Avukat Cemre Günsel, son günlerde ülkede yaşanan olaylarla bağlantılı olarak, Sosyal Medya üzerinden hakaret ve tehditlerin arttığına dikkat çekerek,  bu aşamada, “Bilişim Yasası”nın bir an önce hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti  

Günsel, “ Bu davranışlar İfade özgürlüğü çizgisi aşılarak nefret ve aşağılama içeren söylemlerin bir nevi olağanlaşmasına ortam yaratıyor” dedi

Bilişim suçlarının elektronik ortamda işlenen suçlar olarak özetlenebileceğini anlatan Günsel, “Sosyal medya platformlarında hakaret ve benzeri fiillerle bunu gözlemliyor olsak da, bilişim suçları internet ortamında verilere erişme, bozma, değiştirme ve bunun gibi suçları da içeren bir kavramdır. Birçok ülkedeki düzenlemeleri de bu yöndedir” diye konuştu

“ Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde ilk kez Sosyal Medya üzerinde yapılan bir hakaret davası, davacı lehine sonuçlanarak, davacı tazminat alma hakkı kazanmıştır. İlgili karara bakıldığı zaman, mahkeme de bilişim suçlarına ilişkin bir yasa olmayışına dikkat çekmiştir. Bir diğer deyişle, yıllardır yasama organının gerekli adımları atmadığı bir konuda, yargı mevcut yasaların cevaz verdiği oranda bir karar üretmiş ve kişilerin haklarını arayabilmesi için bir kapı aralamıştır” 

“Yargının bu adımı üzerine Meclis’in ivedikle çalışmalarını sonuca ulaştırması gerekmekte idi ancak maalesef öyle olmadı. Yasanın eksikliği hem kişilerin haklarını aramalarına engel olurken, hem de ifade özgürlüğü çizgisi aşılarak nefret ve aşağılama içeren söylemlerin bir nevi olağanlaşmasına ortam yaratıyor”

Eniz ORAKCIOĞLU

Avukat Cemre Günsel, son günlerde ülkede yaşanan olaylarla bağlantılı olarak, Sosyal Medya üzerinden hakaret ve tehditlerin arttığına dikkat çekerek,  bu aşamada, “Bilişim Yasası”nın bir an önce hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti. Yasanın eksikliği, kişilerin haklarını aramalarına engel oluşturduğunu vurgulayan Günsel, “Bu davranışlar, ifade özgürlüğü çizgisi aşılarak nefret ve aşağılama içeren söylemlerin bir nevi olağanlaşmasına ortam yaratıyor” dedi.

“Yasanın hala hayat bulmaması kabul edilemez”

Bilişim suçlarının, elektronik ortamda işlenen suçlar olarak özetlenebileceğini anlatan Günsel, “Sosyal medya platformlarında hakaret ve benzeri fiillerle bunu gözlemliyor olsak da, bilişim suçları internet ortamında verilere erişme, bozma, değiştirme ve bunun gibi suçları da içeren bir kavramdır. Birçok ülkedeki düzenlemeleri de bu yöndedir. Bir diğer değişle, bilişim suçlarına ilişkin bir yasanın olmayışı sadece hakaret ve benzeri fiiller anlamında değil, kişilerin veya kurumların verilerine erişme, bilişim yoluyla hırsızlık ve benzeri gibi durumlar açısından da ciddi eksikliler ve yasal boşluk yaratan bir durumdur. Çağımızın teknolojisini göz önüne aldığımız zaman, bugüne kadar yasama organın bu konuda tatmin edici bir yasa yapmamış oluşu kabul edilemez bir durumdur” dedi.

“Yargı ilk adımı atmıştır”

Günsel, sözlerine şu şekilde devam etti; “Hakaret, tehdit gibi fiiller özelinden konuya baktığımız zaman ise, mevcut yasalarımız çerçevesinde ve Fasıl 148 madde 17 tahtında, kişilere zem ve kadih davası, yani hakaret ve sövme davası açarak tazminat talep etme hakkı verilmektedir. Bu madde teknolojik ortamda yapılan hakaretlere özel bir düzenleme içermeyip baskı, yazı, boyanmış şey, resim, maket, jest veya mimik, söylenen sözler veya başka bir yoldan yayımlanması ibarelerini içermektedir. Nitekim geçtiğimiz yıl Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde ilk kez Sosyal Medya üzerinde yapılan bir hakaret davası, davacı lehine sonuçlanarak, davacı tazminat alma hakkı kazanmıştır. İlgili karara bakıldığı zaman, mahkeme de bilişim suçlarına ilişkin bir yasa olmayışına dikkat çekmiştir. Bir diğer deyişle, yıllardır yasama organının gerekli adımları atmadığı bir konuda, yargı mevcut yasaların cevaz verdiği oranda bir karar üretmiş ve kişilerin haklarını arayabilmesi için bir kapı aralamıştır. Yargının bu adımı üzerine Meclis’in ivedikle çalışmalarını sonuca ulaştırması gerekmekte idi ancak maalesef öyle olmadı.”

“Gerekli yasa ivedilikle hayata geçirilmelidir”

Çağın gereklerine uygun ve etkin çalışan bir Meclis’in gerek bu karar ışığında gerekse bu kadar beklenmeksizin gerekli yasayı ivedi bir şekilde hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Günsel, “Birçok defa basında bu yönde çalışmalar olduğu yönünde haberler yapılsa da ne yazık ki hala yasallaşmış bir durum yoktur. Yasanın eksikliği hem kişilerin haklarını aramalarına engel olurken, hem de ifade özgürlüğü çizgisi aşılarak nefret ve aşağılama içeren söylemlerin bir nevi olağanlaşmasına ortam yaratıyor. Anayasa’mızda yer alan Hukuk Devleti ilkesinin temel gereklerinden biri olan ve hukukun da genel ilkelerinden biri olan hukuk güvenliği ilkesi gereğince devletin yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu sarsıcı veya ortadan kaldırıcı tutum ve davranışlardan kaçınmasını gerektirir. Hiçbir düzenleme olmayışı da bu güvenliği sarsıcı unsurlardan biridir diye düşünmekteyim. Bir an evvel yeni oluşan Meclis’in yasama faaliyetlerini başlatarak, bilişim suçlarını düzenleyen yasa tasarısı ile ilgili ivedi olarak çalışmalarını tamamlamalıdır. Ülkemizde yaşanan siyasi istikrarsızlık sebebi ile ve yine Meclis’in yasama faaliyetlerindeki hantallığı nedeni ile (ki bu hantallık yapısal problemlerden de kaynaklanmaktadır) sadece bilişim suçları değil birçok başka konuda yasal düzenlemeler ve güncellemeler yapılması gerekmektedir.