Kathimerini gazetesine konuşan Sizopulos, Kıbrıs sorunu, 2018 yılındaki Rum başkanlık seçimleri ve savunmayla ilgili konulardaki soruları yanıtladı. 

Habere göre Rum Milli Muhafız Ordusu ve savunmanın olanaklarına işaret edilerek, savunmanın yükseltilmesi ya da Türkiye’ye bedel yükleme konularından bahsedilip bahsedilemeyeceğinin sorulması üzerine Sizopulos,  “Kesinlikle” cevabını verdi. 

Öncelikle Türkiye’nin ilk hedefinin, kendine Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağlanması olanağı verilene kadar tüm Kıbrıs topraklarını kontrol etme amacıyla kendisinin de arzu ettiği maddeler ve içeriğin olacağı iki toplumlu iki kesimli federasyon olduğunu iddia eden Sizopulos, bu hedefin başarısızlığa uğraması durumunda alternatif seçeceğin Kıbrıs’ta Türk devleti ilan etmek olduğunu savundu. 

Kendi hedeflerininse “Türk yayılmacı politikasının” bu temel hedeflerini iptal etmek olduğunu söyleyen Sizopulos, hem askeri, hem de siyasi düzeyde dengenin olumsuz olduğunu  belirterek, bir sihirle Türk uzlaşmazlığını kırabilecekleri ve istedikleri çözüme ulaşabileceklerine dair sahte duygulara sahip olmadıklarını ifade etti. 

İşte bu nedenden dolayı, kötü bir çözümün önüne geçilmesi için stratejilerinin zamana yayılması gerektiğive belirli kapıların değerlendirilmesi gerektiğinden söz eden Sizopulos, ilk kapının BM olduğunu söyledi.

BM’nin rolünün kararları, tüzükleri ve uluslararası hukuku uygulamak olduğunu belirten Sizopulos, temsilcisinin de, sunulan her öneride, bunlardan hangisinin parametreler içinde, hangisinin dışında olduğunu söylemesi gerektiğini ifade etti. 

Sizopulos açıklamalarının devamında “Yerleşiklerin kalması parametrelerin içinde mi? İşgal ordularının kalması? Ya da göçmenlerin geri dönmemesi? Hayır. O zaman neden kabul ediyoruz? ” sorularını sordu.

İkinci kapınınsa AB olduğuna işaret eden Sizopulos, burada Türkiye’ye bedel yükleyebileceklerini savundu.

Sizopulos, kendileriyle aynı çıkarlara sahip olan ülkelerle ittifaklar kurmaları gerektiği görüşünü dile getirdi. 

“Kıbrıs Cumhuriyetinin” askeri olarak yükseltilmesinin, toprakların ele geçirilmesi ve Türk ordularının atılmasına yönelik saldırı yapılması için olmadığını söyleyen Sizopulos, bir devletin dikkate alınması için temel bir savunmasının olması gerektiğini söyledi.

İşte bu neden dolayı savunmanın sadece “Kıbrıs”a dayanamayacağını iddia eden Sizopulos, Güney Kıbrıs-Yunanistan Ortak Savunma Doktrinini etkinleştirmeleri gerektiğini savundu.

EDEK olarak konuyu Ulusal Konsey’e taşıdıklarını söyleyen Sizopulos, Türk kuvvetlerine denk olarak Yunan kuvvetlerinin Güney Kıbrıs’ta sayı ve silah açısından varlığında artış olması gerektiğini savundu.