“Göreve geldiğimizde Müşavirliği kaldıracağız” açıklamasında bulunan HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın TDP’nin bu isteği sonrasında tavrının ne olacağı yanında, geçmişte her tür atama için “gerekçe uygunluk konusunda titiz olan ve yeni müşavir yaratmayalım” diyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın,  söz konusu kararnamelere üçüncü imzayı atıp atmayacağı ve emekliliğine bir yıl kalmış bir kişinin Bakanlık Müdürü yapılmasına onay verip vermeyeceği merakla bekleniyor…

Haberatör Gazetesinin 22 Mart tarihinde manşetten verdiği haberde “Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nda Hükümet protokolüne aykırı olarak müşavir hakkı kazandıran üç müdür atanması konusunun 4’lü koalisyon hükümeti ortakları arasında krize neden olduğunu kamuoyu ile paylaşmıştık. Söz konusu haberde Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) elinde bulundurduğu Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na 7 Ocak seçimlerinde milletvekili adayı Adanan Eraslan’ın Bakanlık Müdürlüğü, yine milletvekili adayı İlkşen Varoğlu Atik’in İlköğretim Dairesi Müdürlüğüne ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yakınlığıyla bilinen ve onun ısrarlı atanmasını istediği öğrenilen Aktan Erdoğa’nın ise Genel Orta Öğretim Dairesi Müdürlüğüne ilgili yasa değiştirilmeden atanması, Başkakan ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanırken, Koalisyon hükümetin ortağı Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay’ın engelline takıldığı iddia edilmiş, bu konunun gazetemiz vasıtasıyla kamuoyunda duyurulması sonrasında Cumhurbaşkanı Akıncı üçlü kararnameyi imzalamaktan son anda geri adım atmıştı.

Elde ettiğimiz bilgilere göre söz konusu atamaların yapılması için Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) ısrarcı olduğu, fakat Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yapmış olduğumuz haberlerden rahatsız olduğu ve bu sebeple Başsavcılık’tan görüş talep edilmesini istediği ve bir sayede atamalara bir kılıf aranmaya çalışıldığı iddia ediliyor. Akıncı’nın söz konusu atamalardan özellikle emekliliğine bir yıl kalan Eski Okul Müdürü 1959 doğumlu Adnan Eraslan’ın Bakanlık Müdürlüğüne atanması konusunda da itirazı olduğu, bu atamaların toplum nezdinde rahatsızlık yaratacağı ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisi açısından olumsuz etki yaratacağı düşüncesi ile bu karardan vazgeçilmesi gerektiği ile ilgili TDP’ye uyarıda bulunduğu iddia ediliyor. Geçmişte her tür atama için, gerekçe uygunluk konusunda titiz olan ve yeni müşavir yaratmayalım diyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın üçüncü imzayı tamamlayıp tamamlamayacağı ve emekliliğine bir yıl kalmış bir kişinin Bakanlık Müdürü yapılmasına onay verip vermeyeceği merakla bekleniyor.

Muhalefette olduğu dönemlerde benzer atamalarla ilgili olarak “Müşavirlikler değişmedi yeni müşavirler yaratıldı. Aynı partinin içinde aynı partinin bakanı bir önceki bakanın atadıklarını değişti. Bir yandan atıl durumda olan müşavirlerin değerlendirilmesi gerekir. Kimse yatarak para almasın, bunların düzenlenmesi gerekiyor. Yeni müşavir yaratmayacak şekilde düzenlemeler yapılması gerekiyor’ açıklamalarında bulunan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in,  Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yapmış olduğu tüm uyarılarına rağmen bugün benzer bir davranış içerisine girmesi yanında Başbakan Tufan Erhürman’ın buna onay vermesi büyük bir hayret ile karşılanırken, müşavirlik konusunda en sert açıklamalarda bulunan, geçmiş dönemlerde önemli olanın müşavir yaratmamak değil, müşavirliği kaldırmak olduğunu belirterek,  “Göreve geldiğimizde doğrudan doğruya bu statüyü kaldıracağız” ifadesini kullanan HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın, hükümet ortaklarından TDP’nin Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nda Hükümet protokolüne aykırı olarak müşavir hakkı kazandıran üç müdür atanması konusundaki tutumunun ne olacağını merakla bekliyoruz.

Tüm müdürlükleri siyasi atamadan çıkaracak yasal düzenleme niye yapılmıyor?

Dörtlü koalisyonun, halka verdiği sözü tutarak müsteşarlık, özel kalem müdürlüğü ve bakanlık müdürlüğü dışındaki tüm müdürlükleri teknik kadro olarak belirleyerek, bunların göre/yetki ve sorumluluklarına uygun olarak Kamu Hizmeti Komisyonu’nun düzenleyeceği sınavlarla atanmasını sağlamaya yönelik gerçekçi bir değişiklik yapmak yerine değişiklik yapmadan ne kazanırsak düşüncesiyle hareket etmesi ise halk ve siyasi çevreler tarafından dikkatle izleniyor.