Haberatör/Özel

Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Sekreteri Mehmet Davulcu UBP-HP koalisyon hükümetinin “başkanlık sistemini tartışmaya açacağız” şeklindeki açıklamayı değerlendirdi.

Kuzey Kıbrıs’ta başkanlık sistemine değil, var olan sistemin demokratikleştirilip kökleştirilmeye ihtiyacı olduğunu söyledi.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan TKP-YG Genel Sekreteri Davulcu, Başkanlık sisteminin Türkiye’de “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı altında uygulamada olduğunu demokratikleşme yönünde işlev görmediğinin görüldüğünü söyledi.

“Türkiye’de “her derde deva” olacağı iddia edilerek geçilen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” uygulamaya konduğu birinci yılında halk gözünde tükendi. Tek adama dayalı olarak örgütlenen yeni sistem kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdı. Yürütme organı olan hükümet yanı sıra, Yasama ve Yargı organları da tek adama bağlanmış oldu. Bu durum ülkede hiçbir demokratik alan ve mekanizma bırakmadı” diyen Mehmet Davulcu, Türkiye’de demokrasinin içi boşaltılarak diktatörlüğe evirildiği görüşünü ortaya koydu.

“Kuzey Kıbrıs’ta başlatılmak istenen sistem değişikliği tartışmasının kaynağının Türkiye iktidarı olduğu açıktır” diyen Davulcu, Türkiye’de uygulamada olan ve son yerel seçimlerle halk tarafından mahkûm edildiğini ifade ettiği sistemin Kıbrıslı Türk halkına dayatılmasına hiç tereddütsüz karşı olduklarını açıkladı.

Açıklamasında, “Biz, zaten kendi içinde yetersiz ve kısıtlı olan demokrasimizin kısıtlanmasından yana değil, tersine geliştirilip kökleştirilmesinden yanayız” diyen TKP-YG Genel Sekreteri,  halen uygulanmakta olan sistemin demokratikleştirilerek korunmasından yana tarafız olduklarını açıkladı.

Açıklamasında hükümete önceliklerini doğru belirleme önerisinde de bulunan Genel Sekreter Mehmet Davulcu, “Toplumumuz, ülkemizdeki kamu maliyesinin ve yönetimin dışa bağımlılıktan kurtarılması, devletin tüm organ ve kurumlarının sivil otoriteye bağlanması, hükümet uygulamalarının kişiye veya göre zümreye göre değil toplumun geneline göre yapılması, yandaşlığın değil eğitim ve yeteneğin göz önünde tutulduğu bir anlayışın esas alınmasını beklemektedir” dedi.