1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. Euro hayal
Euro hayal

Euro hayal

Başbakan Erhürman’ın TL’deki değer kaybına ilişkin tedbirlerden bahsederken, “radikal önlemler de gündemde” demesi, KKTC’de yeni bir para birimine geçilebilir mi tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Ekonomistler bu konuda karamsar

A+A-

Duygu ALAN

MÜMKÜN DEĞİL: Ekonomistler, nedeni konusunda farklı görüşlere sahip olsa da KKTC’de mevcut koşullarda, TL dışında bir para birimine resmi geçişin mümkün olmadığı görüşünde. Ekonomik ve siyasi koşullar TL’nin resmi para birimi olmasını zorunlu kılıyor

“KRİTERLERE UYAMAYIZ”: Vergi Uzmanı ve Ekonomist Göksel Saydam: Başka bir para birimine geçilmesi mümkün değil. Euro kullanmamız için AB Merkez Bankası’nın KKTC’yi resmi olarak kabul etmesi bizim de onların kriterlerine uymamız lazım. Bu koşullarda o kriterleri yerine getiremeyiz

“ÇÜNKÜ KKTC TANINMIYOR”: Ekonomist Ünal Akifler: İstediğimiz para birimini kullanabiliriz. Kimse bize bunun nedenini sormaz ancak resmi bir geçiş olamaz. Bugün Euro’ya geçmek istesek Avrupa Merkez Bankası sistemine dahil olmamız ve tabii ki bunun için de tanınmamız lazım

“PRATİK SORUNLAR ÇIKAR”: Ekonomi Eski Bakanı, Ekonomist Derviş Kemal Deniz: Ticari ve uluslararası anlaşmalar var. Farklı bir para birimine geçmek pratik bazı sorunları ortaya çıkarır. İdeal olarak düşünüldüğünde çok olumlu görünse de uygulamada çıkacak sorunlar nedeni ile bu yürümeyecek bir uygulama olur

Ekonomistler, TL’deki değer kaybının nedenlerini ve KKTC ekonomisine etkilerini değerlendirdi. KKTC’nin başka bir para birimine geçmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin de yorumda bulunan ekonomistler, ayrıca vatandaşın alım gücü konusunda hükümetin aldığı tedbirleri değerlendirdi.

Vergi Uzmanı ve Ekonomist Göksel Saydam, Türkiye dahil olduğu jeopolitik durum, yatırımcının ülkede duyduğu güvensizlik ve Türkiye’de yapılacak olan seçimlerin yarattığı negatif ortamın TL’nin değer kaybetmesinde etken olduğunu ifade etti.

TL’nin değer kaybının KKTC ekonomisine etkilerini de değerlendiren Saydam, “piyasa neredeyse durgunluğa girecek” dedi, memleketteki para sirkülasyonunun minimuma düştüğünü söyledi.

Ekonomist Ünal Akifler, politik olaylar, çok fazla para basmak, enflasyonu kontrol edememek, bütçe disiplinini sağlayamamak, gibi nedenlerin TL’nin değer kaybetmesinde etken olduğunu ifade etti.

Akifler, “TL değer kaybettikçe, alım gücü azalır, süreç içerisinde de fakirleşiriz” dedi, Akifler, “Asgari ücret her iki ayda bir gözden geçirilip günün ekonomik koşulları çerçevesinde yeniden düzenlenebilir, katma değer vergileri düşürülebilir ve hayat pahalılığı 6 ayda bir değil aylık olarak maaşlara yansıtılabilir” önerisinde bulundu.

Ekonomi Eski Bakanı, ekonomist Derviş Kemal Deniz ise TL’nin döviz karşısındaki değer kaybının nedenlerine ilişkin bir takım görüşler olduğunu ancak bu hususta kesin bir veri bulunmadığı kaydetti.

Deniz, TL’deki değer kaybının KKTC ekonomisi üzerindeki etkisinin ise uzun vadede görülebileceğini söyledi.

“Başka para birimine geçiş mümkün görünmüyor”

Vergi Uzmanı ve Ekonomist Göksel Saydam, “Bir şeyin olabilmesi, değer bulabilmesi için o paranın karşılığının olabilmesi lazımdır” diyerek KKTC’nin başka bir para birimine geçmesinin ise mümkün olmadığını dile getirdi.

Ekonomist Ünal Akifler, “İstediğimiz para birimini kullanabiliriz. Kimse bize bunun nedenini sormaz ancak resmi bir geçiş olamaz. Bunun sebebi, KKTC’nin tanınmıyor olmasıdır” dedi.

Ekonomi Eski Bakanı, ekonomist Derviş Kemal Deniz ise ticari anlaşmalar ve uluslararası anlaşmalar olduğuna dikkat çekti ve ideal olarak düşünüldüğünde çok olumlu görünse de uygulamada çıkacak sorunlar nedeni ile farklı bir para birimine geçmenin sürdürülebilir bir uygulama olmayacağını savundu.

Saydam: Para sirkülasyonu minimuma düştü

Vergi Uzmanı ve Ekonomist Göksel Saydam, Türkiye Cumhuriyeti’nin dahil olduğu jeopolitik durum, yatırımcının ülkede duyduğu güvensizlik ve Türkiye’de yapılacak olan seçimlerin yarattığı negatif ortamın TL’nin değer kaybetmesinde etken olduğunu ifade etti.

TL’nin değer kaybının KKTC ekonomisine etkilerini de değerlendiren Saydam, “piyasa neredeyse durgunluğa girecek” dedi.

Özellikle sabit gelirlilerin alım gücünün devamlı düştüğünü söyleyen Saydam, memleketteki para sirkülasyonunun minimuma düştüğünü kaydetti.

“İşten durdurtmalar da başlayabilir”

Saydam, KKTC devletinin elinde dövizin yarattığı TL’deki değer kaybını durdurtacak veya yavaşlatacak enstrümanların olmadığını da söyledi.

Saydam, “Çünkü TL’nin sahibi KKTC değildir. Şuanda vatandaş temel ihtiyaçlarında bile kısıtlamaya gidiyor, daha tasarruflu harcama yapıyor. Benim bütün endişem önlem alınmazsa yakında işten durdurtmalar da başlayabilir. Bu dalga dalga gelir, sonuçta herkes borcunu ödeyemez noktaya varır. Bu durumdan doğal olarak finans sektörü de olumsuz etkilenecektir” dedi.

“Başka para birimine geçmek mümkün değil”

Saydam, KKTC’nin başka bir para birimine geçmesinin ise mümkün olmadığını dile getirdi.

Göksel Saydam, “Çünkü bir şeyin olabilmesi, değer bulabilmesi için o paranın karşılığının olabilmesi lazımdır. Bugün ithalat ve ihracatımız arasında yüzde 90’lara varan fark var. Dolayısıyla biz eğer başka bir para birimine geçersek bulamayacağız” dedi.

Saydam, “Öte yandan örneğin euroya geçelim dedik. Bizim euro kullanmamız için AB ülkelerinin Merkez Bankaları’nın bizi resmi kabul etmesi bizim de onların dosyalar dolusu kriterlerine, şartlarına uymamız lazımdır. Biz bu koşullarda o kriterleri yerine getiremeyiz. Bunun çıkar yolu ise

devlet olarak oturup, plan, proje yapmaktır. Çünkü içinde bulunduğumuz durum tam anlamıyla doğal ekonomik afettir”  diye konuştu.

“Bu ne lahana ne turşu”

Hükümetin vatandaşın alım gücü konusundaki tedbirlerin ise yetersiz olduğunu söyleyen Saydam, önemli açıklamalarda bulundu.

Saydam, “Pul vergisi konusunda bir tedbir alındı. Ama o bir defadır, adam zaten geçmişte ödedi. Kur sabitlemesini sadece antrepolarda yaptılar. Halbuki ithalatta, gümrükte kurun sabitleştirilmesi lazımdı. Her tüccarın antreposu yok” dedi.

Vergi Uzmanı ve Ekonomist Göksel Saydam, devletin stopaj vergilerindeki yeni düzenlemesinin ise teşvik edici olmadığını savundu.

Saydam, konuya ilişkin açıklamasında “Kiralarda döviz ile yapılan kiralamalarda yüzde 13, TL ile yapılan kiralamada yüzde 10 stopaj alınacağını söylediler. Aradaki fark kur değişmezse 45 TL. Bu rakam teşvik edici değildir. Öte yandan bir de bankalara tebliğ yaptılar. Bu nasıl bir düşüncedir ki ‘kredi alacaksan kişisel harcamalar için sen bana döviz geliri göstereceksin’ diyor. Diyelim ben döviz borçlanmak istiyorum ama gelirim TL. Fakat bir de evim var ve boş. O zaman ben bu evi döviz ile kiralarım ve bankaya bunu gelir olarak sunar, döviz borçlanırım.  Bu ne lahana ne turşu” diye konuştu.

Akifler: TL eridikçe fakirleşiyoruz

Ekonomist Ünal Akifler, politik olaylar, çok fazla para basmak, enflasyonu kontrol edememek, bütçe disiplinini sağlayamamak, gibi nedenlerin TL’nin değer kaybetmesinde etken olduğunu ifade etti.

Akifler, TL’nin stabil bir para birimi olmadığını bu sebeple de uzun vadede eridiğini kaydetti.

Ekonomist Ünal Akifler, TL’deki değer kaybının KKTC ekonomisi üzerindeki etkilerine ilişkin yorumunda ise “TL değer kaybettikçe, alım gücü azalıyor, süreç içerisinde de fakirleşiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Akifler, KKTC’nin farklı bir para birimine geçmesinin mümkün olup olamayacağına ilişkin değerlendirmesinde ise şunları söyledi: “İstediğimiz para birimini kullanabiliriz. Kimse bize bunun nedenini sormaz ancak resmi bir geçiş olamaz. Bunun sebebi, KKTC’nin tanınmıyor olmasıdır. Örneğin bugün Euro’ya geçmek istesek Avrupa Merkez Bankası sistemine dahil olmamız ve tabiî ki bunun içinde tanınmamız lazım.”

Ekonomist Akifler, mevcut ortamda vatandaşın alım gücünün arttırılmasına yönelik hükümetin bir an önce bazı tedbirler alması gerektiğinin altını çizdi.

 Akifler, “Hükümetin aldığı tedbirler yeterli değil. Hayat pahalılaştı, halkın alım gücü düştü. Bu aşamada, asgari ücret her iki ayda bir gözden geçirilip günün ekonomik koşulları çerçevesinde yeniden düzenlenebilir, katma değer vergileri düşürülebilir ve hayat pahalılığı 6 ayda bir değil aylık olarak maaşlara yansıtılabilir” dedi.

Deniz: Yurtdışındaki gelişmelerin etken olduğu inancındayım

Ekonomi Eski Bakanı, ekonomist Derviş Kemal Deniz, TL’nin döviz karşısındaki değer kaybının nedenlerine ilişkin kesin bir veri bulunmadığını ancak bu hususta bir takım görüşler olduğunu kaydetti.

Deniz, “Türkiye’nin son zamanlarda iç ve dıştaki çevresel siyasi faktörlerden etkilendiği ortada ama ben yurt dışındaki gelişmelerin daha etken olduğu inancındayım. İçteki dengelere baktığımızda çok da etken bir neden görülmüyor. Fakat sonuç itibari ile bu hususta kesin bir şey demek için erkendir. Çünkü elimizde veri bulunmamaktadır” diye konuştu.

“Ekonomiye etkisi uzun vadede hissedilecek”

Deniz, TL’deki değer kaybının KKTC ekonomisi üzerindeki etkisinin uzun vadede görülebileceğini söyledi.

Deniz, “TL’deki değer kaybı kısa vadede bireysel harcamalar üzerinde etkili olur, biraz daha uzun vade de ekonomiye yansımasını görebiliriz. Şuan fazla hissedilmeyebilir” dedi.

“Öte yandan TL’deki değer kaybını herkes dövizin artışına endeksledi ama bir de enflasyon etkisi var” diyen Deniz, TL’nin kendi içinde de bir değer kaybı olduğunu ifade etti.

“Başka bir para birimine geçiş sorun yaratır”

Ekonomi Eski Bakanı, Ekonomist Derviş Kemal Deniz, KKTC’nin başka bir para birimine geçişinin ise pratik olarak mümkün olmadığını kaydetti.

Deniz, “Çünkü ticari anlaşmalar, uluslararası anlaşmalar var. Farklı bir para birimine geçmek pratik sorunları ortaya çıkarır. Dolayısıyla ideal olarak düşünüldüğünde çok olumlu görünse de uygulamada çıkacak sorunlar nedeni ile bu yürümeyecek bir uygulamadır.

“Gümrüklerde ve harçlarda kur sabitlenebilir”

Derviş Kemal Deniz, vatandaşın alım gücü konusunda hükümetin aldığı tedbirlerin ise yeterli olmadığını söyledi.

Deniz, “Döviz kurunun sabitlenmesi serbest piyasa ekonomisinde çok uygulanabilir bir şey değil ama hükümet gümrüklerde, harçlarda kuru sabitleyebilir. En azından harçlarda ve ithal edilen mallarda bir istikrar sağlanır. Piyasanın diğer koşulları ve insanların parayı serbestçe kullanma tercihleri dövizin sabitlenmesi önünde engeldir. Döviz kurlarına göre malın değeri artıyor veya sabit tutuluyorsa bu biraz da iş adamının tercihine bağlıdır. KKTC maliyesinin dövizden kazancı varsa dengelemek için başka bir kaynak bulması da gerekmektedir” diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.