Küçük ülkelerde popülizm, hatır gönül ve aile ilişkilerinden dolayı parlamenter sistemin yürümediğini vurgulayan Akifler, “Kısacası Kuzey Kıbrıs gibi ülkelerde hükümeti yürütebilmek çok zordur, çünkü iş yapmaktan ziyade ilişkilere dayanan bir hal vardır. Bizim ülkemizde de durum tam olarak böyledir” diye konuştu

Albert Einstein’ın “Aynı şeyi yapıp farklı netice bekleyenler ancak delilerdir” sözleri ile atıfta bulunan Akifler, “Biz de parlamenter sistemi yıllardır deniyoruz, olmuyor. Halen parlamenter sistemde ısrar etmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu

“Başkanlık sisteminde aynı kişi sadece 2 dönem başkanlık yapabileceğinden dolayı, Denktaş ve Eroğlu gibi koltuğa oturup kalamaz, bu yüzdende popülist yaklaşım sergileyemez. Başkan, sorumluluğu, mesuliyeti almak zorundadır, bu sebeple de bakanları iyi tayin etmek durumundadır, çünkü sorumluluk tamamen ondadır. Bunların yanında Bakanlar oy ile seçilmediği için kimseye popülizm yapmak zorunda kalmaz” dedi

Eniz ORAKCIOĞLU

Yeni Bakış’a son günlerde konuşulan başkanlık sistemini değerlendiren Ekonomist Ünal Akifler, 1974’den beri başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini savunduğunu belirterek, “Burada mühim olan bünyeye göre elbise giymektir. Bizim bünyemizin parlamenter sistemi kaldırmadığı da apaçık ortadadır. Çünkü küçük ülkelerde popülizm, hatır gönül ve aile ilişkileri vardır” dedi.

“Bünyemiz parlamenter sistemi kaldırmıyor”

Ekonomist Ünal Akifler, 1974’den beri başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini savunduğunu belirterek, “Her sistemin bir iyi bir de kötü tarafı ve çeşitli uygulamaları vardır. Dünyanın her yerinde farklı farklı sistem uygulamaları görmekteyiz. Örneğin Amerika ve Latin Amerika da birbirinden farklı sistemler mevcuttur. Burada mühim olan bünyeye göre elbise giymektir. Bizim bünyemizin parlamenter sistemi kaldırmadığı da apaçık ortadadır. Çünkü küçük ülkelerde popülizm, hatır gönül ve aile ilişkileri vardır. Kısacası küçük ülkelerde hükümeti yürütebilmek çok zordur, çünkü iş yapmaktan ziyade ilişkilere dayanan bir hal vardır. Bizim ülkemizde de durum tam olarak böyledir” dedi. 

“Olmadığı halde ısrarcıyız”

Albert Einstein’ın “Aynı şeyi yapıp farklı netice bekleyenler ancak delilerdir” sözleri ile atıfta bulunan Akifler, “Biz de parlamenter sistemi yıllardır deniyoruz, olmuyor. Halen parlamenter sistemde ısrar etmeye devam ediyoruz. Başkanlık sisteminde aynı kişi 2 dönem başkanlık yapabileceğinden dolayı, Denktaş ve Eroğlu gibi koltuğa oturup kalamaz, bu yüzdende popülist yaklaşım sergileyemez. Öte yandan başkan sorumluluğu, mesuliyeti almak zorundadır, bu sebeple de bakanları iyi tayin etmek durumundadır çünkü sorumluluk tamamen ondadır. Bunların yanında Bakanlar oy ile seçilmediği için kimseye popülizm yapmak zorunda kalmaz” şeklinde konuştu.

“Yarı diktatörlük bize uyar”

Akifler, sözlerine şu şekilde devam etti; Bunun yanında ülke başkanlık sistemine geçince diktatörlükle yönetilecek anlamına gelmemektedir, yarı diktatörlükle de yönetilebilir ki yarı diktatörlük bizim ülkemize uyan bir sistemdir.”

“Başkanlık sisteminde şansımız vardır”

Başkanlık sisteminin avantajlarının yanında bir de tehlikesi olduğunu vurgulayan Akifler, “Eğer Kıbrıslı, Türkiyeli ayrımı yapılırsa orada bir tehlike doğar. Ülkemizde fazla olan nüfus kendi memleketinin insanını seçmek isteyecektir. Bu noktada da Türkiyeliler Kıbrıslılardan fazlaysa bir araya gelip uygun olmayan bir başkan seçeceklerdir korkuları vardır. Ama ben büyük bir risk olacağını düşünmüyorum çünkü TC uyruklu vatandaşların çok da fazla organize olduğunu görmüyorum. Kaldı ki eğer başkan Türkiyeli ise ve vizyon sahibi akıllı, iyi biriyse o da uygun olabilir. Bunların yanında başkanlık sisteminde iyi bir başkan seçemediğin zaman, 2’nci ve 3’üncü seçimde şansın olur ama parlamenter sistemde yozlaşmış bu ülkede iyi bir yönetim seçebilmenin imkanı yoktur, iyi insanlar seçsen bile sistemi değiştirmek mümkün değildir. Ama başkanlık sisteminde iyi bir başkan sistemi değiştirir. Kısacası başkanlık sisteminde yüzde 30 şans vardır” dedi.