Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzman Dr. Emre Y. Vudalı, havaların soğumasıyla birlikte bireylerin kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla kaldığını bunun da hastalıklarda artış yaşanmasına neden olduğunu belirtti

Soğuk algınlığı (nezle) ile gribin halk arasında çoğu kez karıştırıldığına işaret eden Vudalı, soğuk algınlığının çeşitli virüsler tarafından oluşturulan, hafif seyirli, üst solunum yollarının bulgu ve belirtilerinin seyrettiği, dünyada en fazla görülen hastalık tablosunu oluşturduğunu kaydetti. Soğuk algınlığının her mevsim görülebileceğine dikkat çeken Vudalı, kış aylarında daha sık ortaya çıktığını ve en önemli risk faktörünün kalabalık ortamlar olduğunu belirtti. Güneş ışınların az olmasının, kapalı ortamların havalandırılmamasının kış hastalıklarının oluşumundaki diğer önemli nedenler arasında yer aldığını ifade eden Vudalı, özellikle kreşe veya okula giden küçük çocukların risk altında olduğunu dile getirdi.

“SOĞUK ALGINLIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?”

Virüslerle karşılaştıktan 24 – 72 saat sonunda boğazda ağrı, kuruluk ve kaşıntı hissinin yaşanmasının ardından, hızla burun akıntısı, burunda tıkanıklık, hapşırma, öksürük ve halsizlik gibi bulguların meydana geldiğini kaydeden Vudalı, genellikle bireyin ateşinin çıkmasının beklenmediğini dile getirdi.  Dr. Vudalı, başlangıçta burun akıntısının su gibiyken, giderek kıvamının koyulaştığını söyleyerek, soğuk algınlığının en fazla bu dönemde bulaşıcı olduğunu aktardı. Gözlerde yaşarma, yanma, kulaklarda basınç hissi, tat duyusunda değişiklik gibi belirtilerin de yaşandığını belirten Vudalı, hastalığın ortalama süresinin bir hafta kadar olduğuna dikkat çekti. En sık görülen komplikasyonun (ek hastalık) orta kulak iltihabı ve sinüzit olduğunu ifade eden Vudalı, çocuklarda ise, zatürre ile astım ataklarında artış görülebileceğine dikkat çekti.

Haberin devamı için tıklayınız