Sedef BOŞNAK

Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi, Şubat ayında ülkeye turist olarak giriş yaptıktan birkaç saat sonra, Çayırova-Bafra anayolunda, dikkatsizce kullandığı motosikletiyle kaza yapıp, arkasında yolcu olarak bulunan çocukluk arkadaşı Adem Yaran’ın ölümüne neden olan Onur Girti’yi yargıladı.

Bu tür suçların önlenmesi ve azalması için, kusurlu bulduğu Onur Girti’ye caydırıcı ve ibret verici, bir ceza vermeyi uygun ve adil bulan mahkeme, sanığı, ön görülen cezanın yarı oranında cezalandırarak, 3 yıl 6 ay hapse mahkum etti.

Başkan Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Pınar Beyoğlu ve Yargıç Temay Sağer’den oluşan

Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nin oy birliğiyle aldığı kararı başkan Fadıl Aksun açıkladı.

Başkan Fadıl Aksun, öncelikle Savcı Mustafa İldeniz’in mahkemeye aktardığı, 27 Şubat 2017’de saat 10.45’te,  Çayırova-Bafra anayolunda, meydana gelen kazayla ilgili olgulara değindi.

TC kimlik kartı hamili olan sanığın, TC sürüş ehliyetine sahip olduğunu belirten heyet başkanı, sanığın ülkede turist olarak bulunduğu sırada, Çayırova-Bafra anayolunun 1-2 kilometresinde, arkasında yolcu olarak bulunan Adem Yaran ile birlikte yönetimindeki 34 VT 2985 İstanbul plakalı motosikletle, Çayırova istikametinden Bafra istikametine doğru seyrederken, dikkatsizlik ve ihmalkarlığı sonucu sağa virajı alamayarak yolun sağına geçti. İldeniz, o esnada karşı istikamette gelmekte olan Çayırova’da sakin Ayşe Rıylı yönetimindeki BS 585 plakalı salon aracın sağ ön kısmına, motosikletinin ön kısmıyla çarparak, bir trafik kazası yaptığını söyledi.

Başkan Fadıl Aksun, kaza neticesinde sanığın, sağ ayağının kırıldığını, motosiklette yolcu olarak bulunan Adem Yaran’ın da ağır, Ayşe Rıylı’nın da hafif şekilde yara alarak hastaneye kaldırıldığını anımsatarak, kazayı ihbar alan polisin kaza mahallini ziyaret ettiğinden söz etti.

Motosiklet yandı, Adem Yaran ağır yaralandı

Kaza sonrası, kazaya methalder olan motosikletin tekerleklerinin alev alması sonucu yandığından söz eden

heyet başkanı, şuuru kapalı olan motosiklet yolcusu Adem Yaran’ın 5 Mart 2017’de ambulans uçakla kaldırıldığı Bursa’daki  bir hastanede yaşamını yitirdiğine dikkat çekti.

Başkan, kaza sonucu sağ ayağında kırıklar oluşup, aylarca yürüyemeyen sanığın da 15 Mart 2017’de teminat emri gereği hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderildiğine vurgu yaparak,  Ayşe Rıylı’nın da kaza sonrası tedavi edilerek taburcu olduğunu anlattı.

Müteveffa Adem Yaran’ın ailesinin sabıkasız sanıktan şikayetçi olmadığını kaydeden Fadıl Aksun, iddia makamının mahkemeye meseleyle ilgili kroki, fotoğraf albümü, sanığa yapılan yazılı dava tebliği, noter tasdikli Adem Yaran’ın ailesinin sanıktan şikayetçi olmadığına dair belge gibi toplam 8 emare sunduğunu belirtti.

Sanığın kaza anında alkollü olmadığını anımsatan Fadıl Aksun, sanık avukatının, sanık lehine mahkemeye aktardığı hafifletici nedenlere kısaca değinerek, avukatın, mahkemeden yaşananlar ötürü travma geçiren 34 yaşındaki sanığa mülayim davranmasını talep ettiğini aktardı.

Suçlu bulduk, mahkum ettik

Heyet başkanı, sanığı olgu ve emareler ışığında aleyhine getirilen davalardan suçlu bulup mahkum

ettiklerini açıkladı ve sanığa en adil cezayı tespit etmek için tüm hususları titizlikle inceleyip,

değerlendirdiklerini anlattı.

“Dikkatsiz ve ihmalkârane bir şekilde aracını sürüp başka bir kimsenin ölümüne sebebiyet verme” suçunun yasada 7 yıl hapis cezası öngördüğüne dikkat çeken başkan, ölümle neticelenen trafik kazalarının her geçen gün önlenemez bir şekilde büyük bir artış gösterdiğine vurgu yaptı.

Huzurlarındaki meselede kazanın oluş şekli, kaza krokisini ve müdafaa avukatının beyanlarını etraflıca değerlendirdiklerini kaydeden başkan Fadıl Aksun, mahkemelerin faaliyet raporlarına göre, konu suçla ilgili 2014’te 13, 2015’te 24 ve 2016’da 17 dava dosyalandığına dikkat çekti.

Ayni davalar için 2006’da 40, 2007’de 14 ve 2008’de 14 dava dosyalandığını kaydeden başkan, “Ülkemizin nüfusu dikkate alındığında, bu rakamlar hatırı sayılır oranda yüksektir” dedi ve konu suçların düşme eğiliminde olmadığına vurgu yaptı.

Başkan bazı kararlara da atıfta bulunarak, şöyle devam etti:

“27 Şubat 2017’de saat 10.45’te,  Çayırova-Bafra anayolunda, ülkeye turist olarak gelen sanık, arkasında Adem Yaran isimli kişinin yolcu olarak bulunduğu sırada,  motosikletiyle, Çayırova’dan Bafra’ya doğru seyrettiği esnada, yolun ortasında düz kesintisiz çizgi olmasına rağmen, kendi şeridinden çıkarak 3,15 metre genişliğindeki karşı şeridin, 1,90 metre içine girdikten sonra, Çayırova’da sakin Ayşe Rıylı yönetimindeki BS 585 plakalı salon aracın sağ ön kısmına, motosikletinin ön kısmıyla çarparak, bir trafik kazası yaptı.

Emare kroki ve fotoğraf albümü ışığında, Ayşe Rıylı’nın viraj içerisinde olmasına ve bu itibarla reaksiyon ve görüş kabiliyeti kısıtlı olmasına karşın, yolun tüm şartlarını zorlayarak yolun solundaki bankete yanaşarak kazanın önlenmesine katkı koydu. Kısacası Ayşe Rıylı’nın bu kazayla ilgili tedbirsizliği ve ihmali olmadığını görmekteyiz. Bu durumda kazadaki münhasır sorumlunun, şeridini ihlal eden sanıkta olduğuna bulgu yaparız. Sanık tedbirsizliği ve dikkatsizliği sonucu, arkasında yolcu olarak bulunan Adem Yaran’ın ölümüne de yol açtı.

Sanık ülkemize ilk kez, kazadan saatler önce geldi. Sanığın iyi bir sürüş geçmişine haiz olduğu sonucuna varamayız. Sanık avukatının, sanığın ülkemizdeki trafik akışının soldan olduğunu bilmediği yönündeki talebini dikkate alamayız, her sürücü gittiği ülkenin trafik kurallarını bilerek hareket etmeli.

Öte yandan, kişilerin vücut bütünlüğü ve yaşam hakları sıkı sıkıya ve doğrudan bizzat kendilerinde olduğu ve başkalarının bu haklar üzerinde söz hakkı olmadığı görüşündeyiz.

Sebepsiz yere şerit ihlali yapıp, yolun sağ şeridine geçerek keskin viraja karşı şeritten gelen araçla çarpışan sanığın, karşı şeride 1,90 metre ihlal yaptığını görmekteyiz.

İnsan yaşamının son bulduğu bu tür ciddi ve vahim trafik suçlarında, ceza tespit ederken

dikkate alınması gereken asli prensiplerin başında kamu menfaatinin korunması ilkesinin

gelmesi olduğu tartışılmazdır. Bu suçların yaygın ve azalma eğilimi göstermediğini dikkate alarak, kamu menfaatini göz önünde bulundurduk ve sanığa gereken en adil cezayı verdik.”

Başkan, bu tür suçların önlenmesi ve azalması için, sanığın kusurunu göz önünde tutarak,  sanığa caydırıcı ve ibret verici bir ceza vermeyi uygun ve adil bulduklarını açıkladıktan sonra, turist sanığı 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.