Risk Yöneticisi ve Ekonomist Ertuğrul Buğrahan, döviz kurları düşmeye başlasa da sene başından beri enflasyona dayalı olarak hızla yükselen faizlerin, döviz kurlarının yanı sıra ciddi bir maliyet unsuru olarak tüm pay ve paydaşları olumsuz etkilediğine dikkat çekti.

Buğrahan, Türkiye ve KKTC’de ağırlıklı ortalama olarak tüketici kredisi faizlerinin % 37’lere, ticari kurumsal kredi faizlerinin ise % 30’lara çıktığına işaret etti. Buğrahan, tüm bunların da ithalatçı üretici ve perakende satışçı için yüksek maliyet oluşturduğunu vurguladı.

Döviz kurlarının azalması ile girdi maliyetlerinde azalma söz konusu olsa da yüksek faiz oranları ile borçlanma maliyetlerinin yüksek seviyede seyrettiğinin altını çizen Buğrahan, enflasyondaki tansiyonun da artarak devam ettiğine dikkat çekti.

Buğrahan, enflasyonun artışının bir yandan hayat pahalılığını artırarak ekonomik daralmaya neden olurken, diğer yandan da faizler üzerinde yukarı yönlü baskı yarattığını söyledi.

Buğrahan, enflasyon oranlarının tekrardan faiz oranlarının üzerine çıktığını ve para politikası üzerinde baskı yarattığını vurguladı. Buğrahan, TC Merkez Bankası para politikası çerçevesinde bir faiz artırımının daha gündeme gelebileceğine işaret etti.

Üretici enflasyonunun son 5 yılın en yüksek seviyesi olan % 45’lerde olduğunun altını çizen Buğrahan, tüketici enflasyonuna henüz yansımayan ek maliyetlerin yüksek oluşunun da kısa vadede enflasyonun azalamayacağını gösterdiğini kaydetti. Buğrahan, “Üretici tarafındaki maliyetlerin uygun bir zamanda halka elektrik, yol, su olarak geri dönmesi son derece muhtemeldir” dedi.

Haberin devamı için tıklayınız.