1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. “Oğlumu kelepçeyle hastaneye yatırdık”
“Oğlumu kelepçeyle hastaneye yatırdık”

“Oğlumu kelepçeyle hastaneye yatırdık”

Uyuşturucu bağımlısı oğlu için yıllardır çırpınan bir anne daha… Yaşadıklarının anlatılamayacak kadar acı verici olduğunu anlatıyor… Ve “25 yıl bilfiil hizmet ettiğim ülkemden, tek bir şey istedim; çocuğumu kurtarmama yardım edin” diyor

A+A-

Psikolog Ayla KAHRAMAN

Meslek hayatım boyunca, uyuşturucu bağımlısı kişilerin aile yakınlarının dramlarına da şahit oldum. Ailelerin yaşadığı dram ve verdikleri mücadele oldukça çetin…

Kabul etmeliyiz ki, en ciddi sorunlarımızdan biri, uyuşturucu.

Mücadelede en zayıf olduğumuz konu, uyuşturucu.

Uyuşturucu konusunda, anneler, babalar ve arkadaşlar elbette en önemli destek kuvvettirler ancak bilinçli destek için, bilinçli eğitim gerek.

Yardım etmesi, iyileştirmesi gereken uzmanlar; bir an önce iş başına geçmeli. Devletin maddi, manevi desteğine, ruh sağlığı uzmanları ve ilgili tıp adamları da gönüllü katılmalı.

Çocuk ve gençlerimizi tehdit eden düşmanı tanımak zorundayız.

Yüzleşmek ve defetmek için, sorunu saklamamalı, ortak mücadelenin yollarını bulmalıyız.

Bir savaş var, adı uyuşturucu ile mücadele.

Şimdi seferberlik zamanı.

**********

27 Ocak 2019

Rumuz DOĞA: Sevgili Ayla Hanım, hafta sonları malum gazeteyi alıyorum. Pazarları sırf sizin için.

Bugünkü yorumunuz korkunçtu. Ne demek istediniz? Uyuşturucuya ruhunu teslim etmiş bir çocuk için çözüm önereceğinize, kaç kurtul diyorsunuz.

Eminim o çocuğun ailesinin haberi olsa, ellerinden geleni yaparlar.

“Bırak, git” demeniz, beni çok üzdü.

Ayla Kahraman: Önerim, genç kıza idi. Bu konuda bir şey yapamayacak kadar genç ve bilgisiz. Biz yetişkinlere elbette çok iş düşüyor. Uzman olarak, anne olarak, vatandaş olarak elimizden geleni yapmalıyız.

Uyuşturucu ile mücadele etmeye çalışan bir genç kızın kendini kurban etmesi düşüncesi, onu merkeze alarak yanıt vermeme neden oldu. Genç kız sır tutarak ve kendi yaşamsal ödevlerinden uzaklaşarak, erkek arkadaşını bu sıkıntıdan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Beyhude bir çaba ile. Haklısınız, bu noktada, gence yönelik ne yapılması gerektiğini, daha ayrıntılı yazabilirdim. Birkaç cümle ile bırakmamalıydım.

Genç kızın bu uğraşı içerisinde, kaybolup gitmesinden çok korktum ve ona, bu işi uzmanlara ve aileye bırakmasını önerdim. Uyuşturucu ile mücadelede tükenen hayatlara sıklıkla şahit oldum. Meslek hayatım boyunca, uyuşturucu bağımlısı kişilerin aile yakınlarının dramlarına da şahit oldum.

Söz konusu yazıda, küçük ülkemizde, birbirimizi bir şekilde tanıma olasılığımıza karşın bazı bilgileri vermedim, bazılarını da değiştirdim. Tıpkı şimdi yaptığım gibi.

Bazı insanlar başkalarının çocuğunun harcanmasını umursamayabilirler. Kendi çocuklarının kurtuluşu için, masum gençlerin harcanmasına ses çıkarmayabilirler. Bunu da dikkate alarak, genç kıza “kaç” dedim. Onun ve bağımlı gencin henüz bir hayatı ve yapılması gerekenler varken, bağımlılık konusunun iki kişi arasında kalmasını istemedim.

 

5 Şubat 2019

Rumuz DOĞA: Öğrendiğimde 18 yaşındaydı, Ayla Hanım. Yaşadıklarımıza şahit olan uzman kişiler de var. Sistem yanlış. Oğlumu kelepçe ile hastaneye yatırdık, zamanında. Yaşadıklarımın tarifi yok. 5. günün sonunda, dışarı atıldık.

Ertesi gün, Türkiye’de bir üniversite hastanesindeydik. Bağımlılık tedavisine başladık ama üç defa gidebildik. Askerlik, denetimli serbestlik derken bu günlere geldik.

Şu an hepimiz perişanız, madden ve manen.

Yorgunuz.

Ne aileler tanıyorum bizden beter.

Ne gerekirse yaparım. Hep söyledim. Bu çocuklar kayıp nesil. Çok yazık.

Ayla Kahraman: Çok yazık. Yazdığınız için çok teşekkür ederim.

Rumuz DOĞA: Ben teşekkür ederim.

 

Haberin devamı için tıklayınız.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.