döviz üzerinde durulmaktadır, ama enflasyonun piyasaya getirdiği pahalılık, dövizden daha etkilidir.

A+A-

Ekonomist Derviş Kemal Deniz, Yeni Bakış gazetesinden Eniz Orakcıoğlu'na ülkenin ekonomik durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Deniz, dövizin yükselişini durdurabilecek en büyük enstrümanın faiz oranlarını yükseltmek olduğunu belirterek, “Faiz oranlarının yükselmesi ile ilgili henüz Merkez Bankasının bir müdahalesi olmadığı için döviz kurları yükselmeye devam etmektedir” şeklinde konuştu. 

“Dövizdeki artışın birkaç nedeni var”

Derviş Kemal Deniz, dövizin artışının birkaç nedeni olduğunu ve bunları  dış ve etkenler olarak ikiye ayırmak gerektiğini belirtti. 

Deniz, “Özelliklede dolardaki artışın sebebi, Amerika Birleşik Devletlerindeki yeni geçen vergi kanunudur. Vergi kanunu vergileri düşürdü, düşen vergiler ışığında da dolar yükseldi. Hal böyle olunca da dünyada dolar yükselişe geçti. Diğer yandan son zamanlarda Türkiye’de içten gelen gerek ekonomik, gerekse siyasi konulardaki dalgalanmalar ve çevre ülkelerle olan ilişkilerinde dövizin yükselişinde etkileri var. Dövizin artmasındaki en önemli sebeplerden biri de iç politikadır ve maalesef ki biz bunu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak kontrol edemiyoruz. KKTC’de herkesin de bildiği gibi dövizin yükselişini kontrol etmekle ilgili fazla bir enstrümana sahip değiliz. Bu noktada da Türkiye Merkez Bankasının alacağı önlemler ve yapacağı müdahalelerle dövizin geri veya ileri gitmesi sağlanabilir. Diğer yandan Türkiye’de dövizin yükselişine siyasi bazı nedenler etkin olsa bile Merkez Bankasının bazı müdahaleleri ile kontrol altına alınabilmesi gerekmektedir” dedi.

“Faizlerle oynanmalı”

Dövizin yükselişini durdurabilecek en büyük enstrümanın faiz oranlarını yükseltmek olduğunu belirten Deniz, “Faiz oranlarının yükselmesi ile ilgili henüz Merkez Bankasının bir müdahalesi olmadığı için döviz kurları yükselmeye devam etmektedir” şeklinde konuştu. 

“Enflasyonun artması daha önemli bir konu”

Dövizin artışının yanında ülkedeki enflasyon oranının da arttığını vurgulayan Deniz, “Bugün ülkemizde döviz artıyor diyerek, hep döviz üzerinde durulmaktadır, ama enflasyonun piyasaya getirdiği pahalılık da önemli bir konudur. Enflasyonun bir kısmı dövizden kaynaklanır ki petrol girdileri döviz üzerinden olduğu için bu iç piyasaya yansıyor, ama bir de üretilen mal ve hizmetlerin artışından dolayı da bir pahalılık olmaktadır. Enflasyonun artmasının da önüne geçilebilecek önemli konulardan bir tanesi de faiz oranlarını biraz artırmaktır. Enflasyon ve dövizin artışına baktığımız zaman halkı etkilediği, özellikle de gelir düzeyi düşük olan kişileri bir hayli etkilediği görülmektedir” diye konuştu.

“Yükseliş insanları fakirleştiriyor”

Deniz, sözlerine şu şekilde devam etti; “Son 2 ay içerisinde döviz artışlarına baktığımızda, yüzde 15-20 civarında bir yükseliş olduğunu görebilmekteyiz. Ama 2000’li ve 1990’lı yıllarda yaşadığımız döviz artışları bu artıştan çok daha fazlaydı ki biz yüzde 50’ler, yüzde 100’lere varan döviz artışları da gördük. Bu sebeple bana göre şu an yaşanan yükseliş çok büyük telaş edilecek bir durum değildir. Ama insanları fakirleştirdiği ve önlem alınması gerektiği konusunda hemfikirim, fakat çok fazlada telaş yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar ‘biz TL ödeniyoruz ama döviz arttıkça pahalılık oluyor ve bizim alım gücümüz azalıyor’ diyebilir. Ama bir gerçekte döviz artmamış olsaydı bile enflasyon yine pahalılığı yaratacak ve alım gücünü düşürecekti.”

“Dövizle borçlanan daha karlı”

“Kimse döviz borçlanmasın” açıklamalarına karşı olduğunu belirten Deniz, “Diğer yandan kirasını Türk Lirası olarak alanlar için stopajı daha ucuz tutalım gibi önlemlerden bahsediliyor. Ama liberal ekonomi ile hareket edilen bu zamanda dövizle ilgili alınan önlemlerin geçici önlemler olduğunu söyleyebilirim. Örneğin önceki dönemlere de baktığımızda evini döviz olarak ödeyen, döviz taksiti ödeyen, döviz olarak borçlanıldığında faiz oranlarına bakıldığında dövizin çok daha avantajlı olduğu görülmüştür. Elimizdeki geçmiş 15 yılı kıyasladığımızda döviz ve Türk Lirası borçlananları, döviz ve TL ile ev kiralayanları karşılaştırdığımızda dövizle borçlananın veya dövizle ev kiralayanın çok daha avantajlı olduğunu görürsünüz, sadece dövizin arttığı kısa dönemler dışında genel anlamda karlı olduklarını da söylemek doğru olur” dedi.

“Türk lirasından vazgeçmek fayda sağlamaz”

Türk Lirasından vazgeçilip başka bir para biriminin kullanımına geçilmeli söylemlerini de değerlendiren Deniz, “Bu konuşmalar 1990’larda başladı. Türk Lirasından vazgeçilmesi uzun yıllar televizyonlarda da, gazete sayfalarında da, biz ekonomistlerin kendi aralarında da konuşup tartıştığı bir konuydu. Bu konu ne zaman döviz artmaya başlasa gündeme gelen bir konudur ki bende eskiden başka bir para birimine geçilmesi görüşündeydim ve bu görüşümü de ortaya koymuştum. Ama son yıllarda artık Türk Lirasının iyice güçlenen bir para birimi olmasıyla ve itibar kazanmasıyla, görüşüm değişmiştir. Artık Türk Lirasından dövize kaçmanın bir fayda sağlayacağı görüşünde değilim. Türkiye’nin öksürdüğü zaman bizim hasta olduğumuz veya Türkiye’nin ekonomisinin iyiye gittiğinde bizimkinin de iyiye gittiği bir gerçek, ama örneğin biz Türk Lirasından kaçar ve ABD’nin dolar para birimini kullanmaya başlasak, yarın Amerika’da siyasi olarak durumlar gidip geldiğinde, biz bu sefer yine aynı durumda olacağız ve yine müdahale edemeyeceğiz. Bu sebeple başka para birimlerine bağlanma veya Türk Lirasına bağlanmak bizim ülkemiz için aynıdır. Çünkü KKTC olarak hiçbir zaman kullandığımız para birimine müdahale edemeyeceğiz kontrol edemeyeceğiz edemeyeceksiniz” şeklinde konuştu.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.