Haberatör Gazetesinin dün manşetten kamuoyu ile paylaştığı “Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nda Hükümet protokolüne aykırı olarak müşavir hakkı kazandıran üç müdür atanması” girişimiyle ilgili haberimiz büyük yankı uyandırdı. Hükümet ortağı Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay’ın tepkisi üzerine, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığına bağlı, İlköğretim Dairesi ile Genel Orta Öğretim daireleri müdürlüklerine Üst Kademe Yöneticileri Yasası değiştirilmeden atama yapılmasının istenmesi hükümet ortakları arasında krize neden oldu.

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) milletvekili adayı Adanan Eraslan’ın Bakanlık Müdürlüğü, yine milletvekili adayı İlkşen Varoğlu Atik’in İlköğretim Dairesi Müdürlüğüne, yine Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yakınlığıyla bilinen ve onun ısrarlı atanmasını istediği öğrenilen Aktan Erdoğa’nın ise Genel Orta Öğretim Dairesi Müdürlüğüne ilgili yasa değiştirilmeden atanmak isteniyor.

Dörtlü koalisyonun, halka verdiği sözü tutarak müsteşarlık, özel kalem müdürlüğü ve bakanlık müdürlüğü dışındaki tüm müdürlükleri teknik kadro olarak belirleyerek, bunların göre/yetki ve sorumluluklarına uygun olarak Kamu Hizmeti Komisyonu’nun düzenleyeceği sınavlarla atanmasını sağlamaya yönelik gerçekçi bir değişiklik yapmak yerine değişiklik yapmadan ne kazanırsak düşüncesiyle hareket etmesi ise halk ve siyasi çevreler tarafından dikkatle izleniyor.

Milli Eğitim ve Kültü Bakanı Cemal Özyiğit, geçen salı akşamı katıldığı bir televizyon programında isimleri doğrulayarak, atama isteğinin gerçek olduğunu, bu insanlara müşavir olmayacaklarının söylenerek atama yapılmak için işlem başlatıldığını, üçlü kararnameyle ilgili olarak kendisi ve Başbakan Tufan Erhürman’ın gerekli imzaları attığını birkaç gün içinde üçüncü imzanın tamamlanacağını açıkladı. 

Bu açıklamayı yapın Özyiğit, üçüncü imzanın Cumhurbaşkanı tarafından atıldığını belirtmeyerek, sadece atamanın tamamlanacağını ifade etmesi ilgiyle karşılandı. Öte yandan, geçmişte her tür atama için, gerekçe uygunluk konusunda titiz olan ve yeni müşavir yaratmayalım diyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın üçüncü imzayı tamamlayıp tamamlamayacağı merak ediliyor.

Soruyoruz!!!

Hükümet ortakları yasa değişikliği yapılmadan yapılmak istenen üç müdür atamasının yeni müşavir yaratacağını bilmiyor mu?

Her hakkın atanan yasayla sınırlı olduğu, sonradan yapılan yasal düzenlemelerin geriye yürütülemeyeceği bilinmiyor mu?

Yıllarca başkalarını “ben yaptım oldu” diye eleştiren TDP, bugün aynı şeyi mi yapıyor?

Üç atamaya yönelik TDP’lilerle bu partiye oy verenlerin ne düşündüğü merak ediliyor mu?

TDP dışındaki koalisyon ortakları uygulamayla ilgili ne düşünüyor?

Atamaya ısrarla karşı çıktığı bildirilen HP Genel Başkanı Kudret Özersay, ısrarını sürdürmeye devam edecek mi?

Müşavirlik hakkı kazandıracak atamaya konu üç kamu görevlisinin ikisinin son seçimlerde TDP milletvekili adayı, birinin ise Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından ısrarla talep edilen biri olduğu gerçek mi?

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nda Hükümet protokolüne aykırı olarak müşavir hakkı kazandıran üç müdür ataması girişimiyle ilgili gelişmeler devam ediyor. Hükümet ortağı Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay’ın tepkisi üzerine, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Bakanlık; İlköğretim Dairesi ile Genel Orta Öğretim daireleri müdürlüklerine Üst Kademe Yöneticileri Yasası değiştirilmeden atanmak yapılmak istenmesiyle ilgili sessizlik devam ediyor.

Kimler nereye atanmak isteniyor

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) milletvekili adayı Adanan Eraslan’ın Bakanlık Müdürlüğü, yine milletvekili adayı İlşen Varoğlu Atik’in İlköğretim Dairesi Müdürlüğüne, yine Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yakınlığıyla bilinen ve onun ısrarlı atanmasını istediği öğrenilen Aktan Erdoğa’nın ise Genel Orta Öğretim Dairesi Müdürlüğüne ilgili yasa değiştirilmeden atanmak isteniyor.

Milli Eğitim ve Kültü Bakanı Cemal Özyiğit, geçen salı akşamı katıldığı bir televizyon programında isimleri doğrulayarak, atama isteğinin gerçek olduğunu, bu insanlara müşavir olmayacaklarının söylenerek atama yapılmak için işlem başlatıldığını, üçlü kararnameyle ilgili olarak kendisi ve Başbakan Tufan Erhürman’ın gerekli imzaları attığını birkaç gün içinde üçüncü imzanın tamamlanacağını açıkladı.

Akıncı imza konusunda geçmişteki gibi titiz mi davranacak?

Bu açıklamayı yapın Özyiğit, üçüncü imzanın Cumhurbaşkanı tarafından atıldığını belirtmeyerek, sadece atamanın tamamlanacağını ifade etmesi ilgiyle karşılandı.

Öte yandan, geçmişte her tür atama için, gerekçe uygunluk konusunda titiz olan ve yeni müşavir yaratmayalım diyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın üçüncü imzayı tamamlayıp tamamlamayacağı kamuoyu tarafından dikkatle izlendiği belirtildi.

Müşavir olmayacaklarını söyledik diyen Özyiğit kazanılış hak konusundaki hukuki normu bilmiyor mu?

Özyiğit’in gerekli yasal düzenleme yapılmadan sadece atanmak istenen insanalar “müşavir olamayacaklarını biliyorlar. Kendilerine söyledi” diyerek yasal değişiklik yapılmadan bunun mümkün olabileceğini açıklamışı ise hukuk çevrelerince hayretle karşılandı.

Muhalefette yıllarca  bu tür uygulamaları eleştirerek, bu konuda yasal düzenleme yapılmayacağını hükümet protokolüne koyarak oluşturulan dörtlü koalisyon hükümetinin küçük ortağı TDP’nin  üç atamadı ısrarı konusunda ise diğer ortakların sessizliğinin devam etmesi kamuoyu tarafından Türkiye’nin eski siyasetçilerinden Süleyman Demirel’in “Dün dündür bugün bugün” sözüyle eleştiri konusu yapıldı.

Üç adama için Kamu Hizmeti Komisyonu’ndan vekalet istendi

Üçlü kararname konusunda Hükümet ortağı HP’nin tepkisiyle karşılaşan TDP Genel Başkanı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit ise bu üç adam için Kamu Hizmeti Komisyonu’ndan vekalet istemişti.

Böyle bir istekle Kamu Hizmeti Komisyonu’nun siyasi atamalara taraf yaparak Kurum’un siyasallaşması talebinin ilgili Kurum Müdürü tarafından kabul edilmediği ileri sürüldü.

Atamalar gerçekleşirse fark yaratılacak mı?

Milli Eğitim Bakanı’nın tüm bu gelişmeler karışın, bundan sonraki atamalar arasında farklılık yaratacak bu üç atamada ısrarlı olduğu ifade ediliyor.

Tüm müdürlükleri siyasi atamadan çıkaracak yasal düzenleme niye yapılmıyor

Dörtlü koalisyonun, halka verdiği sözü tutarak müsteşarlık, özel kalem müdürlüğü ve bakanlık müdürlüğü dışındaki tüm müdürlükleri teknik kadro olarak belirleyerek, bunların göre/yetki ve sorumluluklarına uygun olarak Kamu Hizmeti Komisyonu’nun düzenleyeceği sınavlarla atanmasını sağlamaya yönelik gerçekçi bir değişiklik yapmak yerine değişiklik yapmadan ne kazanırsak düşüncesiyle hareket etmesi ise halk ve siyasi çevreler tarafından dikkatle izleniyor.

Siyasi gözlemciler, Eğitim Bakanlığı’na bağla 10-11 müdürlükten neden sadece bu üçünün yeterli olmasa da yasal değişiklik yapılmadan atanmak istenmesinde ısrar edildiği sorusunu yönelterek, böyle bir uygulamanın daha sonra yapılacak  atamalarla ilgili olarak TDP’de  ikilik yaratıp yaratmayacağının merak edildiğini kaydettiler.