Girne-Çatalköy İmar Planı’nın Şehir Plancılar, Belediyeler ve yurt dışından gelen uzmanlarca 3 yıllık bir çalışmanın neticesinde ortaya çıkan kapsamlı bir plan olduğuna dikkat çeken Refikoğlu, en büyük korkusunun planın uygulanamaması ve halihazırda izni alınmış yüzlerce inşaatta kısıtlamaya gidilmemiş olması olduğunu söyledi

Girne-Çatalköy İmar Planı’nın KKTC’de en son yapılan Lefkoşa İmar Planı’ndan uzun yıllar sonra hayat bulan ikinci imar planı olduğunun altını çizen Refikoğlu, “Bugüne kadar İmar Planı çıkarılmamasının amacı, isteyenin istediği yere istediği şekilde inşaat yapabilmesi içindi” şeklinde konuştu

Refikoğlu, “Plan çalışılırken mevcut verilmiş yüksek katlı inşaat izinlerine bir sınırlama getirilebilirdi ancak yapılmadı. Bu nedenle kazanılmış haklar olduğu için izni alınan bölgelerde yüksek katlı inşaatlar o arsalara çatır çatır yapılacak” dedi 

İmar planlarının çıkarılmasının tek başına yeterli olmayacağının da altını çizen Refikoğlu, planın uygulaması ve denetlenmesinin planın çıkarılmasından daha önemli olduğunu vurguladı

Özlem ÇİMENDAL

Şehir Plancıları Odası Başkanı ve Anıtlar Yüksek Kurulu Üyesi Merter Refikoğlu, yürürlüğe giren Girne-Çatalköy İmar Planı’nın olumlu bir adım olduğunu kaydetti ancak, planın  halihazırda izni alınmış birçok yüksek katlı inşaat, yurt ve otel planını kapsamadığına dikkat çekti.    

“Şehir plancıları, uzmanlar, belediyelerce kapsamlı bir plan hazırlandı”

Girne-Çatalköy İmar Planı’nın 3 yıllık bir çalışmanın neticesinde ortaya çıkan kapsamlı bir plan olduğunu anlatan Refikoğlu, “Şehir Plancıları, belediyeler, yurt dışından gelen uzmanlar ile birlikte hazırlanan oldukça kapsamlı bir plan ortaya çıktı” diyerek, bu planla Girne’nin betonlaşmasının önüne mevcut verilen izinlerin dışında bir nebze de olsa artık geçilebileceğini dile getirdi.

“Karşı çıkmalarının sebebi mevcut 2 kat izninin artırılmaması”

İmar Planı’nın genel hatları ve uygulandığı takdirde olumlu bir gelişme olduğuna dikkat çeken Merter Refikoğlu, bazı çevrelerin ise plana karşı çıkmasını eleştirdi. Plan içinde sarı alanla belirtilmiş bölgelerde arsaları olan büyük iş adamlarının planı olumlu karşılamamasının sebebini ise, sarı alan içerisinde mevcut olan 2 kat izninin o bölge için değiştirilmeyerek aynı sınırda tutulması olarak gösterdi. 

“Herkes artık bu planlara alışmalı” 

Refikoğlu, “Bu bölgede olup buna karşı çıkanlar elbette bağıracaktır, şikayetler olacaktır, ancak eğer bir plan yapıldıysa ve bu yürürlüğe konulacaksa herkes buna artık alışacaktır” dedi. 

“İstediğimiz yere istediğimiz inşaatı yapmaya alıştık”

Merter Refikoğlu şöyle konuştu: “Biz yıllarca alıştık kendi arazilerimizin üzerine istediğimiz gibi, istediğimiz katta inşaat yapmaya asıl sorunumuz budur. Dünyada var olan bu planlar bizim için yenidir. Bizim alışık olmadığımız durumlar bu tarz yasalar, planlar ve uygulamalar maalesef.”  

Yıllar sonra yapılan ikinci imar planı 

Girne-Çatalköy İmar Planı’nın KKTC’de en son yapılan Lefkoşa İmar Planı’ndan uzun yıllar sonra hayata geçirilen 2’nci imar planı olduğunun altını çizen Refikoğlu, “Bugüne kadar İmar Planı çıkarılmamasının amacı isteyenin istediği yere istediği şekilde inşaat yapabilmesi içindi” şeklinde konuştu. 

“Bazı iş adamları yüksek kat izni verilmesi beklentisindeydi, olmadı”

Planda sarı alan ile belirlenmiş bölgenin halihazırda olan 2 kat iznine herhangi bir artırım getirilmediğini anlatan Refikoğlu, artırıma gidilmemesinin yerinde bir karar olduğunu ifade ederek, kararın, o bölgenin dokusunun bozulmaması adına alınmış bir karar olması nedeni ile oldukça olumlu olduğunu söyledi. Refikoğlu, “Zaten o bölgedeki sarı alanların kat izni yine 2 idi. Şimdi de 2’dir. Değişen bir şey olmadı. Ancak o bölgede arsası bulunan bazı iş adamları plan yapılırken o bölgeye yüksek kat izni verilmesi beklentisi içerisindeydiler. Bu gerçekleşmeyince birçok girişimde bulunarak tehditler savurmaya da başladıkları gibi, bu tavırları da sonuç vermedi” ifadelerini kullandı.

“Daha fazla ev, araba dediğimiz sürece ülkeyi yok etmeye devam edeceğiz”

Refikoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz daha fazla ev, daha fazla inşaat daha fazla araba dediğimiz sürece bu ülkeyi yok etmeye devam edeceğiz. İmar Planlarına bundan sonra artık alışmaya çalışacağız. Zaten bu planlar 5 yıl sonra tekrardan revize edilir, yanlış bir şeyler varsa düzeltilir” dedi. 

Planı çıkarmak yeterli değil, uygulama önemli 

İmar planlarının çıkarılmasının tek başına yeterli olmadığının da altını çizen Refikoğlu, “Bir planı çıkartmak yeterli olmaz. Bunun uygulaması ve denetlenmesi de planın ortaya çıkarılması kadar önemlidir. Eğer bir planı ortaya çıkarıp, uygulama noktasında herhangi bir adım atmazsanız çıkardığınız planın hiçbir hükmü olmaz” diye konuştu. 

En büyük korkum plana uyulmaması”

En büyük korkusunun Girne-Çatalköy İmar Planı’na uyulmaması olduğuna dikkat çeken Refikoğlu, bir diğer korkusunun da, önceden verilmiş olan ve halihazırda projelendirilerek hayata geçirilmeyi bekleyen yüksek katlı inşaatlar, otel ve yurt izinlerine kazanılmış haklar olduğu için, herhangi bir müdahalede bulunulamayacak olması olduğunu söyledi.

Peki mevcut verilen izinler ne olacak?

Refikoğlu, “Girne’de artık boş arsa kalmadı. İmar planına başlanırken, bu verilen izinlerde herhangi bir kısıtlamaya gidilmedi. Herkes zaten buralara saldırıp izinlerini aldı. Yüzlerce inşaat, yüzlerce otel izni verilmiş şekilde yapımı beklenmektedir şu an. Yeni otel izni verilmeyecek, yurt izni verilmeyecek deniliyor bu pek bir anlam ifade etmiyor, sırada bu kadar verilmiş inşaat izni varken” ifadelerini kullandı.

“Plan hazırlanırken bekleyen yüksek katlı izinlerde kısıtlamaya gidilmeliydi”

Refikoğlu, planın çok yerinde atılmış bir adım olmasına rağmen, plan başlarken sırada bekleyen yüksek katlı inşaat izinleri için de bir sınırlamaya da gidilmesinin en doğrusu olacağını dile getirdi. Refikoğlu, “Plan çalışılırken bu izinlere bir sınırlama getirilebilirdi ancak yapılmadı. Bu nedenle kazanılmış haklar olduğu için izni alınan bölgelerde yüksek katlı inşaatlar o arsalara çatır çatır yapılacak. Yine de zararın neresinden dönülürse kardır. 

Bir şekilde de bu plan uygulanırsa zaman içerisinde olumlu gelişme olacağına inanıyoruz” dedi.