1- Yeni global lezzetler dünyayı saracak : Globalleşme ülkeler arasındaki sınırları ortadan kaldırırken, geleneksel lezzetler ve yeme alışkanlıkları da bundan etkileniyor. Bunun sonucu olarak global yemekler ortaya çıkıyor. 2005'ten bu yana Japonya'daki dana eti tüketimi giderek artıyor. Hatta 2015 yılında dana eti, balık tüketimini aştı. Dana etinin daha çabuk hazırlanması, fast food mekanlarının çoğalması ve jenerasyon farklılıkları bunda çok etkili oldu. Bir başka örmek Almanya. Almanların geleneksel değeri hamburger tahtını dönere kaptırdı. Keza Meksika usulü fastfood yemekler yapan restoranlar tüm dünyada büyük rağbet görüyor. Yeni jenerasyonun tüm yeniliklere lezzetlere açık olması nedeniyle 2018 yılında daha çok global lezzetle tanışacağız. Çok sayıda yeni lezzet dünyaya mal olacak.
210
2-Sağlıklı gıda kadar temiz gıda da önemli olacak:Temiz ve sağlıklı yemek en çok konuşulan konu olacak. Sağlıklı gıda meraklıları bol tahıl, sebze ve şekeri düşük meyvelerin peşinden koşmaya devam edecek. Yine kan şekerini düzenleyici etkisi olan meyveleri, tahılları tüketecek, ph oranı yüksek su içecek. Ancak bunların yanına bir de temiz gıda eklenecek. Temiz gıda; Gıdanın oluşumundan rafa geliş süresi boyunca geçmişi belli geleneksel tohumlarla üretilmiş, kimyasallardan arındırılmış, onarıcı etkisini kaybetmemiş ürün anlamına geliyor. Unutmadan bu anlayış ürünün yerel olmasının öneminin de altını çiziyor. Yani ülkemiz için kinoa, chai gibi ürünler temiz ürün kavramının dışında kalıyor. Bu ürünler geleneksel tohumla üretilmiş tam tahıllar olabilir ancak temiz ve sağlıklı gıda taşınma sırasında kimyasal ürünlere maruz kalmamayı da kapsıyor.
310
3- Yerel ürünlere, lezzetlere olan sevgi ve saygı tavan yapacak: Yerli ürün tanımı yeni değil. Fakat artık tüketici daha yüksek bir oranda yerli ürün alma fikrinde. Bu eğilim gittikçe yükselecek. Üstelik sadece gıda alanında değil, çoğu tüketici artık kendi çevresinde yetişen ürünlere daha çok rağbet ediyor. Buna 'yerel gurur' adı veriliyor. Yerel gurur insanların yerel ürünlere daha çok ilgi göstermelerinin temel sebeplerinden biri. Türkiye'de de pek çok insan geçmişinin olduğu, köklerinin bulunduğu yörelerin, yerel ürünleri için daha fazla para harcamayı göze alıyor. Pek çok yöresel market nostaljik lezzetler sunma vaadiyle daha çok satış yapıyor daha büyük cirolar yapıyor. Uzmanlar bu eğilimin tüm dünyada daha da yükseleceği hatta altın yıllarının yaşanacağı düşüncesinde. Restoranların menülerinde bir dönem pabucu dama atılan yerel yemekler geri gelecek. Amerika kıtası için cheesecake ve brownie, İngilizler için ise karamelli kek gibi halk tarafından çok sevilen ancak bir türlü üst segment restoranların menülerine girmeyi başaramamış lezzetler, hak ettikleri değerleri görmeye başladı. Aynı şey Türk restoranları için de gerçekleşecek. Çok yakında fine-dining restoranlarımızda pavlova apple strudel gibi tatlıların yerine aşure, keşkül, baklava ya da kazandibi gibi tatlılarımızı görürseniz şaşırmayın.
410
4-Uzman restoranlara hücum yaşanacak:Küçük bir kitapçığı andıran 30-40 sayfalık menüler tarihe karışacak, gittikçe küçülecekler. Herkesi mutlu etmek için çabalayan ve bu nedenle lezzetten ödün veren lokantalar artık popüleritesini yitirecek. Geniş bir yelpazeye hizmet etmek yerine az sayıda ürün üzerinde odaklanan mekanlara ilgi artacak. Bu tür restoranlar küçük menüleriyle taze ve kaliteli lezzetlerden oluşan yemekler sunacak, üstelik karlılıklarını artıracak. Çok yakında sadece kahvaltı menüsüne sahip mekanlar, menüsünde sadece birkaç çeşit çorba bulunduran lokantalar, sadece mevsimi olan balıkları servis eden restoranlarla karşılaşacağız. Küçük bir not: Avrupa'da kurumsal firmalar toplantılarını şehir dışında, bu tür karakterli lokantalarda yapmaya başladı. Üstelik bu toplantılarda, verimin arttığı saptanmış.