Tayland'ın Çiang Rai kentindeki mağara sisteminde 18 gün boyunca mahsur kaldıktan sonra yürütülen zorlu uluslararası operasyonla kurtarılan yaşları 11 ila 16 arasında değişen 12 Taylandlı çocuk ve 25 yaşındaki antrenörlerine 8 yıl önce Şili'deki madenden 69 gün sonra kurtarılan madencilerden anlamlı bir uyarı geldi.

ABD merkezli iki yapım şirketi Taylandlı çocukların kurtarılışını filme çekmeye hazırlandıklarını açıklamıştı. Şili'nin Atacama Çölü'ndeki madende yaşanan göçüğün ardından 69 gün sonra yerin 600 metre derinliğinden kurtarılan 33 Şilili madenciden Mario Sepulveda ve Luis Urzua, Taylandlı gruptan 'Hollywood'un tuzaklarına' karşı dikkatli olmalarını istedi.

Madencilerin kurtarılış hikayesini anlatan ve  başrolünde ünlü İspanyol aktör Antonio Banderas'ın oynadığı  'The 33' adlı sinema filmi gişede 25 milyon dolarlık bir hasılat elde etmiş ancak madencilerin hiçbiri bundan tek bir kuruş kazanamamıştı.

'DOLANDIRCILARA PARA KAPTIRMAMALILAR'

Banderas'ın filmde canlandırdığı madenci Sepulveda yaptığı açıklamada "Umarım bir film, bir dizi yaparlar, çok satan bir kitap yazarlar ancak bunu başarılı şekilde ve akıllıca yapmalılar. Dolandırıcılara para kaptırmamalılar" dedi.

Madencilerin çoğu San Jose'deki madenden kurtarılmaları sonrası bir dizi travmatik tecrübe yaşamıştı. Madencilerden Jose Ojeda yer altında geçirdikleri süre boyunca yaşadıkları nedeniyle bir psikiyatri kliniğinde tedavi edilmeye başlanmıştı.

'BİZİ MAHVETTİLER'

Kurtarılan madencilerden Urzua da "En önemli şey yetkililerin ve ailelerinin bu çocukları koruması çünkü birçok kişi sadece onlardan yararlanmak isteyecek" dedi.

Çocukların ve antrenörlerinin 'hayatta bir kez yaşanabilecek bu deneyimin' üstesinden gelmekte zorlanabileceğini de vurgulayan Urzua " 8 yıl geçti ama hala üstesinden gelemediğimiz birçok şey var" dedi,

Yapımcılar, avukatlar ve diğerlerinin kendilerini suistimal ettiğini savunan ve "Bizden bilgileri aldıktan sonra ortadan kayboldular" ifadelerini kullanan Urzua, kendilerinin yanlış şekilde milyoner olacakları şeklinde bilgilendirildiklerini ancak bunu fark edemedikleri için 'tüm fikri mülkiyet haklarını ömür boyu' devrettiklerini söyledi. 

'The 33' filminden tek bir repliği bile satamadıklarını belirten Urzua Meksikalı yönetmen  Patricia Riggen'in yönettiği filmden ve Los Angeles Times'ta çalışan gazeteci Hector Tobar'ın konuyla ilgili yazdığı kitaptan tek bir kuruş almadıklarını da belirtti.

"Bizi mahvettiler' diye konuşan Urzua, Taylandlı çocukların etrafında örülen koruma duvarını ise övdü.

Sepulveda da 'Çocukların gücü bizimkinden farklı. Eğer antrenmanlarını sürdürüp birbirlerine destek olmayı sürdürürlerse bu süreci başarılı şekilde idare ederler" dedi.

KURTARILAN 2 ÇOCUK VE ANTRENÖR 'DEVLETSİZ' ÇIKTI

Taylandlı 'The Nation' gazetesinin İçişleri Bakanlığı ile Çocuk ve Gençlik Dairesine dayandırdığı abere göre, çocuklardan Pornçai Kamluang, Adul Sam-on ile antrenörleri Ekapol Çanthawong'un devletsiz olduğu belirtildi.

Mağaradan kurtarılan 2 çocuk ve antrenörlerine 6 ay içinde vatandaşlık verilebileceği ve yetkililerin bu sürece yardım edeceği kaydedildi.

Tayland'daki yaklaşık 500.000 devletsiz kişiden büyük bölümü ülkedeki etnik azınlıkların mensubu. Vatandaşlık alma sürecinde kişinin Taylandlı bir ailenin çocuğu olduğunu kanıtlaması gerekiyor. Bazılarının çok uzun süreler vatandaşlık için beklediği ifade ediliyor.

11 ila 16 yaşlarındaki 12 çocuk ile 25 yaşındaki antrenörleri, 23 Haziran'da Tham Luang Nang Non Mağarası'na yaptıkları gezide mağara girişinin sularla kapanmasının ardından mahsur kalmıştı.

Kayıp grup, mağarada 9 gün süren arama çalışmalarının ardından bulunmuş ancak mağaranın bu bölümünün yağmur sularıyla dolması nedeniyle hemen dışarı çıkarılamamıştı. 5 gün süren bekleyişin ardından kurtarma operasyonu başlamış, ilk gün 4, ikinci gün 4 ve üçüncü gün ise 4 çocuk ve antrenör mağaradan çıkarılmıştı.