Bernanke ve Yellen ekolünün devamı bağlamında FED’in yeni başkanlığına beklenildiği üzere Powell önerildi

Öte yandan ABD’de uzun süredir gündemde olan vergi reform yasa tasarısı açıklandı. Top artık Kongre’de

Başkan olan ancak nelere muktedir olduğu tam kestirilemeyen Trump’ın ilk siyasi başarısına imza atacak olması, doların da elini kuvvetlendirecektir

Dün İngiltere Merkez Bankası beklentimize paralel 10 yıl aradan sonra ilk kez faiz artırımına gitti. Yine tahmin ettiğimiz üzere, karar ardından Sterlin değer kaybetti

Özellikle gönülsüz bir şekilde yapıldığı anlaşılan faiz artırımının devamlılığının sorgulanması, Sterlin üzerinde baskı kuruyor

Teknik anlamda GBP/USD paritesinde 1,3020 – 1,3080 aralığına azami dikkat edilmesi gerekiyor. Seviyenin altında gecelik bir kapanış daha derin bir düzeltmenin habercisi olacaktır (bakınız grafik)

Bugün ABD’de TSİ15:30 açıklanacak resmi istihdam raporu önem arz ediyor. Tarım dışı bordrolu çalışan sayısının 310bin artması beklenirken gözler ortalama saatlik ücret artışında olacak (aylık artış % 0,2)

Türkiye cephesinde ise TÜİK’in TSİ10:00’da açıklayacağı Ekim ayı enflasyon rakamları önem arz ediyor.

TÜFE enflasyonunun Ekim ayında % 1,9 artacağı ve öngörüyor. Manşet rakamın yanı sıra çekirdek göstergeler de takip edilecektir.

Türk mali piyasalarında faiz ve kur cephesinde sıkıntılı durum devam ediyor. USD/TL kuru 3,81 seviyesindeki teknik bölgenin etrafında salınıyor. Bugün haftalık kapanış seviyesi önemli olacaktır (bakınız grafik)

3,81 seviyesinin üzerinde olası bir kapanış, 3,92-3,94 seviyelerine doğru hareketin önünü açabilir. Öte yandan, 3,81 altında kapanış durumunda ise aşağıda 3,73 seviyelerine kadar düzetme ihtimali göz ardı edilmemelidir

Amerika Merkez Bankası’na 2018 – 2022 arasında başkanlık yapacak aday olarak son günlerde ön plana çıkan Powell ismi, dün bizzat Başkan Trump tarafından ön plana çıkarıldı ve Kongre’nin onayına sunuldu. Bernanke ve Yellen ekolünün bir devamı olarak görülen Powell ismine yönelik güvercin / şahin tartışmalarının da artık bitmesini bekliyoruz. Lakin, FED kurumsal bir yapı ve her gelen başkan ekonominin gereksinimlerini yerine getirmekten imtina etmeyecektir. Yine de, piyasaların bakışına paralel, Prof. Taylor’a göre Powell isminin kesinlik kazanması, bir miktar da olsa korkulanın olmaması nedeniyle piyasalarda kısa bir süreliğine daha iyimserlik yaratabilir. Hazır iyimserlikten söz etmişken, dün küresel mali piyasalarda herhangi bir önemli haber veya olumsuz bir gelişme olmamasının da etkisi ile, son dönemlerde esen küresel hisse senedi rallisi, kazanımlarını bir kademe daha yukarıya taşıdı. Aşağıdaki grafikten de görülebileceği üzere, dünyada düşük seyreden enflasyon ve kıpırdanma emareleri gösteren büyümeye paralel merkez bankalarının destekleyici para politikasının bir neticesi olarak, “tahvil sat hisse senedi al” rallisi devam ediyor. 49 ülkenin borsasını kapsayan MSCI Dünya endeksi dün yeni bir rekor seviyeye yükselirken, içerde de BIST100 endeksi 110,500 zirvesini aşması ardından yeni zirve seviyelerde salınıyor. Öte yandan, Türkiye’nin tahvil faizlerinde de yukarı yönlü baskının devam etmesi ve USD/TL kurunun 3,80 seviyesine iyice oturması da kafalarda soru işaretleri yaratıyor. Faiz ve kurun yükselmeye devam etmesi, döviz açık pozisyonu olan şirketlerin kambiyo zararlarını ve aynı zamanda finansman giderlerini artırmak suretiyle negatif bir girdi maliyeti yaratıyor. Bu yönden bakıldığında, kur ve faizin yükseldiği bir ortamda Borsanın da beraber yükselmesini anlatmakta yetersiz kalıyoruz. Aşağıda da göstermeye çalıştığımız üzere, küresel hisse senedi rallisinden momentum bazlı etkilenen BIST100 endeksinin yükselmeye devam etme ihtimalini de göz ardı etmiyoruz. Ancak nereye kadar!

ABD cephesine uzandığımızda bugün önemli bir gün. Her ayın ilk Cuması olduğu üzere, ABD Çalışma Bakanlığı resmi istihdam verilerini açıklayacak. Ekim ayında, tarım dışı sektörde, manşet istihdam artışının 310 bin kişi olması beklenirken, gözler daha fazla raporun alt kalemlerinde olacaktır. Enflasyon göstergesi olarak takip edilen saatlik ücret artışlarının % 0,2 artması bekleniyor. Beklenen rakamların üzerinde bir veri, FED’in duruşunu bir kademe daha sertleşmesine neden olacaktır. Öte yandan, uzun bir süredir piyasaları meşgul eden vergi reformu yasa tasarısı da nihayet açıklandı. Tasarının Kongre’de onaylanması durumunda, Başkan Trump ilk siyasi başarısın kazanacak ve ABD ekonomisinde yeni bir dönemin başlayacak. Vergi indirimlerinin bütçede yaratacağı açık ve bunun yanı sıra büyüme vereceği katkının enflasyona yansıması bağlamında FED’in faiz artırım sürecine destek vererek doların daha da değer kazanmasına neden olabileceğini düşünüyoruz.

Türkiye cephesinde ise sabah saatlerinde açıklanacak enflasyon verisi önem arz ediyor. TÜİK’in TSİ10:00’da açıklayacağı Ekim ayı enflasyon rakamına yönelik piyasa beklentisi aylık artışın % 1,9 olacağını yönünde. Enflasyonun geçen yılın Ekim ayında daha düşük olması nedeniyle, yıllık enflasyonun yükselmesini bekliyoruz. Gözler manşet veri kadar, çekirdek göstergelerde de olacaktır. Özellikle, Başkan Çetinkaya’nın enflasyon sunumunda Ekim ayına yönelik sürpriz açıklaması, bugünkü verinin beklentilerin üzerinde gelebileceği endişesi yaratıyor.

USD/TL kurunda 3,81 seviyesi önem arz ediyor. Üzerinde olası bir haftalık kapanış, bir sonraki teknik seviye olan 3,92 – 3,94 kapısını aralayacaktır

3,81 seviyesi geride bıraktığımız 4 hafta içerisinde 3 kez aşılsa da, haftalık kapanışı üzerinde gerçekleştiremedi. Bugün Cuma ve haftanın kapanışını göreceğiz. 3,81 seviyesi üzerinde olası bir kapanış, bir sonraki direnç seviyesi olan 3,92 – 3,94 kapısını aralayacaktır. 3,81 üzerinde kapanış göremezsek, aşağıda 3,73 seviyesine kadar düzeltme için de imkan belirecektir.

Borsa İstanbul 100 endeksi, yurtdışında esen küresel hisse senedi rallisine ayak uydurarak zirve seviyelerde geziniyor

Her ne kadar USD/TL ve faiz ile korelasyonu uzun bir süredir kopan Borsa İstanbul yükselmeye devam etse de, yükselen faiz ve kur, finansman ve kambiyo zararlarını artırarak şirket değerlemelerini aşağıya çekmeye ve endeks üzerinde baskı kurmaya bir noktada başlayacaktır. Lakin, grafikte de görüleceği üzere, dünyada esen hisse senedi rallisinden momentum bazlı etkilenen BIST100 endeksinin de yükselemeye devam etmemesi için (kısa vadede) de bir neden bulamıyoruz.